Kaptanlar, İstanbulʹun eşsiz manzarasında çalışmanın ayrıcalığını yaşıyor. İstanbul Şehir Hatları vapurlarının kaptanları, iki kıta arasında, dünyanın en güzel manzarası eşliğinde, her gün binlerce insanı evine, işine, sevdiklerine kavuşturuyor.
Kaptanlar, İstanbulʹun eşsiz manzarasında çalışmanın ayrıcalığını yaşıyor. Kaptanlar, İstanbulʹun eşsiz manzarasında çalışmanın ayrıcalığını yaşıyorİstanbul Şehir Hatları vapurlarının kaptanları, iki kıta arasında, dünyanın en güzel manzarası eşliğinde, her gün binlerce insanı evine, işine, sevdiklerine kavuşturuyor.
İstanbulʹun martılara yaren, dalgalara sırdaş vapurları, her gün binlerce konuğunu bir kıtadan öbürüne taşıyor.
Yolcular, Boğazʹın mavi sularında, iki kıta arasındaki dünyanın en güzel manzarası eşliğinde seyahat ederken, İstanbulʹun kendine has uğultusunu da geride bırakıyorlar.Vapur düdüklerinin, küpeşteden atılan simitleri kapışan martıların seslerine karıştığı yolculuğun güvenle tamamlanmasını ise tam 167 yıldır İstanbul halkına hizmet veren Şehir Hatlarıʹnın kaptanları sağlıyor.
İstanbulʹun eşsiz manzarası ˮofisleriˮ olan kaptanlar, yılda ortalama 40 milyon yolcuyu evine, işine, sevdiklerine kavuşturuyor. İstanbul Şehir Hatlarıʹnda, 28 gemi ve çeşitli hatlar için kiralanan 29 yolcu motorunda, üçü uzak yol olmak üzere 62 kaptan görev yapıyor.ˮGemiciliğin örfü, adeti, hukuku, hiyerarşisi farklıdırˮ
Şehir Hatları kaptanlarından 45 yaşındaki Ekrem Özçelik, dedelerinden bugüne bir aile geleneğini yaşatıyor.
Mesleğine duyduğu aşkı paylaşan Özçelik, iki kıta arasında, dünyanın en güzel coğrafyasındaki İstanbulʹda 27 yıldır kaptanlık yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. İstanbulʹa denizden bakmanın ayrıcalığını ve keyfini yaşadıklarını ifade eden Özçelik, ˮMartılarla birlikte misafirlerimizi bir kıtadan bir kıtaya taşıyoruzˮ dedi.Özçelik, İstanbul Denizcilik Lisesiʹni bitirdiğini, denize hep ˮaşıkˮ olduğunu belirterek, şunları söyledi:
ˮDenizden kopamıyoruz. Denizcilik bir ayrıcalıktır. Örfü, adeti, hukuku, hiyerarşisi farklıdır. Şu anda Şehir Hatları camiasında, dünyanın en güzel amblemi olan çift çapanın altında, işletmenin en güzel gemilerinden biri olan Barış Manço vapurunda kaptanlık yapmanın mutluluğunu yaşıyorum. İşimi keyif alarak yapıyorum.ˮ
ˮBarış Manço, yakışıklı gemiˮ
Kullandığı Barış Manço gibi eski vapurları çok seven yolcuları olduğundan bahseden Ekrem Özçelik, ˮBu vapur nostaljik bir gemi, kuğu gibi, yakışıklı bir gemi. Bu gemide kaptanlık yaptığım için çok mutluyum. Benim geminin müdavimleri var. Kimi yeni nesil de yeni teknoloji vapurlar istiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yeni teknoloji, son sistem vapurlarımız da var. Onlarla seyahat etmenin ayrıcalığı bir başka ama bizim Barış Mançoʹda seyahat etmenin de yeri ayrıˮ dedi.Özçelik, yolcularından bazılarının kendilerini isimleriyle bildiğini ve iskeleden ˮEko kaptan düdük çalˮ diye seslendiğini anlatarak, Boğazʹda yalılarda oturanlarla da aralarında samimi diyaloglar yaşandığını söyledi.
ˮGemiler bizim ikinci evimizˮ
Gemiyi terk etmeleri gerektiğinde alacakları tek şeyin, ˮseyir defteriˮ olarak da bilinen ˮgemi jurnaliˮ olduğunu dile getiren Özçelik, ˮUçaklardaki kara kutu neyse gemideki bütün bilgilerin yazılı olduğu şey de gemi jurnalidir. Kaptanın gemiden ayrılırken yanına alması gereken tek şey, kara kutu gibi gemi jurnalidir. Anbean kayıtlı olan her şey bu defterde olurˮ dedi.Özçelik, haftada üç gün çalıştıklarını ve bu sürede gece gündüz gemide kaldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
ˮGemiler bizim ikinci evimiz. Burada çalıştığımız sürece gemiyi kendi evimiz gibi benimsiyoruz. Biz rahat ettiğimiz kadar, yolcularımızı da rahat ettiriyoruz. Gemiye sabah geldiğim zaman bir adetim vardır, mutlaka sağ ayağımla girerim. En mutlu anımız, sefer bittiğinde kazasız, belasız, yolcuları güzelce taşıdığımız andır. Gün sonu yorgunluğunu atmak için personelle çayımızı, kahvemizi içeriz.ˮ
ˮ40 senedir aynı gemiye binen varˮ
Yaklaşık 21 yıldır Şehir Hatlarıʹnda kaptanlık yapan 41 yaşındaki İlker Çetin de ailesinde üç kuşaktır erkeklerin kaptanlık yaptığını dile getirdi.İstanbulʹun kalabalık nüfusu için çok önemli bir görevi üstlendiklerini ifade eden Çetin, ˮGemide herkes farklı şeylerden keyif alıyor. Kimi yıllarını vermiş, gençliğinde, çocukluğunda binmeye başlamış, 40 senedir aynı gemiyle gidip gelen, hatta aynı yerde oturan, aynı yerde çayını, kahvesini içen, gazetesini okuyan yolcularımız varˮ diye konuştu.
Denizsiz bir şehirde duramadığını, mutlaka denizi görmek istediğini de dile getiren Çetin, gemiciliğin kendisi için tutkudan öte olduğunu ifade etti.
Kaynak: AA