İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Danışmanı Prof. Dr. Mustafa İnsel NTV’de Noyan Doğan’ın sunduğu “Bakış” programında “Küresel Isınma ve Denizcilik” konusunda soruları yanıtladı.

Prof. Dr. Mustafa İnsel'in konuşmasından satır başları şöyle:

“-Dünyada iklim değişikliğinin temel nedeni sera gazları. Sera gazlarının en önemlisi karbondioksit. Atmosferdeki sera gazını çeken unsurlar var. Örneğin yağmur ormanları, örneğin deniz çayırları. Bunları zaman içinde azalttık, karbondioksit emisyonlarını artırdık. Bu nedenle sera gazı etkisi artıyor, bu nedenle ısınma var. 

-Denizcilik sera gazı emisyonları metoduna doğru gitti. Kendi sera gazı azaltımı rotasını kurdu, bu yolda devam ediyor. Bütün dünyada ticari taşımacılık çok yaygın. Bunun yüzde 90-95’i deniz yoluyla yapılıyor. Yükü karayoluyla taşırsak 19 kat daha fazla karbondioksit emisyon çıkarıyoruz. Demiryoluyla taşırsak 9 katı, havayoluyla taşırsak 60 katı. Denizcilik en az sera gazı çıkaran yük taşıma modu. 

-Birleşmiş Milletler’in alt kuruluşu IMO (Uluslar arası Deniz Ticaret Odası) var. Emisyon azaltımı kararları, her türlü teknik, ticari kural buradan çıkar. Bütün uluslar da uymak zorundadır.  IMO’nun çıkışı Titanic faciasıdır. Bununla birlikte Solas adı verdiğimiz denizde can güvenliği kuralları oluştu. Deniz kirliliği ile ilgili Marpol adlı deniz kirliliğini önleme kuralları çıktı. Bir gemi ulusal sınırlar dışına çıkarsa oranın kurallarına uymak zorundadır.

-2013’ten itibaren gemilerin emisyonlarına sınırlama getirildi.

-Karbon Yoğunluk Endeksi kuralı var bu yıl başından itibaren uygulanmaya başlandı. Bir gemi kötü bir derecelendirmeye girdiyse bunu düzeltmek zorunda. 1 yılın sonunda algılayabiliyoruz bunu. Gemi 365 gün seyahat etmediğinden yıllık ölçüyoruz. Yakıtına, yüküne bakıp derecelendirme yapıyoruz.

-Güneş enerjisi yeterli bir enerji değil. Bazılarında rüzgâr enerjisi kullanımı var.

KTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencilerine saldırı KTÜ Denizcilik Fakültesi öğrencilerine saldırı

-Çin’den sonra elektrikli hibrit gemi yapan 2. ülke konumundayız. Ama hiçbiri kendi ülkemizde kullanılmıyor çünkü çok pahalılar. İhraç ediliyor. Bu pahalılığı karşılayan genellikle kuzey ülkeleri.

Mevcut olan yakıtlar olan motorin ve fuel oile'i hidrojen, amonyak ve metanolle değiştirmek gibi bir plan var. Bunu şu an yapamıyoruz. Bu aşamalı gitmek zorunda. Dünyada her yerde bu yakıtı verecek yerler olması gerekiyor. Toplam 100 milyar doların üstünde bir yatırımdan bahsediyoruz, her sene.

-IMO’nun hedefi sera gazı emisyonları 2030’da yüzde 20, 2040’ta yüzde 70 azaltacağız. 2050'de ise karbon nötral olacağız. Bu hedefe ulaşmak için armatörler değişiklikleri yapmak zorunda.

-Şu anda inşa edilen gemilerin tamamı ya hidrojene ya amonyak ya da metanole hazır. Gemiler bu yakıtı bulduğu anda değiştirilmek üzere yapılıyor.  Metanol daha fazla kullanılıyor. Metanol ve amonyak gemi ticaretinde kullanılacak.”

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi