İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) DTO'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katıldığı özel bir meclis toplantısı düzenlendi.

Oda Meclis Salonu’nda, Meclis Başkan Yardımcısı Emin Eminoğlu başkanlığında gerçekleştirilen toplantının açılışında İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran konuştu.

“Denizcilik sektörü, gelişme hızı açısından örnek alınabilecek bir sektördür”

Tamer Kıran, deniz taşımacılığının dünya ticaretinin ve küresel ekonominin omurgası olduğunu belirterek “Dünyada yüklerin yüzde 88’i, ülkemizde ise dış ticaretin yaklaşık yüzde 86’sı deniz yoluyla yapılmaktadır. Denizyolu taşımacılığı ve ticaretinin aksamaya uğraması halinde yaratabileceği sıkıntıları yakın dönemde yaşadığımız pandemi sonrası ortaya çıkan konteyner krizi, Evergreen isimli konteyner gemisinin Süveyş Kanalı’nda karaya oturması, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle yaşanan kriz, son olarak da Kızıldeniz’de yaşanan güvenlik sorunu nedeniyle gemi rotalarında yaşanan değişikliklerle gördük” diye konuştu.

“Tüm bu olaylar ekonomik kayıplara yol açarken deniz ulaştırma yollarının açık şekilde idamesi ve kullanılmasının küresel çaptaki önemini ortaya koymuştur” ifadelerini kullanan DTO Başkanı şunları kaydetti: “Denizcilik sektörü, gelişme hızı açısından örnek alınabilecek bir sektördür. 2025 yılı başı itibarı ile Türk sahipli gemi filosu dünyada 52 milyon DWT taşıma kapasitesi ile 10. sıraya yükselmiştir. Göreve başladığımızda 17. sıradaydık. Deniz ticaret filomuzun yanı sıra gemi inşa ve bakım sanayimizin sektörde çok önemli bir yeri vardır. Gemi inşası, tamiri, bakım ve onarımında büyük başarılara imza atan bir ülke haline gelen ülkemizde şu an 85 tersane bulunmaktadır. Tersanelerimiz yüksek teknolojili gemi inşası ile küresel pazarda öne çıkmıştır. Bunun yanında askeri ve sivil tersanelerimizde inşa edilen farklı tonaj ve sınıfta savaş gemileri savaş sanayinde ulaştığımız noktanın kanıtıdır. Dünyada askeri deniz kuvvetlerine sahip olduğu bilinen 162 ülke bulunmaktadır. Ülkemiz bir savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve bakım onarımının yapma kapasitesine sahip 10 ülkeden birisidir.”

“İskelelerin kiralanarak üyelere kullandırılması için yapılan çalışmalar son aşamada”

Denizcilik sektörünün, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından sonra en çok temasta olduğu bakanlığın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olduğunu belirten Tamer Kıran, bakanlıkla yapılan çalışmalar kapsamında ‘Deniz Kıyı Alanları Tekne İmal ve Çekek Alanlarının, Bağlama ve Barınma Yerlerinin Belirlenmesi, Mapa-Şamandıra Noktaları ve Sayılarının Belirlenmesi ile Kurulumu İçin Fizibilite Raporu Hazırlanması İşine Ait Protokolü’, Deniz Ticaret Odası, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Piri Reis Üniversitesi ve GİSBİR arasında 1 Ağustos’ta imzaladıklarını söyledi.

Kıran, yapılan protokolle, Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında tekne imal ve çekek alanlarının, bağlama ve barınma yerlerinin ve mapa-şamandıra sistemlerinin kurulabileceği bölgelerin belirlenmesi amacıyla fizibilite raporu hazırlanacağını, halihazırda çalışmalara başlandığını ve devam ettiğini vurguladı.

Tamer Kıran, DTO’nun İstanbul’daki üyeleri tarafından aktif şekilde kullanılan 20 iskelenin, yaşanan kira sorunlarının önüne geçebilmek amacıyla Oda tarafından kiralanması ve üyelere kullandırılması yönündeki talep hakkındaki çalışmaların son aşamaya geldiğini dile getirdi.

DTO Başkanı, Denizcilik Atıkları Uygulaması Genelgesi (DAU) kapsamında yaşanan sorunların çözümü için Oda taleplerinin de dikkate alınarak bir çalışma yürütüldüğünü öğrendiklerini söyledi.

“Denizlere sahip olan, geleceğe de sahip olur”

Tamer Kıran’ın ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum söz aldı.

“Biz millet olarak Akdeniz'in tuzunu, Karadeniz'in dalgasını, Ege'nin maviliğini, Marmara'nın nefesini hissederek bu günlere erişmiş bir medeniyetin mensuplarıyız” diyen Kurum, “Hepimizin bildiği gibi bugün artık denizler, sadece coğrafyamızın sınırlarını değil, geleceğimizin de rotasını da belirlemektedir” şeklinde konuştu.

Murat Kurum sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ekonominin, ticaretin, enerjinin, insani yardımın, hatta diplomasinin merkezinde denizlerimiz var. Gazze'ye ulaşan insani yardım gemilerinin taşıdığı umut da denizler üzerinden gidiyor, dünyanın gıda krizine çözüm olan Tahıl Koridoru da yine denizler üzerinden açılıyor. Yani kısacası küresel ticaretin yüzde 90'ı deniz taşımacılığıyla yapılıyor. Bugün Mersin Limanı'nda ticaret yaparken, İzmir Limanı'nda gemilerimizi uğurlarken, Karadeniz'de doğalgaz ararken, Sinop'ta balıkçılarımızın ağlarını denize bırakırken, aslında Türkiye'nin ekonomik, stratejik ve çevresel gücünü büyütüyoruz. Ve bu tablo bize şunu gösteriyor ki; denizlere sahip olan, geleceğe de sahip olur. İşte bu yüzden, denizlerimiz stratejik bir hazinedir ve geleceğimizin en büyük güvencesidir. Biz de üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak, bu bilinçle hareket ediyor; denizlerimizi korumayı, geliştirmeyi ve geleceğe en temiz haliyle aktarmayı bir seferberlik anlayışıyla temel sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz.”

Antalya'da 2025'te 19 gemiye 78 milyon TL idari para cezası verildi
Antalya'da 2025'te 19 gemiye 78 milyon TL idari para cezası verildi
İçeriği Görüntüle

“Her isteyen, her yere teknesini bağlayamayacak”

Denizlerin tehdit altında olduğunu vurgulayan Bakan Kurum, şunları söyledi: “Geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na Sayın Cumhurbaşkanımızla beraber katıldık ve açıkça ifade ettik. ‘Mavi bizim umudumuz, mavi bizim geleceğimizdir' dedik. Ne yazık ki bugün, dünyanın tüm denizleri ciddi bir tehdit altında. Biz, bu gerçeğin farkında olarak tek bir an bile durmadan çalışıyoruz. Bir yandan denizlerimizi temizlerken bir yandan da yine denizlerimizi korumak, Marmara'da müsilajı engellemek adına ileri biyolojik arıtma tesislerin yapımına her türlü desteği veriyor ve yapmış olduğumuz mutabakatı, buradaki ilgili belediyelerle anbean takip ediyoruz. Şimdi de Sıfır Atık Mavi Hareketiyle, Mavi vatanımızın önümüzdeki 50-100 yıllık temiz geleceğini güvence altına alacak en önemli adımlarımızdan birini atıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz Mapa-Şamandıra Projemize, pilot bölge olarak belirlediğimiz Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi'nde büyük bir hızla başladık. Bakanlığımız, Deniz Ticaret Odamız, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği ve Piri Reis Üniversitesi iş birliğiyle önemli bir protokol imzaladık. Bu protokolde üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin denizlerini, göllerini koruyabilmek bu manada hem üretimi hem istihdamı hem turizmi arttıracak, denizlerimizi gözbebeğimiz gibi koruyacağımız çok önemli adımlar atıyoruz. Bu protokolle, tekne imal ve çekek alanlarının, bağlama ve barınma yerlerinin, mapa-şamandıra noktalarının tespiti için kapsamlı bir fizibilite hazırladık. Deniz trafiğini düzenleyeceğiz, tekne ve yatların koylarımızda adil, planlı ve kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacağız. Her isteyen, her yere teknesini bağlayamayacak. Tekne bağlama düzenini sağlayarak çevreye zarar veren uygulamaları sona erdiriyoruz. Böylece hem atıkların denize deşarjını önleyecek hem de denizlerimize nefes aldıran çayırları ve tüm deniz ekosistemi koruyarak, çevreyle uyumlu bir deniz turizmini kalıcı hale getireceğiz. Koylarımız da daha yaşanılabilir olacak. Vatandaşımız mutlu olacak, çevremiz korunacak. Bir bakıma yat turizminin yoğun olduğu bölgelerde doğanın sürdürülebilirliğini güvence altına alacağız. Ayrıca bu projeyle, sektörümüze yeni iş alanları, istihdam imkanları ve işletmecilik fırsatları kazandıracağız.”

7DENİZ