İMEAK Deniz Ticaret Odası'nın ocak ayı meclis toplantısı gerçekleşti.

Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, gündemdeki maddeler görüşüldü.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptığı meclis toplantısında yaptığı konuşmada dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, Covid-19 salgınıyla başlayan istikrarsızlığın ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla derinleşen, İsrail'in saldırılarıyla cepheleri genişleyen bir çatışmalar dönemine girildiğini söyledi. Kıran Orta Doğu’daki çatışmaların geniş bir coğrafyayı etkileyebilecek ciddi bir istikrarsızlık unsuru olmaya devam ettiğini belirtti.

Bu soruna bağlı olarak aralık ayı başından bu yana Yemen’de Husilerin Kızıldeniz’de ticaret gemilerine yönelik saldırılarının olumsuz etkilerinin yaşanmaya başladığına dikkat çeken Tamer Kıran, dünyanın önde gelen yük taşıyıcılarının seferlerini birer birer askıya aldıklarını, bölgede güvenliği sağlamak için ABD öncülüğünde bir deniz görev gücü oluşturulmasına rağmen henüz arzu edilen sonuca ulaşılamadığını ve gerginliğin devam ettiğini kaydetti.

Tamer Kıran, “Kızıldeniz çok önemli bir su yolu… Uzakdoğu’nun ihracat yükü bu yolla Avrupa’ya taşınıyor. Güvenlik endişeleriyle rotaların Ümit Burnu’na yönlendirilmesi sonucunda 30 Aralık-3 Ocak döneminde günde ortalama Süveyş Kanalı geçişleri, Aralık ayının ilk yarısı geçiş ortalamasına göre %44 düşüş gösterdi.Denizyolu taşımacılığında konteyner navlunundaki artış hızlanırken, kuru yük navlunu da ölü sezona rağmen yükseliş gösterdi. Bu durum ülkemizin tedarik ve özellikle ithalat taşımalarında endişeleri büyütüyor. Gelişmelerden ilk aşamada en fazla kimya ve otomotiv tedarik sanayii gibi sektörlerin etkilendiğini görüyoruz” dedi.


Tamer Kıran

Küresel ekonomide korkulan olmadı

2023 yılına başlarken ekonomik görünüm olarak en temel beklentinin 2022 yılında yükselen enflasyon ve faizler sonucu olarak küresel ekonominin sert bir şekilde yavaşlayacağı, hatta resesyona gireceği yönünde olduğuna dikkat çeken Tamer Kıran, “Yeni yılın ilk günlerinde geriye dönüp baktığımızda, genel tahminlerin en azından bir kısmında önemli yanılmalar görüyoruz. Değişen dünyayı ve dinamiklerini çok daha iyi anlamamız gereken bir süreçteyiz gibi görünüyor.” diye konuştu.

Avrupa’da Almanya gibi resesyona giren büyük ekonomilerin karşımıza çıktığını ancak bir enerji krizi ile karşılaşan, bu nedenle daha kötüye giden bir Avrupa olmadığını belirten Tamer Kıran, şöyle devam etti:

“Ilıman hava koşullarıve her şeye rağmen AB’nin gerek alternatif enerjilerle gerek stoklarla bu sorunu aşmada başarılı olması bu yanılgıda önemli bir neden oldu. Avrupa’nın durumunu belirlemede önemli bir etken olarak Çin’in performansını gösterebiliriz. Çin’in yavaş büyümesi, bu ülkeden kaynaklanabilecek enerji talebini azalttığı için Avrupa Birliği’nin hem maliyet hem erişim anlamında enerjiye ulaşımı ile ilgili sorunlarını azalttı. Son gelen veriler, her ne kadar zayıf olsa da AB’nin beklenenden daha iyi bir performansa yöneldiğini, gelecek yıl büyümesinin bu yılın iki katına yaklaşarak %1’lere ulaşabileceğine işaret ediyor.  Ülkemizin en önemli ihracat pazarlarından biri olan Avrupa’daki bu olumlu verinin, ihracatımız açısından olumlu yansımalarını görmeyi umut ediyoruz.”

Çin ekonomisinin ise beklenenden daha düşük bir büyüme performansı gerçekleştirerek küresel ekonomideki yavaşlamanın ana nedeni olduğunu belirten Tamer Kıran, Çin’in tüm gayretlerine rağmen büyümenin istendiği gibi gitmemesi, hatta gelecek yıl beklentilerinin %4’lere gerilemesine bağlı olarak önümüzdeki yıl da küresel ekonominin en büyük risklerinden birisini oluşturmaya devam edecek gibi göründüğünü kaydetti.

2023 yılında ABD ekonomisinin ise beklenenden çok daha iyi bir performans gösterdiğini belirten Tamer Kıran, “Sonuç itibarıyla 2024 yılına piyasa tabiriyle yumuşak inişle giren bir küresel ekonomi ve beklenenden güçlü inen enflasyon verileri ile başlıyoruz. Enflasyondaki iniş, faiz indirimlerini getirerek gelecek yılın ikinci yarısında büyümeyi destekleyecek gibi göründüğünü söyleyebiliriz.” dedi.

“2024 yılına finansal piyasalardaki olumlu gelişmelerle giriyoruz”

 Cumhuriyetimizin 100. yılını büyük bir onur ve gururla kutladığımız 2023 senesinin maalesef bölgemizde yaşanan belirsizlikler ve 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük depremler dolayısıyla zorluk ve sıkıntılarla geçtiğini belirten Tamer Kıran, “50 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz 11 ili etkileyen asrın felaketi olarak nitelenen tabii afet ülkemiz ekonomisine 104 milyar dolarlık ilave bir yük getirdi. Geldiğimiz nokta itibarıyla yaralar sarılmaya devam etse de felaketin ardından hızla toparlanmayı başardığımızı söyleyebiliriz.” dedi.

Ülkemiz ekonomisine bakıldığında mayıs ayında tamamlanan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin ardından haziran ayından itibaren ekonomi politikalarında ve özellikle para politikasında önemli değişimi hep birlikte izlediklerini belirten Tamer Kıran, makro ihtiyati politikalar adı altında sayısız düzenlemenin bir kısmının kaldırılmasıyla sadeleşme adımlarının buna eşlik ettiğini ve daha öngörülebilir bir piyasa dinamiğinin oluştuğunu söyledi.

Uygulanan sıkı para politikasının olumlu sonuçlarını gördüklerini ve bu yıl da görmeye devam edeceklerini belirten Tamer Kıran, “2024 yılına özellikle finansal piyasalardaki olumlu gelişmelerle giriyoruz. Merkez Bankası’nın rezervlerinin hızla artması, CDS oranlarında yaşanan düşüş, güçlü büyüme rakamları, 2023 yılı ihracatımızın 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunun kırılması uygulanmakta olan ekonomi programının olumlu sonuçlarını inşallah alacağımıza işaret ediyor.” diye konuştu.

Türk denizcilik sektörünün çatı kuruluşu İMEAK Deniz Ticaret Odası olarak sektörün gelişmesi, sorun teşkil eden konuların ortadan kalkması için geçen yıl da büyük gayret sarf ettiklerini belirten Tamer Kıran, yeni kabinenin kurulmasının ardından bakanlar ve devletin üst düzey bürokratları ile yakın temas halinde, sorunları istişare ettikleri bir dönem geçirdiklerini söyledi. Tamer Kıran, geçen yıl ağustos ayından yıl sonuna kadar geçen süreçte bakan, bakan yardımcıları ve genel müdürlerin katılımıyla gerçekleştirdikleri toplantılar hakkında bilgi verdi.

AB ETS 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla devreye girdi

1 Ocak 2024 tarihi ile Avrupa Birliği Denizcilik Emisyon Ticaret sisteminin devreye girdiğini hatırlatan Tamer Kıran, 5000 GT ve üzeri gemi işleten kuruluşların yeni AB MRV (İzleme, Doğrulama, Raporlama) sistemine göre karbondioksit, metan ve nitröz oksit emisyonları için yeni izleme planlarını 1 Nisan 2024 tarihine kadar AB Thetis sistemi üzerinde hazırlayıp onaylatacaklarını, 2024 yılı boyunca AB limanlarına uğrak yapan seferlerinde her iki yönde oluşan emisyonların % 50'si, AB limanları arasında seferlerde ve AB limanlarındaki emisyonlarının % 100 ü üzerinden toplam AB ETS kapsamı emisyonlarını belirleyip, bu emisyonlarının % 40'ı oranında emisyon izin bedeli satın alıp 1 Nisan 2025 tarihine kadar yönetici idarelere ileteceklerini kaydetti.

Tamer Kıran, yeni uygulama ile 5000 GT’dan büyük gemi işleten kuruluşların; 1 Nisan 2024 tarihine kadar yeni sisteme göre revize edilmiş MRV izleme planlarını hazırlayıp onaylatmaları,AB MRV kapsamında karbondioksit dışında metan ve nitröz oksit emisyonlarını raporlamaları, 1 Ocak 2024’ten itibaren kiralama sözleşmelerinde oluşacak ek maliyetleri kiracı tarafından ödenmesi için standart BIMCO maddelerini eklemeleri, 2024 yılı içerisindeki AB ETS kapsamındaki emisyonlarına karşılık, kendi uygun görecekleri tarihlerde alacakları AB ETS emisyon izinlerini, 1 Nisan 2025 tarihine kadar yönetici idarelere vermeleri konusunda uyarılarda bulundu.

Tamer Kıran, 400 GT-5000 GT arasında gemi işleten kuruluşların, AB MRV raporlamasına 1 Ocak 2025’te başlayacaklarını dikkate alarak, MRV izleme planlarını oluşturmaya başlamalarının önemine dikkat çekti.

“Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı Denizci Millet Denizci Ülke Proje Yarışması”

İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından denizcilik sektöründe Ar-Ge ve inovasyon kültürünün geliştirilmesi, yeni deniz teknolojileri ile yüksek katma değerli üretim ve ihracat hedeflerine katkı sağlanması amacıyla ilki 2020 yılında düzenlenen yarışmanın üçüncüsünün “Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı Denizci Millet Denizci Ülke Proje Yarışması” adıyla düzenlendiğini bildiren Tamer Kıran, başvuruların, 2 Ocak tarihi itibarıyla başladığını, 29 Mart 2024 tarihine kadar devam edeceğini söyledi. Tamer Kıran, fikri ve projesi olan herkesi yarışmaya davet etti.

“Faiz indirimlerinin etkisini yılın 2. yarısında göreceğiz”

Başkan Kıran’ın konuşmasının ardından ekonomist Dr. Can Fuat Gürleser, “Dünya ve Türkiye Ekonomisi, 2024 Beklentileri” konulu sunum yaptı.


Can Fuat Gürleser

Rina Türkiye ofisi iş ortaklarıyla bir araya geldi Rina Türkiye ofisi iş ortaklarıyla bir araya geldi

Gürleser sunumunu “2020-2023 dünya ekonomisi ve ticaretindeki gelişmeler”, ”Dünya ticaretinde eğilimler”, “Dünya ekonomisi ve ticaretinde 2024 eğilimleri”, “Türkiye ekonomisi 2024 öngörüleri” ana başlıklarıyla yaptı.

Gürleser sunumunda şunları söyledi:

“Bu 4 yıl olağanüstü gelişmelerle yaşandı. 2020 salgını yüzyılın olayıydı. Tedarik zincirinde müthiş bir kırılma yaşadık. 2021 beklenmedik şekilde geri dönüş oldu. Ticarette hareketlenme başladı. 2022 Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaş ciddi bir jeopolitik kırılma getirdi. 2023’te yüksek enflasyon ve sıkı para politikalarıyla başlayan bir dünya ekonomisi ve ticareti gördük. Müthiş bir küresel ayrışma yaşamaya başladık. Özellikle Batı ve Çin’le müttefikleri arasında ticaret, teknoloji odaklı ayrışma olmaya başladı. Bu, dünya ticaretindeki tek pazar konusunu tersine çeviren, deniz ticareti konusunda da belirleyici bir dinamik olacak. 

2024’te dünyanın başına dert olan bizim de işlerimizi yavaşlatan yüksek enflasyon tarafında belli bir mesafe aldık. 2024’te yeni bir enerji ve gıda krizi olmazsa muhtemelen enflasyonda gerilemeler sağlanır. 3 büyük merkez bankasının da faiz indirimine başlayacağını öngörüyorum. ABD muhtemelen haziran ayında faiz indirimi yapacak. 3 ve ya da 4 indirim yapacak. Avrupa’nın faiz indirimine mayıs ayında başlama ihtimali olacaktır.  4 indirim yapacaktır. İngiltere biraz daha geç yapacaktır. Bu senenin faiz indirimlerinin ekonomide toparlanmaya etkisini yılın 2. yarısında göreceğiz.”

Gürleser, Merkez Bankası’nın bir faiz artışına daha gideceğini düşündüğünü belirterek, “Enflasyonda yaz aylarında düşüş sağlayacak olursak eylül ayından itibaren bizde de faiz indirimleri başlayacak. Bunu piyasalar daha önce satın alabilir” dedi.


Oral Erdoğan

Türk Loydu'nda IACS üyeliği ile birlikte yeni hedefler

Ekonomist Gürleser’in ardından Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oral Erdoğan da bir konuşma yaptı.  Erdoğan, 1 Kasım 2023 tarihi itibarıyla Uluslararası Klaslama Kuruluşları Birliği’nin (IACS) 12. üyesi olarak kabul edilen Türk Loydu’nun çalışmalarını anlattı.

“11 üyesi olan bir kuruluşa üye olabilmek önemli bir başarı” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin AB üyesi olamadığı bir süreçte bu üyeliğin önemi anlaşılıyor. IACS 1968’de Almanya’da kuruldu. Bu 12 üyenin içinde Almanya yok. Almanlar diğerleri içinde eridi ama çok etkililer” dedi.

Prof. Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

IACS’ın sloganı “Emniyetli gemi, temiz deniz.” İki net mesajı var. IMO da bu konuda tek gözlemci statüsü olan yer.  Türk Loydu IACS çalışmalarında birlikte aynı uzmanlık seviyesinde kabul ediliyor. Bizim için onur verici. IACS üyesi klas kuruluşları dünya kargo taşıma tonajının yüzde 90’ından fazla hizmet veriyor. Bizi saymayın. 11’ini kastediyor. 100 bin civarı gemi varsa 90 binin üzeri demek bu. Küresel anlamda rekabeti bozmaya gidiyorsanız, kartel oluşturuyorsanız karşınızda Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumları bulabilirsiniz. Genişleyici olmanız gerekiyor. Bizi almaları gerekiyordu. Biz de iyi hazırlanmışız ki aldılar.”

IACS üyeliği ile birlikte hedeflerini de açıklayan Erdoğan şöyle konuştu:

“Uluslararası hizmet vermeye geçiyoruz. Filo çeşitliliğini, kalitesini artıracağız. Sektör bileşenleriyle işbirliğini artıracağız. Bilgi teknolojisini geliştirmek zorundayız. Bayrak tanınırlıklarını artırmamız gerekiyor. Savunma projelerinde daha da ilerlemek gerekiyor. 144’ü mühendis olmak üzere 215 civarı kadro var.  Bayrak çeşitlendirme tecrübesi oluşmuş Türk Loydu’nun. Temelde Türk bayraklı görünüyor.”


Baybora Yıldırım

"Bütün kirlilik önleyici boyalar ruhsatsız şu an"

Nippon Paint Marine Genel Müdürü Baybora Yıldırım da mecliste toplantısında söz alarak bir yönetmelik değişikliği ile birlikte yaşadıkları sıkıntıları aktardı.

2009’da boya firmaları için devreye giren bir yönetmeliğe göre ürünlerdeki maddelerin içeriğinin gram gram devlete beyan etme zorunluluğu getirildiğini belirten Yıldırım, “Bütün zehirli boyaların -bence hatalı çeviridir. Bunlar kirliliğe karşı boyalardır- hepsinin envantere kaydı gerekli dendi. Bütün firmalar da yaptırdı" dedi.

Boyaların kesin ruhsatlanması çerçevesinde ruhsatla satılacağının söylendiğini belirten Yıldırım şunları kaydetti:
"Süreç verildi envanterle ilgili. Tüm boya firmaları ürünlerini envantere yazdırdı. 2017’ye kadar Sağlık Bakanlığı içindeki kurum ne istediğini çok iyi bilmediği, Avrupa da ne yaptığını bilmediğinden sürekli uzatma veriyordu. Envanterle ilgili süre kapandı ‘hiçbir artık ürün envantere giremeyecek’ dendi. 31 Aralık 2023’e kadar kesin ruhsatlandırma ile ilgili zaman verdiler. Çalıştığım Japon firması çevre için duyarlı ürünler geliştiriyor. Bunu envantere kaydettiremedik. İstedikleri testler için danışman firmalar tutuldu."

31 Aralık’tan 2 hafta önce sürecin uzatıldığını ifade eden Yıldırım, "Biz dâhil kirlilik önleyicisi ruhsatlı boya yok hiçbir firmada.  1 Ocak 2024’ten sonra bu ürünler markete sürülemez. Şu anda boya yok. Danışman firmamızın söylediği bilim kurulu diye bir şey kurulmuş. Zehirli boyayı haşere ilaçlarıyla aynı kategoriye koymuşlar. Boya yoksa sektör yok. Ceza şartları var.  Tuzla’da satılan bütün kirlilik önleyici boyalar ruhsatsız şu an. Çok hızlı bakanlık çerçevesinde önlem alınması lazım. Sağlık bakanında bitecek bu iş" diye konuştu.

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi