İMEAK Deniz Ticaret Odası Mart Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşma yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, savaş tarihi ve Rusya-Ukrayna savaşı konusunda analizler ve değerlendirmeler yaptı.
1991 Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dağıldığında 16 üyesi olan NATO ve ABD’nin açık kapı politikası uyguladığını belirten Babüroğlu, hazır olan bütün ülkelerin NATO’ya üye olabileceği bir dönemin başladığını söyledi. Babüroğlu, “2020 yılında NATO’ya üye olan ülkelerin sayısı 30 oldu. Bu yeni ülkelerin hepsi Sovyetler Birliği’nin eski ülkeleridir. Bu 14 ülkeyi üyeliğe alarak NATO Rusya’nın batısını çevirmiş oldu. Ukrayna NATO üyesi değil ama Barış İçin Ortaklık şemsiyesi altında yer alır. NATO’da temsilcisi var ama gizli belgelere ulaşamaz. Ukrayna, Çekya, Slovenya, Polonya gibi NATO üyeliği için hazırlık sürecinde. Zamanın gelince üye olacak. Jeopolitik uzmanları da şunu söyler; Rusya’nın imparatorluğunu kurmak için Ukrayna’nın coğrafyasına ihtiyacı var. Başka bir görüş, batı ittifakına kayan bir Ukrayna Rusya’nın çökmesine sebep olur. Rusya da ABD de bu gerçeği biliyor. O yüzden Putin kırmızı çizgiyi koydu. O yüzden anlaşmayla bazı taahhütler istedi. Bu maddeler; Eski Sovyet ülkelerinin hiçbiri NATO üyesi olamaz. Doğu Avrupa’da konuşlanan ve Rusya’yı tehdit eden silah sistemlerini kaldırın. Putin, bu maddelerin kabul edilmeyeceğini biliyordu zaten. O yüzden harekete geçi” şeklinde konuştu.
Putin 24 Şubat’ta hata yaptı
Bugüne kadar savaş stratejistleri tarafından Putin, sabırlı, kararlı, sinirlerine son derece hakim ve milli menfaatler karşısında hiç geri adım atmaya bir lider görüntüsü verdi diyen Dr. Babüroğlu, “24 Şubat 2022’de hata yaptı ve Ukrayna’ya savaş açtı. Bundan önce ABD, Irak işgalinde, Libya’da Kaddafi’nin devrilmesinde ya da Suriye’nin parçalanasında oynadığı rolü neden Ukrayna’da uygulamadı? Ukrayna’ya savunma sistemlerini kurabilirdi. Ukrayna’nın büyük kentlerini korumak için gerekli önlemleri ama almadı. Rusya’nın ise Ukrayna’daki hedefi Kiev’i kontrol altına alarak Moskova yönlü bir yönetim kurmak ve Ukrayna’yı silahsızlandırmak” şeklinde konuştu.
Bu işgal NATO ve AB ülkelerini yakınlaştırdı
Putin Ukrayna’yı işgal ederek AB ülkeleri ile NATO ülkelerini tarihte olmadığı kadar birbirlerine yaklaştırdı diyen Babüroğlu, “1815’te tarafsızlık ilkesinin edinen İsviçre, o günden bu yana uyguladığı bu yöntemi bir kenara bırakarak ilk kez AB ülkelerinin uyguladığı yaptırımlara uyacağını belirtti. Tarihte ilk kez Almanya savunma harcamalarını 100 milyar Euro’nun üzerine çıkaracağını açıkladı. Putin akıllı bir lider ama yanıldığı noktalar var. Kendi iç istihbarat raporlarında Ukrayna halkının bu şekilde direniş göstereceğini göremedi. Savaşın başladığının ikinci günü tüm NATO ülkeleri Ukrayna’ya silah göndereceklerini açıkladılar. Peki daha önce niye açıklamadılar? O zaman akla gelen, Ukrayna önemli değil, Ukrayna iki fil arasında ezilen çim konumuna geldi. Bu sayesinde ABD Rusya’yı burada tutarak uzatmalı bir savaşa sokup tıpkı Afganistan’da olduğu gibi yıpratmak istiyor. ABD Rusya’yı ekonomik yönden çökertmenin yanında ordusunu da çökertecek. Yapma ihtimali var. Ukrayna cumhurbaşkanının yaptığı açıklamalar aslında ABD’nin açıklamalarıdır. Ukrayna yabancı savaşçıları ülkesine davet etti. Bu savaşçılar para için gelip Rusya’ya karşı savaşacaklar. Rusya bunu istemez elbette. Ukrayna sınırındaki diğer ülkeler de zarar görecek bu durumdan. Putin hiç kuşkunuz olmasın geri duruş sergilemeyecek. Kiev’i alacak. Eski Ukrayna cumhurbaşkanlarından birini atayacak ve kriz çıkaracak. Putin üçün hamleyi de kazanacak. Masaya oturacak ve silahsız bir Ukrayna, Karadeniz’le bağlantısı olmayan bir Ukrayna ve NATO ile irtibatı olmayan bir Ukrayna olacak” şeklinde konuştu.
Türkiye doğru bir politika izliyor
Bu konuda Türkiye şu anda çok ılımlı, uygun ve tamamen milli menfaatler doğrultusunda bir politika izliyor diyen Dr. Babüroğlu, “Rusya’ya yaptırım uygulamadı. NATO, AB, birleşmiş milletlerden çok sayıda ülke yaptırım uyguladı ama Türkiye uygulamadı. Bu bizim milli menfaatlerimizin için çok önemli. Çünkü bizim milli menfaatlerimiz NATO yükümlülüklerimizin çok üzerinde bir yerde. NATO’nun aldığı kararı tüm üye ülkelerin uygulama zorunluluğu yoktur. Türkiye’yi kilit ülke yapan boğazlardır. Türkiye bu kilidin anahtarını şimdiye kadar kimseyle paylaşmadı, bundan sonra da paylaşmayacaktır. Türkiye Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin maddeleri ne ise onu uygulayacağız dedi. İyi ki bu sözleşme var. İmzalayanların önünde saygıyla eğiliyorum. Büyük bir miras, büyük bir emanettir. Elbette Türkiye’nin ekonomik zararı olur. Rusya’dan 5 milyona yakın, Ukrayna’dan 2 buçuk milyon turist geliyordu. Deniz ticareti de var. 35-40 milyar dolara çıkacak bir hesaptan söz ediliyor. Bugün dünyada herhangi bir yerde yaşanan finansal kriz tüm dünyayı etkiliyor. Türkiye bir Karadeniz ülkesi. Burada Ukrayna ve Rusya ile komşu” ifadelerini kullandı.
Türkiye ileride dikkatli olmalı
Türkiye’nin ileride dikkat etmesi gereken noktalar olduğunu söyleyen Babüroğlu, “ABD ve İngiltere gibi NATO ülkelerinin yıllardan beri en büyük hedefleri Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin bazı hükümleri, özellikle 19, 20 ve 21’inci maddeler Türkiye’ye önemli yetkiler veriyor. Bu maddelerde diyor ki, savaşan tarafların savaş gemilerini boğazdan sokmaz. Türkiye savaşan tarafsa veya kendini savaş tehdidi içinde görürse istediği savaş gemilerine kapatır. Bu kadar önemli maddeler bunlar” dedi.
“Benim olan benimdir, senin olan müzakereye açıktır”
Babüroğlu, “Eskiden, uluslararası ilişkilerde dostluk veya düşmanlık yoktur, milli menfaatler esastır derdik. Şimdi uluslararası ilişkilerde diyoruz ki bana ait olan bana aittir, sana ait olan ise müzakereye açıktır. Bu ABD’nin ve Rusya’nın politikasıdır. Kim güçlüyse o kazanır. PYD/PKK terör örgütünü ABD milli menfaati olduğu için destekliyor. Ben NATO üyesiyim niye destekliyor? Önemli değil, milli menfaati olduğu için destekliyor. ABD Ukrayna krizini çözmek için tüm Avrupa ülkelerini aradı ama Türkiye arabuluculuk yapmak istediğini söylemesine rağmen Türkiye’yi aramadılar. Türkiye NATO’ya Rusya’nın tehdidi yüzünden üye yapıldı ama Kore’ye asker göndererek de bunun bedelini kanla ödemiş bir ülkedir. Umarım bu savaş uzun sürmez. Hem bölgemiz hem ülkemiz açısında bu hiç iyi olmaz” ifadesinde bulundu.
7DENİZ / ÖZEL
