Ancak sektörde konuşulan iddialara göre, üçüncü en yüksek teklifi veren Has Kılavuzluk firmasının %84’lük oranı “mantıklı” bulunarak işletme hakkı bu firmaya verildi. Bu durum, ihale sürecine dair bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Sektör temsilcileri, teklif değerlendirme kriterlerinin net olmamasından ve benzer oranların farklı ihalelerde farklı şekillerde yorumlanmasından dolayı sürecin şeffaflığına dair endişelerini dile getiriyor. İhale sonucuna dair resmî açıklamanın yapılması ve gerekçelerin kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
Bu karar, sektör temsilcileri ve gözlemciler tarafından “şaşırtıcı” ve “tutarsız” olarak değerlendiriliyor. Zira daha önce aynı bakanlık tarafından düzenlenen benzer ihalelerde kamu payı oranı %88 olan teklif iptal edilirken, %89,75 oranlı teklif onaylanmış, %89,5 oranlı teklif ise yine iptal edilmişti. Bu örnekler, “mantıklı teklif” kavramının neye göre belirlendiği sorusunu daha da derinleştiriyor.
Mantık Değişti mi, Şeffaflık Nerede?
Son dönemdeki ihale uygulamaları, en yüksek kamu payı oranını verenin kazanması yönünde bir eğilim gösteriyor gibi görünse de, geçmiş örnekler bu yaklaşımın istikrarlı olmadığını ortaya koyuyor:
Kocaeli-1 İhalesi: %89,5 ile Has Kılavuzluk kazandı, ancak ihale gerekçesiz iptal edildi.
Aliağa-1 İhalesi: %89,75 ile UZMAR kazandı ve ihale onaylandı.
Gemlik İhalesi: %88 oranlı teklif verilmesine rağmen süreç iptal edildi.
Ambarlı İhalesi: %95 oranlı teklif “mantığa aykırı” bulunarak iptal edildi.
Bu tablo, kamu payı oranının tek başına belirleyici olmadığını gösteriyor. Ancak hangi oranların “mantıklı” kabul edildiği konusunda net bir kriterin bulunmaması, sektörde ciddi bir kafa karışıklığına ve güvensizliğe yol açıyor.
Sektörün Beklentisi: Tutarlılık, Gerekçe ve Şeffaflık
Kılavuzluk hizmeti gibi stratejik öneme sahip bir alanda, ihale süreçlerinin şeffaf ve tutarlı yürütülmesi hem hizmet kalitesi hem de sektör güvenliği açısından hayati önem taşıyor. Tekliflerin hangi kriterlere göre değerlendirildiği, hangi oranların neden “mantıklı” ya da “mantıksız” bulunduğu açıkça belirtilmediği sürece, sektörün güveni zedelenmeye devam edecek.
Sektör temsilcileri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan daha net, gerekçeli ve kamuoyuna açık değerlendirme süreçleri talep ediyor. Aksi takdirde, “en iyi teklif”in neye göre belirlendiği sorusu, her yeni ihaleyle birlikte daha da karmaşık hale geliyor.
