Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in geçtiğimiz günlerde ‘referandum’ önerisiyle tartışma konusu olan Eymir’e ilişkin ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök’ten bugüne kadar herhangi bir yanıt ve açıklama gelmemişti. Ancak, ODTÜ’de düzenlenen iki günlük Eymir Sempozyumu’nun ardından Ankara Eki yöneticileriyle biraraya gelen Kök, bu konuda ilk kez konuştu. Kök’le birlikte Eymir Gölü’ne ilişkin bilimsel ve akademik çalışmalar yürüten öğretim üyeleri de toplantıdaydı ve onlar da ilginç bilgiler paylaştı. Ancak, bunlara geçmeden önce en önemli mesele haline dönüşen “Eymir Gölü halka açık mı?” sorusunun yanıtını Rektör Mustafa Verşan Kök’ten dinleyelim.
BEN DE ARACIMLA GİRMİYORUM
Eymir Gölü’nün tüm Ankara halkına her zaman açık olduğunu belirten Kök, gölün ODTÜ’lüler dışında kullanılamadığı iddialarına yönelik şunları söyledi:
“ODTÜ, herkesin kabul ettiği gibi Türkiye’de belli bir yeri olan en iyi üniversitelerden birisi. Bize sorarsanız tabii, en iyi üniversitemiz. Uluslararası bir üniversite aynı zamanda. Tabii araştırma ve eğitim boyutunun yanında bizim de en çok önemsediğimiz mesele topluma hizmet. Eymir de bunun en güzel göstergesi. Burası ODTÜ’nün yeri ama aynı zamanda Ankaralıların da bir yeri. Biz hiçbir zaman burası ODTÜ’nün, ODTÜ’lüler girer diye düşünmedik. Biz bir devlet üniversiteyiz, dolayısıyla bizim olan her şey aynı zamanda halkımızındır da. Gerçekten herkese açık burası. Yalnızca hafta sonları araç girişine müsaade etmiyoruz. Ancak, bu herkes için geçerli, benim için de geçerli. En son Ağustosta geldiğim zaman hafta sonu, dışarıda park ettikten sonra yürüyerek gölü dolaştım.
GELENLERLE KONUŞTUK ÇOĞU ODTÜ’LÜ DEĞİLDİ
Geçen hafta sonu da burada çekim de yaptık gelenlerle konuşalım diye, gerçekten hiçbir sıkıntı olmadı. Hatta konuştuklarımızın birçoğu ODTÜ’lü değildi.
Bizim tek isteğimiz var. Halkımızın doğayı yaşaması. Diğer türlü yapılaşma her yerde var. Buranın bir farklılığı da bu aslında. Doğal yaşam, herkes doğayla baş başa yürüyüş yapıyor, koşuyor, bisiklete biniyor. Değişik aktiviteler yapabiliyor. Ankaralıların dinlenebileceği, kendilerini doğayla baş başa hissedebileceği bir mekan aslında burası. Biz burada 60 yıldır ağaçlandırma çalışması yürütüyoruz. ODTÜ’nün böyle bir girişimi olmasaydı, buranın nasıl bir yere dönüşebileceğini düşünün. Ben düşünemiyorum.
HERKES REFERANDUM YAPABİLİR
Eymir’le ilgili referandum deniyor bir de. Herkes bir referandum yapabilir. Bunun da bir katkısı olmayacak buraya. Mesela ‘Belediye otobüsleri bedava olsun mu’ diye anket yapabiliriz. Herhalde herkes ‘olsun’ diyecektir. Peki referandumdan öyle çıktı diye olacak mı? Hayır. Biz bir üniversite sorumluluğunda, misyonumuz ve vizyonumuz doğrultusunda daha fazla ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Her kurumla biz iletişim halindeyiz. Zaten bir devlet üniversitesinin herhangi bir devlet kurumuyla sıkıntılı olmasını düşünemiyorum.”
BÜYÜKŞEHİR OTOBÜS SEFERİ KOYABİLİR
Rektör Mustafa Verşan Kök, üniversite olarak Eymir Gölü’nü hem bilimsel çalışmalarla hem de doğa ve sportif aktivitelerle daha fazla kesim tarafından kullanılabilir hale getirmek istediklerini belirtirken, kurumlara da çağrıda bulundu. Öncelikle Büyükşehir Belediyesi’nin hafta sonları Ankaralıların Eymir Gölü’nü kullanabilmesi için bu bölgeye seferler koyabileceğini belirten Kök, şunları söyledi: “Amaç eğer hizmetse herkes ne kadar katkıda bulunabiliyorsa bulunmalı. Bir hizmeti verebilmek için oranın sizin olması gerekmiyor. Bizim yetişemediğimiz yerler var. Büykşehir Belediyesi, halkın kullanımı için buraya ulaşım sağlayabilir. En azından hafta sonları Ankaralılar Eymir’i kullanabilsin diye buraya otobüs seferleri konabilir. İçeriye bir bisiklet yolu yapılabilir. Burada sadece Büyükşehir Belediyesi’nden değil, Çankaya Belediyesi de, Gölbaşı Belediyesi de buraya destek verebilir. Mesela girişte burası artık araç girişine kapalı olduğu için otoparka ihtiyaç var. Bir bisiklet merkezi olabilir. Bu bir burs fonuna dönüşebilir. Herkes aslında ne yapabilecekse yapsın. Bizim tek amacımız, Eymir’in doğal bir şekilde halk tarafından kullanılmasını sağlamak. Bu kadar basit aslında.”
ÇOCUKLAR ʹGÖL ELÇİSİʹ OLACAK
Eymir Gölü’ndeki toplantıya, yönetim kadrosuyla birlikte, uzun yıllardır Eymir Gölü’nde ekolojik çalışmalar yürüten ODTÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meryem Beklioğlu da katıldı. 5. ve 6. sınıfların müfredatında bulunan bilim uygulamaları derslerine yönelik bir çalışma başlattıklarını açıklayan Beklioğlu, şu bilgileri verdi: “Biz sadece Eymir’i değil, aynı zamanda gölümüzün üst havzası olan Mogan’la birlikte bu bölgeyi 1997 yılından beri düzenli olarak izliyoruz ve bilimsel birikimimizi halkla paylaşmak istiyoruz. Buna da, sonda projemizin bir ayağı olan vatandaş bilimi kapsamında başladık. “Gölümü seviyorum, tanıyorum ve koruyorum” sloganıyla “Göl Elçileri Eğitim Programı” hazırladık bu dersler için. Çocuklar hafta içinde derslerde teorik işler yapıyorlar. Sonra hafta sonu dizayn yapıyorlar. Veliler ve okul yönetimi çok memnunlar, çünkü çocuklar bilimsel sorgulama süreçlerini uygulamalı olarak öğreniyor ve dizayn yapabiliyor. Matematik, fen, mühendislik bilgisi hepsini kullanıyor. ODTÜ Koleji’yle başladık. Önümüzdeki süreçte Gölbaşı Sevgi Çiçeği Ortaokulu var. Daha sonra Ankara’da özellikle sosyo-ekonomik açıdan daha dezavantajlı Altındağ ve Mamak gibi bölgelerdeki okullara yaygınlaştırmak istiyoruz.”
SEL UYARISI
Meryem Beklioğlu’nun Eymir Gölü’ne ilişkin projelerin yanısıra çok önemli bir de uyarısı var. Eymir’in Mogan ve İmrahor ile İncesu arasında uzanan su koridorunda çok önemli bir yerinin bulunduğunu belirten Beklioğlu, şöyle diyor: “Burada olacak bir bozulma, yani Eymir’in taşıma kapasitesinin bir şekilde kaybedilmesi halinde aşağıda İncesu’da İmrahor’da Ankara Çayı’nda sel baskınları yaşarız. Daha çok yoksul semtlerin bulunduğu aşağı havzalarda yaşayan insanların hayatları risk altına girer.”
BİLİM ADAMLARI HALKLA BULUŞUYOR
Rektör Danışmanı Prof. Dr. Eren Kalay da, son dönemde Avrupa’da hızla yaygınlaşan “Cafe Scientifique” adlı uygulamayı Türkiye’ye taşıyacaklarını belirterek, bu ilginç projeyle ilgili şunları söyledi: “Aslında bu ilk olarak 1940’larda dünyada ‘Cafe Philosophique’ adıyla yaygınlaşıyor. Felsefeciler, Avrupa’da kafelere girip halka buluşuyorlar. 1998’de de Londra’da bunu fizik, kimya gibi mühendislik bilimleriyle ‘Cafe Scientifique’ adıyla yapıyorlar. Son dönemde AB bunu sahiplendi. Biz de bunu Türkiye’ye taşıyoruz. ODTÜ’de bilimsel çalışma yapan bilim adamları, kafelere gidip halkla buluşacak ve çalışmalarını anlatacak. Bu çalışmaya 15 mezun derneğimizin bulunduğu illerden başlayacağız, finalini de Eymir’de yapacağız. Ankara halkını davet edeceğiz ve bir hocamız, bilimsel çalışmalarını halkın da anlayacağı dilden anlatacak.”
7DENİZ