1 Eylülʹde ˮVira Bismillahˮ diyen balıkçılar, denizde yeterince balık olmadığı için ağlarını boş sarıyor. Tezgahlara 3 katı fiyatla gelen hamsi ise el yakmaya devam ediyor, 5 lira olması gereken hamsinin kilosu 15 lira.
Tekirdağʹdan 1 Eylülʹde ˮVira Bismillahˮ diyerek Marmara Deniziʹne açılan balıkçılar, hem olumsuz hava koşulları hem de denizde yeterince balık olmadığı için ağlarını boş sarıyor. Tekirdağ Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Mustafa Yarapsanlı, 1 Eylülʹde denize açıldıklarını ve iki haftadır Marmara sularında balık aradıklarını belirtti.
Sezona umutlu başladıklarını dile getiren Yarapsanlı, ˮSezon umduğumuz gibi değil, çok kısır bir sezon yaşıyoruz. Gerek hava muhalefetleri gerekse balığın havyar tutmamasından kaynaklı. Boğazda bir hamsimiz var o da normalde olması gereken fiyatın 3 katı. Sezonda normalde 5 liradan satılması gereken hamsi tezgahta 15 liraya yer buluyor. İstavrit deseniz yok. Palamut da lüfer de öyle. Umduğumuzu bulamadık. Arkadaşlarımız borç batağı içinde. Onları nasıl ödeyeceğiz, evimize nasıl ekmek götüreceğiz bunları bilmiyoruzˮ diye konuştu.
Tezgahlar el yakıyor
Marmara Deniziʹndeki fırtınanın da balık avını etkilediğini, balıkların kaçtığını belirten Yarapsanlı, fırtınadan önce de denizde bir yokluğun olduğunu ifade etti.
Umutlarının ağlarını doldurmadığını vurgulayan Yarapsanlı, şunları söyledi: ˮDinlenmiş bir meraya çıktık ama istediğimiz balığı alamadık. Sardalya biraz kendini gösterdi ama artık o da çıkmıyor. Bundan sonra nasıl gider bilemiyoruz. Şu an 5 lira olması gereken hamsinin kilogramı 15 lira. Pek düşeceğini de tahmin etmiyorum şu şartlarda. İstavrit yine öyle 5-10 lira arasında olması lazımken 15-20 lira tezgahta. Denizde balıkçılar kan ağlıyor. Ege Deniziʹnde de balıkçılar çok zor durumdaymış duyduğumuza göre, orada da balık yokmuş. Karadenizʹde de hava muhalefeti olduğu için oranın ne durumda olduğunu tam bilemiyoruz.ˮ
Denizlerin bereketinin geleceğine inanıyorlar
Balıkçı İdris Şeremet ise bol bereketli bir denizle karşılaşmadıklarını, bazı sıkıntıların olduğunu belirterek, denize açıldıklarında mazot yaktıklarını işçi paraları ödediklerini ancak tuttukları balıkların bunu karşılamadığını kaydetti.
Denizlerin bereketli olduğuna inandıklarını vurgulayan Şeremet, ˮDenizde yavru balık var. Yavru oldu mu bereket vardır. Hava şartları düzelirse suların sıcaklıkları düzelirse bereketi göreceğiz. İlk denize çıktığımız günler bereketliydi ama sonrasında kesildi balıklar. Hava şartlar da bunda etkili. Devamlı poyraz esiyorˮ dedi.
SİNOPʹTA PALAMUT BEREKETİ
1 Eylülʹde başlayan sezonun ilk günlerinde umduğunu bulamayan balıkçılar, açıldıkları Karadenizʹden limana yaklaşık 350 kasa palamutla döndü.
Deniz suyu sıcaklığı sebebiyle geride kalan 13 günlük sürede hayal kırıklığı yaşayan Karadenizli balıkçıların yüzü ağlarına takılan bol miktardaki palamutla güldü.
Sinop Abalı Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ömer Tuncer, emeklerinin karşılığını aldıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.
Günlerdir denize açıldıklarını ve elleri boş döndüklerini anımsatan Tuncer, ˮ1 Eylülʹden bu yana ilk kez bereketli bir av gerçekleştirdikˮ dedi. Tuncer, palamudun ilerleyen zamanlarda daha da artmasını beklediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
ˮBalıkçı arkadaşlarımız adına yapılan bu avdan dolayı çok mutlu olduk. Çünkü geride kalan 13 günlük sürede açıkçası istediğimizi bulamamıştık. Havaların biraz serinlemesiyle palamutta hemen bir artış söz konusu oldu. 8 bin palamut yakaladık yani 300-350 kasa civarında. Bu sezonun ilk büyük avı diyebiliriz. İnşallah bundan sonra devamı gelecektir.ˮ
Tuncer, piyasada balık az olduğu için fiyatların halen yüksek olduğunu anlatarak, ˮPalamudun tanesi tabi büyüklüğüne göre 10 ila 12 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunulmaya devam ediyor. Biz de 10 liradan satışa sunuyoruz. Zaman içerisinde fiyatlar düşecektir. Hem biz mutlu olacağız hem vatandaş bol bol balık tüketebilecekˮ ifadelerini kullandı.
Bu arada tezgahlarda palamudun tanesi 12,5 liradan satışa sunuluyor.
7DENİZ