İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Ağustos ayı Meclis Toplantısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında yapılan toplantıya, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, Yıldırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, sektörde faaliyet yürütün STK temsilcileri, şube başkanları, meclis üyeleri ve çok sayıda denizci katıldı.

İMEAK DTO’nun aylık faaliyetlerinin video gösteriminin ardından açılış konuşmasını İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptı.

Karadeniz’deki gelişmeler dikkatle takip ediliyor

Konuşmasına küresel ekonomi değerlendirmesiyle başlayan Tamer Kıran, resesyondan ziyade yumuşak inişe dair beklentilerin korunduğunu belirterek, jeopolitik gelişmeler ve OPEC ülkelerinin arz yönlü kısıtlamalarının enerji fiyatlarındaki yukarı yönlü riskleri arttırdığını söyledi. Gıda fiyatlarındaki risk ve Rusya’nın tahıl anlaşmasıyla ilgili kararına da değinen Kıran, “Bu kararın hemen ardından Rusya, Karadeniz’den Ukrayna’ya giden gemileri, potansiyel askeri yük taşıyıcısı olarak değerlendireceği uyarısında bulundu. Geldiğimiz nokta itibarıyla henüz somut bir sonuca ulaşılamazken, temel gıdaya makul fiyatla ulaşabilme konusunda umutların yine Türkiye’ye bağlandığını müşahede ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ile yapması beklenen görüşmeden olumlu bir sonuca ulaşacaklarına ve soruna çözüm bulacaklarına yönelik önemli bir beklenti oluştu. Temennimiz inşallah beklentiler gerçekleşir ve tahıl koridorunun yeniden devreye girmesiyle özellikle kuraklık nedeni ile kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya kalan Afrika’nın birçok ülkesi için büyük sorun olan temel gıda ürünlerini temin güçlüğü insani bir drama dönüşmez. Denizcilik Genel Müdürlü bölgede seyir yapan Türk Bayraklı gemiler için; "ISPS Kod Güvenlik Seviyesinin" en yüksek güvenlik tedbirlerini içeren seviye 3 olarak belirlendiğine dair önemli bir duyuru yaptı. Bölgedeki gelişmeleri dikkatle takip ederken, iki ülke arasında kalıcı barışın sağlanması konusundaki umutlarımızı koruyoruz” dedi.

Enflasyonla mücadelede başarı, sürdürülebilir büyüme için çok önemli

Ülke ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerle devam eden Kıran, döviz kurlarındaki artışın, vergi ve ücret artışlarının enflasyonu tekrar yukarı yönlü hareketlendirdiğini ifade ederek, “Enflasyonda asıl inişin 2025 yılında beklendiğini görüyoruz. Önümüzde görece yüksek enflasyonlu bir dönem bizi bekliyor. Merkez Bankası’nın sıkılaştırma adımlarının sonuçlarını görmemiz biraz daha zaman alacak. Kur, ücret, enflasyon sarmalından çıkmak için Merkez Bankası’nın elindeki tüm araçlarla enflasyonla mücadelesi ve başarılı olması makro ekonomik dengelerin sağlanması ve sürdürülebilir büyüme açısından son derece önemli.

Türk denizciliği gelişiyor

Türkiye’nin jeostratejik konumunun yanında bir deniz ülkesi olduğunu ve denizi iyi değerlendiren ülkelerin dünya refahından daha fazla pay aldıklarını belirten Kıran, “Denizcilik sektörü, uluslararası ticaretin yüzde 85'inden fazlasını ve yılda yaklaşık 12 milyar tonu aşan kargoyu taşıyarak, küresel tedarik zincirlerinin temelini oluşturur. Başta pandemi dönemi olmak üzere, hala devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı ve dünyayı etkileyen önemli krizlerde, denizcilik sektörünün ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu çok net bir şekilde görüldü. Bu özelliği ile denizcilik dünyada stratejik bir sektör olarak kabul ediliyor. Türkiye içinde denizcilik sektörü vazgeçilmezdir. Denizcilik, ülkemizde gelişme hızı açısından örnek alınacak lider bir sektördür. 2023 başı itibariyle filo kapasitemizin dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında 41 milyon DWT ile 14. sıraya çıktı. Son yıllarda Doğu Akdeniz ve Karadeniz de yapılan hidrokarbon arayışları, Sakarya açık deniz alanında bulunan doğalgazın 170 kilometrelik su altı boru hattıyla karaya taşınması, Türkiye’nin derin su sondaj gemisi filosuna sahip olması, derin su sondaj teknolojisini ülkemize getirip kullanmasını çok önemli gelişmelerden sadece bazıları. Büyük bir gururla ifade ediyorum, gemi inşa, tamir, bakım ve onarımında büyük başarılara imza atan bir ülke haline geldik. Tersanelerin gelişimi hızla devam eden bir ülke konumundayız. Askeri amaçlı birbirinden farklı ve sınıftaki gemilerimiz, inşa edilen denizaltılar savunma sanayinde geldiğimiz noktayı gösteren birkaç örnek. Deniz taşımacılığında filomuzun gelişimi, liman sayısı ve kapasitelerinin artışı, limanlarımızda kullanılan teknolojik altyapı sayesinde kapasite ve elleçleme hızındaki artış, deneyimli Türk iş insanlarının diğer ülkelerde yaptığı liman yatırımları denizciliğimizin uluslararası boyutunu da gösteriyor” şeklinde konuştu.

ETS’nin finansal yükünün artması bekleniyor

Teknolojideki dönüşünüm ilk uygulandığı sektörlerin başında denizciliğin geldiğine işaret eden Kıran, şöyle devam etti;

“Denizcilik sektörü dinamik ve sürekli gelişen bir alan. Baş döndüren yeniliklere en hazır ve en hızlı adapte olmak zorunda olan denizcilikte önümüzdeki dönemde bütün işleyişi değiştirecek yeni kurallar geliyor. Burada en önemli husus küresel ısınma ve iklim değişikliği tehlikesi ve bunun beraberinde getirilen yeni kurallar. IMO bu konuda birçok önlemi uygulamaya koydu. Gemilerde enerji verimliliği dizayn endeksi, mevcut gemiler enerji verimliliği endeksi, gemilerde karbon yoğunluğu göstergesi ve gemilerde enerji yönetim sistemi kurulması bunların kısa dönemlileri. IMO sera gazları stratejisini yenilemeye ve geliştirmeye başladı. IMO 2023 sera gazları stratejisi kabul edildi. Revize edilen bu stratejide 2050 yılına kadar uluslararası denizcilikten kaynaklanan net sıfır sera gazı emisyonlarına ulaşmak için geliştirilmiş ortak bir hedef, 2030 yılına kadar sıfıra yakın gaz emisyonları için alternatif yakıtların kullanımını sağlama taahhüdünü gösterge niteliğinde 2030 ve 2040 yılları kontrol noktalarını içeriyor. IMO’nun bu işleri yeterince hızlı yapmadığını düşünen Avrupa Birliği daha sert önlemleri hayata geçirerek, denizcilik sektörünün AB Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) dahil edilerek, AB Yeşil Mutabakat içerisine aldı.  ETS sisteminin devreye girmesiyle Türk bayraklı ve Yabancı bayraklı Türk sahipli gemilere finansal yükü ne olurdu? sorusuna yanıt aradık. Odamızca yapılan bir çalışmanın sonucuna göre; 1 Ocak 2022 itibarıyla ETS bedeli olan 80.65 avro/ton-CO2 dikkate alındığında, 2020 yılı yakıt sarfiyatları baz alındığı takdirde filomuza toplamda 125 milyon avro ek finansal yük geldiği hesaplanıyor. Filomuz çalışmanın baz alındığı 2020 yılından günümüze sayıca yüzde  15, kapasite olarak yüzde 50 büyümüş olması nedeniyle bedelin yılda 200 milyon avroya çıkmış olması yanında günümüzde 88-100 avro arasında seyreden karbondioksit emisyon tonu için ETS bedellerinin önümüzdeki dönemde artması da beklenmektedir.”

Denizcilik tüm alt sektörleriyle güçlendirilmeli

Değişen kurallara uyum sağlamanın önemine işaret eden Kıran, “IMO ve AB tarafından alınan önlemler ve yapılan düzenlemeler sonucunda ortaya çıkacak ve her geçen gün büyüme kaydeden denizcilik sektörümüzün uluslararası rekabetini olumsuz etkileyecek maliyetlerle karşılaşmamak için denizciliğin tüm alt sektörlerinde yeşil dönüşümün devlet politikası olarak benimsenmesi ve her alanda güçlendirilmesi mutlak kaçınılmazdır” diye konuştu.

‘Yeni atılımlar konusunda destek bekliyoruz’

Türk denizciliğinin son yıllarda ulaştığı noktanın gurur verici olduğunu ancak alınması gereken uzun bir yol olduğunu vurgulayan Kıran, şunları söyledi;

“Milli gelir içinde denizciliğin katkısını en az 2 katına çıkartmak, dünya denizciliğinden daha fazla pay almak, ülke olarak dünya denizciliğinde lider 10 ülke arasında yer almak hedeflerimiz doğrultusunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu koordinasyonu ve desteği ile yeni atılımlar yapmaya hazır olduğumuzu belirtiyor ve bu konuda sizden destek bekliyoruz.”

İMEAK DTO 41 yaşında

Konuşmasının sonunda İMEAK DTO’nun yaklaşan kuruluş yıldönümüne değinen Kıran, “Türk denizcilik sektörünün çatı kuruluşu olan İMEAK Deniz Ticaret Odası, bugün 11 bine yakın üyesi, köklü geçmişiyle ülkemiz denizciliğinin en güçlü temsilcisidir. Kurulduğumuz günden bu yana savaşlardan, küresel ekonomik krizlere, afetlerden salgınlara kadar birçok tarihi olaya şahitlik etmiş, tüm zor dönemlere rağmen denizciliğin gelişimine ve ekonomimize katkılar sunmayı sürdürmüştür. Bugün dünya denizlerinde bayrağımız dalgalanıyorsa DTO’nun payı çok büyüktür. Deniz Ticaret Odamızı kuran, Türk denizciliğine büyük hizmetleri geçmiş bütün büyüklerimizi, yöneticilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar diliyor, 41 yıl boyunca ilmek ilmek örülen bu başarı öyküsüne emek veren, katkı sağlayan herkese saygı ve şükranlarımı sunuyorum.”

Bakü 2024 Shipping Dinner Türk denizcilerini ağırlamaya hazır Bakü 2024 Shipping Dinner Türk denizcilerini ağırlamaya hazır

7DENİZ - ÖZEL 

Editör: Haber Merkezi