Şimdiye kadar Husi saldırıları kıyı sularıyla, özellikle de dar Bab el-Mendeb boğazı ve Aden Körfezi'yle sınırlıydı ancak 15,000 teu kapasiteli MSC Orion'a yönelik saldırı Yemen kontrolündeki Scootra adasının yaklaşık 170 mil güneyinde meydana geldi.
Güvenlik firması Dryad Global tarafından kaydedilen bölgesel operasyonlardaki değişim, Somalili korsanlar ve Somalili İslami örgüt El-Şebab ve Husi hareketi gibi farklı örgütler arasındaki daha yakın bağlarla birlikte geldi ki bu da önemli bir gelişme ve Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı geçiş yollarının ablukasını uzatabilir.
Sonuç olarak Dryad Global CEO'su Corey Ranslem, “Son aylarda, operasyon alanlarının Hint Okyanusu'na doğru genişlemesini içeren bir dizi olay gördük" dedi.
Dryad Global ayrıca insansız hava araçlarına karşı gerekli savunma kabiliyetlerinin sivil kuruluşlar için ya mevcut olmadığına ya da çok pahalı olduğuna dikkat çekerek koalisyon güçlerine olan güvenlerinin daha da önemli hale geldiğini belirtti.
Ancak Ranslem şunları söyledi: “Bu genişlemenin koalisyonun ticari gemileri korumasını daha da zorlaştırıp zorlaştırmadığını bilmiyorum çünkü bu noktaya kadar gemileri korumakta iyi iş çıkardılar.”
Ranslem, olayların çoğunun ticari gemilerde sadece küçük hasara yol açtığını, ancak saldırıların çoğunun engellendiğini de sözlerine ekledi.
“Koalisyon güçlerinin bölgedeki değişen tehditlerle mücadele etmek için operasyon alanlarını ayarlayabildiklerine inanıyorum” diyen Ranslem, “Müşterilerimize hala bu bölgeden tamamen uzak durmalarını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
Güvenlik danışmanlık şirketi Dryad Global, Husilerin operasyon alanlarını genişletme kabiliyetlerinin daha iyi istihbarat toplamalarına dayandığını belirtti.
Dryad'ın istihbarat analisti Scarlet Suarez şöyle açıkladı: “İran şirketi Rahbaran Omid Darya Ship Management Company, 1999 yılında inşa edilen ve İran bayrağı altında çalışan MV Behshad adlı genel kargo gemisinin sahibi. Geminin Devrim Muhafızları tarafından komuta merkezi ve casus gemisi olarak kullanıldığından ve aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti Denizcilik Hatları için bir paravan olduğundan şüpheleniliyor.”
Suarez MV Behshad'ın Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde Husilere komuta ve kontrol istihbaratı sağlayarak ticari gemileri daha etkin bir şekilde hedef almalarına olanak tanıdığını söyledi. Husiler, Somalili korsanlar ve El Şebab ile işbirliği yaparak gemi kaçırabiliyor ve şu anda Hint Okyanusu'nda UAS [insansız hava aracı sistemleri] ve insansız hava aracı saldırıları düzenleyebiliyor.
Ranslem'e göre Dryad ve Husilerin Behşad ile koordinasyonu hedefleyen güçlü tedarik zinciri ve El-Şebab ve Somalili korsan oluşumlarla teyit edilen koordinasyon, onlara istedikleri herhangi bir ticari gemiye saldırma fırsatı verebilir.
Ranslem, “Korsanlığın bu ani canlanışı kendi içlerinden kaynaklanmıyor, ancak Husiler ile El-Şebab unsurları da dâhil olmak üzere Somalili korsanlar arasında yüksek düzeyde bir koordinasyon olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Suarez ayrıca Somalili korsanlar ile militan İslamcı örgüt El-Şebab arasında da şu bağlantıyı kurdu “[Aralık ayında Somalili korsanlar tarafından kaçırılan ve Mart ayında Hint Donanmasının müdahalesiyle kurtarılan] Ruen'i bir ana gemi olarak kullanma girişimleri, operasyonları genişletme planlarının yapıldığını göstermektedir. Umman Körfezi'nden Hint Okyanusu'na giden ticari gemileri takip eden ya da onlara yaklaşan daha küçük tekneler, operasyonları genişletmek için koordineli bir çabaya işaret ediyor olabilir.”
Suarez'e göre Somalili korsanlar Ruen'in kaçırılmasını kolaylaştırmak için El-Şebab ile işbirliği yaptı ve müzakereler sırasında doğrudan Husi unsurlarla çalıştı.
Dahası, Suarez şu yorumda bulundu: “Geminin kaçırılması ve Galaxy liderinin mürettebatıyla devam eden rehine durumu Husiler ile Hamas arasındaki doğrudan bağlantıları ortaya çıkardı. Tüm bu unsurlar her zaman yakın işbirliği içinde olmasalar da, koalisyon ve ticari gemilere saldırmak için koordineli çabalar olduğuna dair raporlar var.”
Kaynak: seatrade-maritime.com