Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Aliağa Çaltılıdereʹde tekne imalatı için bin 200 dönümlük bir saha ayrıldığını belirterek, 150 şirketin tekne ve yat imalatı yapabileceği bölgede bakım, tamir ve çekek faaliyetleri de gerçekleştirileceğini söyledi. Öztürk, İzmirʹde tüm tekne ve yat imalatının denizden uzak alanda yapıldığını vurgulayarak, ˮÜretimi tamamlanan tekne ve yatlar karayolu intikali ile balıkçı barınakları ve yat kulüplerine ulaşıyor, sonrasında denize indiriliyor. Bu da ekstra maliyet demek. Dünyadaki genel trend kümeleşme. Yıllar öncesinde İzmir, herkesin kayık almak için geldiği bir şehirdi, en iyi kayıkları İzmirʹde yaparlardı. Yeni merkez ile tekrar bunu sağlamak istiyoruzˮ dedi. Yat inşasında sektörün en önemli bölgelerinin Tuzla ve Antalya olduğunu anlatan Öztürk, ˮBuralarda da dağınık bir yapılanma söz konusu. Kümeleşme çok önemli. Bölgemizde şu an önemli bir proje var. Aliağa Çaltılıdereʹde tekne imalatı için bin 200 dönümlük bir saha ayrıldı. Üstyapı ile ilgili son aşamalarına gelindi. ÇED raporları alındı. Tahsis yapıldı. Kazma vurmak için eli kulağında gibi gözüküyorˮ diye konuştu. Tekne imalatçılarının yaptıkları tekneleri denize indirme ve indirilen teknenin de test edebileceği alanlar ile ilgili sıkıntılar yaşadığını anlatan Öztürk, ˮSektör kümelenmiş vaziyete gelince denize inme ihtiyacı, test ihtiyacı karşılanmış olacak. Türkiyeʹde var olan teknelerin günübirlik gezi tekneleri de olsa, özel yatlar da olsa bakımları ile ilgili bir merkezimiz yok. Aliağa-Çaltılıdere bunun için de önemli bir adres olacakˮ diye konuştu. Tekne imalatının hem bölgesel hem de Türkiye açısından gelişmesi, dünya pazarı ile rekabet edecek konuma gelmesi için denizcilik sektörüne önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, ˮBunun için çocuklarımıza denizi sevdirmemiz gerekiyor. İnsanlar ulaşımda ‘deniziʹ bir alternatif olarak görmeli, deniz daha erişilebilir olmalıˮ dedi. Sektör kümeleşme modeliyle bölgeye çekilecek Kümeleşme modeli ile bütün sektörün bölgeye gelmesini sağlamayı hedeflediklerini anlatan Öztürk, ˮTekne imalatçıları gelince yan sanayi de gelecek. Çaltılıdere, önemli bir mevki. İzmir, Aliağa bölgesine ve önümüzdeki dönemde planlaması yapılan Çandarlı Limanıʹna çok yakın. Dolayısıyla bu bölgede kümeleşmenin bölgeye tekne imalatçıları adına kazanç getireceğini düşünüyoruz. Bu sektör burada yoğunlaşırsa tekne, yat imalatı Türkiye için daha da önemli bir ihracat kalemi haline gelecektirˮ ifadesini kullandı. RAF SİSTEMİ İLE ÇALIŞACAK ‘TEKNEPARKʹLAR GELİŞTİRMELİYİZ Denizciliğin gelişmesinin tabandan başlatılması gerektiğini anlatan Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, ˮTaban da amatör denizciliktir. Amatör denizciliği destekleyici önlemler alınmalı. Marina ücretleri çok yüksek, çok isteseniz de tekne almak istemiyorsunuz. Bunları aşmalıyız. Bunun birtakım modelleri var. Mesela İzmir gibi şehirlerde tekneparklar çok önemli. Raf sistemi gibi tekneler üst üste, yan yana deniz kıyısında olacak şekilde tekneparklar geliştirmemiz gerekiyor. Bu şekilde yaptığınız zaman tekne alacakların maliyeti de düşecektirˮ şeklinde konuştu. Öztürk, tekneparkların İzmir içinde Bayraklı, İnciraltı, Güzelbahçe, Karşıyaka yani körfezin iki karşı tarafında olabilecek şekilde konumlandırılabileceğini sözlerine ekledi. BALIKÇI BARINAKLARI DÜZENLENMELİ Türkiyeʹde birçok balıkçı barınağı olduğunu, fakat bunların çoğunda özel tekneler için yer olmadığını belirten Öztürk, ˮBuralarda hep balıkçı tekneleri var. Balıkçı barınaklarının derlenip toparlanması ve amatör denizciliği de önem gösterecek şekilde düzenlenmesi lazımˮ diye konuştu. 7DENİZ