Dışişleri bürokrasisi, gerek Suriye’de yaşanan kriz gerekse Çin ve Hindistan olmak üzere ekonomisi ihracata dayalı ülkelerin hızla devreye girmesi nedeniyle, Ortadoğu pazarının bir daha geri gelmemek üzere Türk ihracatçısının elinden çıkmasından kaygı duyuyor. HATALI ESAD POLİTİKASI AKP hükümetinin Esad karşıtlığına dayandırdığı hatalı politikasında ısrar etmesi ve ABD’nin IŞİD üzerinden Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme projesi ile birlikte Mısır’ın ulaştırma anlaşmasının süresini uzatmaması, Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik ticaret yollarının da çok büyük ölçüde tıkanmasına neden oldu. Suriye ve Irak’taki kriz nedeniyle, Türkiye’nin Mısır üzerine kaydırdığı ticaret yolu, Kahire yönetiminin AKP hükümetine yönelik tepkisi nedeniyle devreden çıkınca, Türk ihracatçısının, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ve Afrika’ya uzanan yolu da kesilmiş oldu. Türkiye’den Körfez ülkeleri, Ortadoğu ve Afrika’ya yapılacak ihracat için, Süyveş kanalı seçeneği ön plana çıktı. Ancak, Süveyş Kanalı üzerinden yapılan ihracat maliyetleri yükseldi. Dışişleri Bakanlığı ve Dış Ticaret de yeni alternatif güzergâh üzerinde çalışmaya başladı. Böylece İran seçeneği gündeme geldi. Bu yöndeki tartışmalar ve arayışlar sürerken, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan bir çalışma, sıkıntının görünenin ve tahmin edilenin çok ötesinde olduğunu ortaya koydu. ÇİN VE HİNDİSTAN DEVREYE GİRDİ Bu kaygının temelinde Türkiye’nin bölge ülkelerindeki büyükelçiliklerinden gelen raporlar yer aldı. Bunlara göre, Mısır’ın ulaştırma anlaşmasını yenilemeyeceğini açıklamasından sonra Türkiye’nin kaybetmesi olası pazara yönelik olarak, Çin ve Hindistan hızla devreye girip, Türk ihracatçısının yerine almak için girişim başlattı. Bu girişimlerin de, Mayıs ayı sonu itibarıyla sonuç verdiği anlaşıldı. Diğer bir unsur da Türkiye’de doların yükselmesine paralel olarak ara mal ithalatında maliyetin artması oldu. Üretim maliyetinin artmasına, Süveyş üzerinden yapılan taşımacılığın maliyeti de eklenince, Türk ihracatçısı rekabet edemez duruma geldi. 7DENİZ