ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimlerin geçici olarak durulması, küresel konteyner taşımacılığı pazarını yeniden canlandırdı. Özellikle ithalatçılar, tarifelerin netleşmesini beklerken sevkiyatlarını önden yükleyerek taşımacılık filosunu daha fazla meşgul hale getiriyor. Alphaliner’ın son verileri, ticari rölanti seviyesinin rekor düzeyde düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Haziran sonu itibarıyla boşta kalan gemi sayısı yalnızca 65 adet ve bu da toplam küresel filonun %0,5’ine denk geliyor. Özellikle büyük kapasiteli gemiler dikkat çekici biçimde operasyonel durumda 18.000 TEU ve üzerindeki hiçbir gemi boşta değil 5.000–18.000 TEU aralığında sadece 8 gemi ticari nedenlerle hizmet dışı kaldı Bu veriler, lojistik sektöründe talep odaklı güçlü bir toparlanmanın sinyalini veriyor.
Küçük gemiler rölantide, kapasite tersanelerde birikiyor
Sektörün büyük oyuncuları denizde tam kapasiteyle seyrederken, küçük tonajlı gemiler ticari rölantide kalmaya devam ediyor. Son iki haftada boşta kalan gemilerin profili şöyle şekillendi 1.000 TEU altındaki gemiler: Toplamın %45’i 1.001–3.000 TEU arası gemiler: %37’si.
Bu oranlar, daha küçük ölçekli gemilerin mevcut ticari yüklemelerden daha az pay aldığını gösteriyor. Özellikle büyük navlun anlaşmalarında verimlilik ve yakıt optimizasyonu öncelikli hale geldiği için küçük gemiler geri planda kalıyor.
Öte yandan tersanelerdeki hareketlilik de hafif artış gösteriyor. Haziran ortasında 146 gemi / 697.434 TEU kapasiteye sahipken Ay sonunda bu rakam 161 gemi / 755.184 TEU seviyesine yükseldi. Bu gelişme, gemi bakım ve modernizasyon yatırımlarının hızlandığını gösteriyor
Sektörel Göstergeler Ne Anlatıyor?
Konteyner filosunun doluluk oranındaki artış, yalnızca navlun talebine değil; aynı zamanda küresel ticaretin belirsizlik döneminde nasıl pozisyon aldığını da gösteriyor. Özellikle ABD’nin ithalatında yaşanan hızlanma, lojistik aktörleri tarafından “zamanlaması önceden planlanmış önden yüklemeler” olarak yorumlanıyor.
Tarifelerin kesinleşmemesi, kısa vadede belirsizlik yaratmaya devam etse de; filo yoğunluğu bu dönemin stratejik bir hazırlık evresi olarak değerlendirildiğini gösteriyor. Tersanelerdeki artış da bunun teknik yansıması.