Haliçʹteki Tersane-i Amireʹnin son işçileri, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirası Listesiʹne kazandırmak için harekete geçti. Haliç, Taşkızak ve Camialtı tersanesi işçilerinin kurduğu Tersane ve Denizcilik Çalışanları Derneği, bu amaçla ilgili meslek odaları ve uzmanların katılımıyla bir çalışma yürütüyor. İstanbul Haliçʹteki Tersane-i Amireʹnin son işçileri, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirası Listesiʹne kazandırmak için harekete geçti. 6 asırlık tarihî tersanenin son halkası olan Haliç, Taşkızak ve Camialtı tersanesi işçilerinin kurduğu Tersane ve Denizcilik Çalışanları Derneği (DENİZDER) bu amaçla ilgili meslek odaları ve uzmanların katılımıyla bir çalışma yürütüyor. DENİZDER Başkanı Abdullah Demirdöven, bir yerin veya eserin Dünya Mirası olabilmesi için 10 kriterden birini bile sağlaması yeterli iken Tersane-i Amireʹnin bunların tümüne sahip olduğunu belirtiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığıʹnı göreve çağırıyor. Tersane-i Amire sadece Osmanlı tarihinin değil dünya tarihinin de önemli bir değeri. Çünkü altın boynuz olarak anılan Haliçʹte bilinen tarihten beri deniz araçları yapılıyor. Fatih Sultan Mehmet de bu medeniyet zincirinin son halkası olarak 11 Aralık 1455ʹte kendi tersanesinin temellerini attı. Önceleri ahşap işlenerek Akdenizʹi Türk gölüne çeviren çektiriler, kalyonlar, kadırgalar inşa edildi. İlerleyen dönemde buharlı ve dizel motorlu gemilerle süreç devam etti. Cumhuriyetʹten sonra da mevcudiyetini Haliç, Camialtı ve Taşkızak tersaneleri adı altında devam ettirdi. 2000ʹli senelerin başında faaliyetine son verilene kadar da burada gemi inşa alanında önemli üretimler gerçekleştirildi. BİNLERCE SAHEBE MEDFUN Tersane, manevî açıdan da değerli. Arazisinde İstanbul kuşatmalarına katılan binlerce sahabe ve Fatihʹin hocası Akşemseddinʹin İstanbul fetih oluncaya kadar ibadet ve dua ettiği mekân da bulunuyor. Ayrıca sahada; Çorlulu Ali Paşa Camii, Aynalıkavak Kasrı, Hasan Paşa Camii, Divanhane Binası ve Taşkızaklar başta olmak üzere toplam 52 tescilli kültür varlığı yer alıyor. Denizder Başkanı Abdullah Demirdöven, İtalyaʹnın Venedik şehrinin barındırdığı bir tersane ile Dünya Mirası Listesiʹne girdiğine dikkat çekiyor. Devirdöven, Tersane-i Amireʹye göre küçük ve tarihi geçmişi daha kısa olan bu tersanenin özel rezervasyonla ziyaret edilebildiğini anlatıyor. Demirdöven şunları söylüyor: “İstanbulʹun fethini maket gemileri karadan yürütüp, takma bıyıklı figüranlarla kutlamak, tarihe sahip çıkmak değildir. Bu konuda muhafazakâr olmak isteyen Fatihʹin mirası Tersane-i Amireʹyi korur. Edirne Selimiye Camiiʹni Dünya Mirası Listesiʹne kazandıran İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Tersane-i Amireʹnin de bu statüyü kazanması gerektiğini söylüyor. Duayen Mimar Ahunbay, devletlerin üye olduğu UNESCOʹya teklifi Kültür ve Turizm Bakanlığıʹnın sunması gerektiğini belirtiyor. Bunun için de duyarlı insanları kamuoyu baskısı oluşturmaya çağırıyor. Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, merkezî ve yerel yönetimin asli sorumluluğunun Haliç ve çevresinin dünya mirası olduğu özelliğini unutmadan bütüncül olarak ele alan bir planlama süreci ile ve dünya mirası olarak korunarak ve geliştirilerek gelecek kuşaklara aktarılması olduğunu vurguluyor. 7DENİZ