Çin ekonomisinde yaşanan kötü gelişmeler denizcilik sektörünü vurdu. Yük gemileri, azalan ithalat yüzünden denizlerde boş şekilde geziyor. Çin ekonomisindeki yavaşlama, dünyayı yeni bir durgunluğa sürüklüyor. Özellikle denizcilik sektörü bu durgunluktan daha fazla etkileniyor. Çinʹin ithalatının önemli bir bölümünü oluşturan demir cevherinin tonunun 200 dolardan 40 dolara, ham petrolün fiyatının da 110-120 dolardan 42 dolara gerilemesi navlun piyasalarını vurdu. Gemiler, Çinʹin ithalatındaki düşüş sebebiyle yük bulamaz oldu. Buna bir de gemi arzındaki fazlalık eklenince denizcilik sektöründe tehlike çanları çalmaya başladı. Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürkʹün verdiği bilgiye göre gemiler yük bulmakta zorlanıyor. Devamlı düşen navlun fiyatlarının, yakıt maliyetlerini karşılayamayacak seviyeye geldiğini belirten Öztürk, bunun gemi piyasasını olumsuz etkilediğini söyledi. Gemiler boş geziyor Çinʹin etkisiyle dünya ekonomisinde başlayan yavaşlamanın navlun fiyatlarını vurduğunu, yük bulamayan gemilerin denizlerde boş gezdiğini aktaran Öztürk, “Düşük petrol fiyatı denizcilik için avantaj ancak navlunları destekleyecek ölçüde değil. Düşük navlunlar nedeniyle kimyasal tanker piyasası zorlanıyor. Emtia fiyatları düşmeye devam ederse doğal olarak navlun fiyatları da toparlanamaz” dedi. ‘Toparlanma 1 yılı bulurʹ Kuru yük piyasasında toparlanmanın en az bir seneyi alacağını aktaran DTO Başkanı Yusuf Öztürk, “Konteynir taşımalarında navlun yükseltme denemeleri yapılıyor ama hiçbiri tutmuyor, çünkü yük yok, gemiler doldurulamıyor. Asya-Kuzey Avrupa hattında yılın ilk yarısında talep yüzde 3.5 düşerken gemi tonajı yüzde 3.4 arttı. Talep düşerken arzın artması, navlun fiyatlarında çifte baskı yaratıyor. Geçtiğimiz günlerde Maersk-MSC tarafından işletilen ana hatlardan biri olan Uzakdoğu-Batı Avrupa hattı kaldırıldı. Sürekli aşağı düşen navlun fiyatları, yakıt maliyetlerini karşılamıyor. Rekabet çılgınlığına kapılarak 18 bin-20 bin TEUʹluk gemi sipariş veren firmalar, bu gemileri ne yapacaklarını kara kara düşünüyor” dedi. Liman yatırımları gecikti Denizcilik sektöründe olan gelişmelerle birlikte Türkiyeʹnin gemi filolarının küçülmeye devam ettiğini kaydeden Yusuf Öztürk, liman yatırımları ve lojistik entegrasyonların geciktiğine dikkat çekti. Türkiyeʹnin aktarma ülke konumunu kaybetmemesi için acilen bu yatırımları yapması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Süveyş Kanalıʹnın kapasitesini iki kat arttıran Mısır, Port Saidʹdeki limanları, aktarma limanı yapmak için çalışıyor. Yunanistan, Mısır, İsrail ve Kıbrıs, Doğu Akdenizʹde enerji ve lojistikte ortak stratejiler geliştiriyor. Türkiyeʹnin en büyük avantajı, Doğu ile Batı arasında jeopolitik konumu. Boğazlarla beraber bu köprü konumumuz, bizim en büyük rekabet gücümüz. Bunu, doğru ve zamanında yapacağımız liman ve lojistik yatırımlarıyla harekete geçirmeliyiz. Limanlarımızı işbirliği içinde organize edip mevcut pastayı büyütmemiz gerekiyor” diye konuştu. 7DENİZ