“Sanat, güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, Ezgi ile olursa musiki, Resim ile olursa ressamlık, Oyma ile olursa heykeltıraşlık, Bina ile olursa mimarlık… olur.” K. Atatürk (Ahmet Cevat Emre, Muhit Mec, Sene: 1, No: 2, 1928, s. 84) Kemal Atatürk, elini öpmek isteyen tiyatro sanatçılarına şöyle söylemiştir : “Sanatçı el öpmez; sanatçının eli öpülür!” Geçmişte ATSK etkinliklerini yansıtan dört yazı yazdım. Yeterince beğeni topladı! Abdurrahman Tümer, bu kez hem erken davrandı hem de en güzelini yazdı! Bundan sonra yazmak, anlamlı olmaz düşüncesiyle ATKS Platformu Bşk. Tümer’in ilgili yazısın yayımlamayı yeğledim. Buyurunuz birlikte okuyalım ve görüntüleri izleyelim. *** “Tarih 24 Mayıs 2015. Günlerden pazardı. Saatler 12.00’yi gösterdiğinde İstanbul Boğazı’nın o nazlı sularında, o masmavi dalgaların eskortluğunda (korumasında) ‘Beyaz Martı’ adlı ATKS gemisi, süzüle süzüle Kabataş İskelesine yaklaşmaya başladı. Sahilde onu sabırsızlıkla bekleyen şiir dolu yürekleri heyecan bastı birden! Nasıl heyecanlanmasınlar ki, yürekleri nasıl kıpır kıpır olmasın ki… Çünkü birkaç dakika sonra şiirlere konu olan, şarkılara söz olan, efsane şehrin, cennet şehrin, canım İstanbul’un Boğaziçi’nde olacaklardı. Biraz sonra martılar uçacak üzerlerinden. Bir kanadı gümüş, bir kanadı beyaz olan martılar… Rüzgâr bu pirüpak sineleri okşayarak ilham perilerine davetiye gönderecekti. Boğaziçi, denizin ve yeşilin yeryüzünü güzelleştirmek için yarıştığı muhteşem bir coğrafyadaydılar. Fotoğraf makinelerinden ardı ardına flaşlar patlamaya başladı. ‘Beyaz Martı’ gemimiz, adeta evinden o beyaz elbiseleriyle yeni çıkmış bir gelin gibi tüm ihtişamıyla fotoğrafları kabul ediyordu. Sahilde 81 ilden gelen yüreği sevgi dolu, yüreği dostluk dolu, yüreği şiir dolu bir birinden değerli dostlar vardı. Sahilde bekleyen, ‘Ben’ duygusundan arınmış,’Biz’ olgusunda olan yüreği pak insanlar vardı. Sahilde bekleyen, kalbinde bir zerre dahi riya olmayan, fesat barındırmayan, bu güzel ortamı paylaşmak isteyen, bu gizemli şehrin mis havasını teneffüs etmeye çalışan samimi yüzler vardı. Sahilde bekleyen, yüzlerce kilometre uzaklardan gelme nezaketi gösteren bir birinden değerli, şairlerimiz, yazarlarımız, sanatçılarımız, ressamlarımız, müzisyenlerimiz ve siyasetimizin güzide politikacıları vardı. ‘Beyaz Martı’ adlı gemimiz iskeleye yanaştığında bu güzel yürekler birden kendilerini şölenin yapılacağı geminin üst katında buldular. Muhteşem bir hava vardı. Hani tam boğaz turu yapılacak türden. Hani çıkar kâğıdı kalemi şiir yazacak türden. Hani dalgaların güneş ışınlarından parlayarak bizlere göz kırpar türden. Yani hava tam istediğimiz gibiydi.Saatler tam 13.00’ı gösterdiğinde gemimiz iskeleden yavaş yavaş hareket etmeye başladı. İstikametimiz sırayla Avrupa Yakası’ndan: Kabataş İskelesi, Dolmabahçe, Beşiktaş, Çırağan Sarayı, Ortaköy, Boğaziçi Köprüsü, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Rumeli Hisarı, F.S.M. Köprüsü, Emirgan, İstinye… Anadolu Yakası’ndan: Beykoz, Kanlıca, Anadolu Hisarı, Kandilli, Çengelköy, Beylerbeyi, Kuzguncuk, Kız Kulesi ve Kabataş İskelesi’ ne varış olacaktı. Evet, ‘2.Uluslararası Atks İstanbul Boğazı Kültür Sanat Şöleni’ resmen Başlamıştı. İstanbul’un güzelliğinde sanatçıların, ediplerin, şairlerin payı da inkâr edilemez. İstanbul için yazılmış şiirler, İstanbul’u yazan seyahatnameler, İstanbul’u anlatan hikâyeler, romanlar da; tıpkı boğazdaki renk renk yalılar, İstanbul’un tepelerine serpilmiş büyük küçük camiler, sokak aralarına kondurulmuş çeşmeler, sebiller gibi İstanbul’un eşsiz güzelliğinin birer parçasıydı. İstanbul bir sevda, hem de kara bir sevda! Vazgeçemediğimiz sevgili. Şiirimiz, şarkımız, ilhamımız İstanbul. 18. yüzyıldan günümüze pek çok şaire ilham olmuş, pek çok şaire şiir olmuş. Mesela: “İstanbul deyince aklıma martı gelir Yarısı gümüş, yarısı köpük.” Bedri Rahmi Eyüboğlu *** “Ana gibi yâr olmaz İstanbul gibi diyar, Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar. Gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan, İstanbul, İstanbul…” Necip Fazıl Kısakürek *** “Karşında yıkılmış bir duvar gibiyim Beni sarhoş etme, başım dönüyor. Üstüme varma İstanbul, kederliyim.” Ümit Yaşar Oğuzcan Böyle sesleniyorlardı şiirlerinde... Tıpkı ‘Beyaz Martı’ gemisinde ki şairler gibi, sanatçılar gibi, birbirinden değerli konuşmacılar gibi. Program Atks yönetimi sunumuyla başladı. Abdullah Kabataş, Abdurrahman Tümer, Gökhan Büyükdağ, Elif Aktan, Yasmin Korkut, Suzan Tümer, Recebiye Çataksezer, Arzu Subakan Kabukçu, Reyhan Mutlu, Ebru Elmaskeser, Eylem Karabulut olmak üzere Atks’ nin mimarları. Akabinde Türkiye 2015 yılın sanatçısı olan muhteşem ses İbrahim Ocak sahne aldı. Tüm konuklar büyük bir keyifle dinledi. Uzaktan gelip geçen gemilerdeki insanlar dahi bizlere el sallayarak eşlik etmeye çalıştılar. Program keyifli bir şekilde sürdü. Şölenimizin değerli konuğu, siyasetimizin güzide ismi eski Maliye Bakanımız Sayın Lütfullah Kayalar söz aldı. Harika bir etkinlik olduğunu söyledi. Çok farklı sıradan olmayan dikkat çekici bir şölen olduğunu, söyledi. Tüm Atks yönetimini tebrik etti. Bizde Atks olarak kendilerine plaketimizi ve diğer belgelerimizi takdim ettik. Ardından Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme E. Başkanı Sayın Recep Sanal söz aldı. Emeği geçen herkesi kutladı. Bizlere teşekkür etti. Sonra sırasıyla Kültür Turizm Federasyonu Başkanı Sayın Bektaş Tanrıverdi, Sayın Eğitimci Şair Yazar Muhsin Durucan, Sayın Şair Nedim Uçar, Kocaeli Kültür Müdürü Sayın Ercan Yamen, Gap Gazeteciler Başkanı Sayın Zeynel Abidin Kıymaz, Kâhta Gazeteciler Başkan Yardımcısı Sayın Gökhan Bayram, Kültür Turizm Federasyonu Disiplin Kurulu Başkanı Sayın Kaşif Kani Ertürk, Kanserder Sakarya Dernek Başkanı Sayın Nihal Akar, Akşemsettin Eyüp Mahalle Muhtarı Sayın Hakan Demir, Adana Vali Yardımcısı Sayın Şükrü Çakır mesaj gönderdiler, Şair-Yazar Sinan Yağmur Bey mesaj gönderdiler, Türkiye Haber Ajansı Başkanı Sayın Ahmet Kaplan mesaj ilettiler, Beyoğlu Belediyesi Sayın Sevgi Beyaz Hanım mesaj ilettiler. Ankara Birleşen Yürekler Derneği Başkanı Yasemin Meydan Hanım mesaj ilettiler. Bayşad Bağımsız Yazarlar ve Şairler Derneği Başkanı Sayın H.Osman Saraç mesaj gönderdiler. Ürdün’ den Sayın Muhammed Awidah mesaj gönderdiler. Kuveyt’ ten Sayın Majdi Ghazi mesaj gönderdiler. Aramızda olamayan birçok dost bizlere başarı dileklerini ilettiler. ‘Beyaz Martı’ adlı gemimiz, Avrupa yakasından Boğazda süzüle süzüle hareket ederken birbirinden kıymetli ses sanatçılarımız sırasıyla sahne alıyordu. Boğazın o gizemli sularına, martıların o üstümüzde çırptıkları kanatlarına biraz şiir, biraz türkü dokunuyordu. Rüzgâr çok uzaklardan Yahya Kemal’den, Nedim’den, Orhan Veli’den fısıltılar getiriyordu sanki... İstanbul’un o muhteşem manzarası karşısında çaylar büyük bir keyifle yudumlanıyordu! Her şey, adeta cennetten bir parçaydı.! Zaman dursun istiyorduk. Bu güzel anlar geçmesin, şiirler, türküler susmasın istiyorduk. El ele vererek ‘birlik’ olduğumuzu, ‘biz’ olduğumuzun göstergesi kurmuş olduğumuz halaylarımız bitmesin istiyorduk. Konuk ses sanatçılarımız İbrahim Ocak, Cemil Can, Gülşen Aygün, Elvan Özdemir, Mehmet Şükrü Şık, Mehmet Orhan, Selma Gülcan, Yunus Avcı, Aylin Dönmez, Güner, Kelami Akdemir, kadife sesli türküleriyle yüreklerimizi coşturdular adeta. Ayrıca adını sayamayacağım onlarca şair dostumun o güzel şiirleri adeta mest ettiler herkesi! Evet, şiirler, şarkılar, türküler, konuşmalar derken ATKS Yönetiminin belirlediği ‘2015 Yılın Enleri’ ne sıra gelmişti. Heyecan doruktaydı. Program sunumunu yapan Türkiye’nin çok değerli televizyon programcılarından Sayın Recebiye Çataksezer ile Ebru Elmaskeser, seçilen ‘Yılın Enleri’ni bir bir sahneye davet ederek ödüllerini takdim ettiler. ‘2. Uluslararası Atks İstanbul Boğazı Kültür Sanat Şöleni’ Kanal 24 ve Can Erzincan Televizyonu tarafından yayınlanmak üzere tüm kayıtlar kameraya alınıyordu. ATKS Yönetimi tarafından ‘2015 Yılın Enleri’ olarak seçilen birbirinden kıymetli yüreklerin isimleri ve birinci geldiği sanat dalları: Yılın en iyi Şairi: Ali Özkanlı Yılın en iyi Yazarı: Sinan Yağmur Yılın en iyi Radyo Programcısı: Gökhan Büyükdağ Yılın en iyi Gazetecisi: Ahmet Kaplan Yılın en iyi Sanatçısı: İbrahim Ocak Yılın en iyi Tv Programcısı: Recebiye Çataksezer Yılın en iyi çıkış yapan Yorumcusu: Hamdi Balık Yılın en iyi Gazetesi: Akses Haber Gazetesi Yılın en iyi Sanatın Yükselen Yıldızı: Arzu Subakan Kabukçu Yılın en iyi Şiir Yorumcusu: Ali İhsan Öztürk Yılın en iyi Senaristi: Abdullah Kabataş Yılın en iyi TV Kanalı: KANAL 24 Yılın en iyi Ressamı: Remzi Taşkıran Yılın en iyi Sanata katkı yapan İş Adamı: Nuri Üysen Yılın en iyi Kültür Sanat Girişimcisi: Gökhan Bayram Evet, Atks Patformu Türkiye’de ilkleri başarmaya çalışıyordu. Farklı etkinliklere, kültür sanat şölenlerine imza atıyordu. Şiire dikkat çekmek için, sanata dikkat çekmek için, edebiyata dikkat çekmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. 2015 yılın şairi olan Sayın Ali Özkanlı:’kurumların dahi yapmaya cesaret edemediği şiir şölenlerini Atks Platformu tek başına yapıyor. Bu gerçekten büyük bir başarı, alkışlanacak bir başarıdır.’’ diye bu sözleri gazete köşesinde yazıyordu. İnsanlar artık salonlardan sıkılmış durumda, aynı ortamlarda olmak şiire ve edebiyata olan ilgiyi azalttığı için, Atks Platformu dört duvara sıkışmış olan sanatı ve sanatçıları denizle, sahille, martıyla, mavi gökyüzüyle yani doğayla buluşturmayı gaye edinmiştir. Böyle etkinliklerin maliyeti ne kadar ağır olursa olsun, ne kadar pahalı olursa olsun, Atks Platformu bir kere yola çıkmıştır. Dünyanın ve Türkiye’nin ilklerine siz yüreği güzel dostlarla, ‘BİZ’ diyen dostlarla imza atmaya devam edecektir. Binlerce şükür olsun ki, riyadan, hasetten uzak yürek seslerimiz Türkiye’nin dört bir yanından duyulmaya başlandı. Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a her şehirden katılımcılarımız var. Bu ses giderek artacağını ümit ediyoruz. Tek isteğimiz, siz yüreği güzel dostlarımızı yanımızda görmek, bizimle olduğunuzu hissetmek. İnanın daha yapacak çok şeyimiz var Allah’ın izniyle. Bu vesileyle öncelikle beraber çalıştığım birbirinden değerli Atks Platformu Komite Başkanlarına, Yönetimine ve davetimize icabet eden, edemeyen yüreği güzel tüm dostlarıma kalbi teşekkürlerimi iletiyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” *** Baştaü Abdurrahman Tümer olmak üzere etkinliği ortaya koyan çalışma arkadaşlarını, organizede çabası olan Kelami Akdemirʹi, sanatla ve kültürle ilgili emekleri geçen yaklaşımlı insanları kutlarım. Sanatçıya gereken önemi veren ve taçlandıran M. K. Atatürk’ün özdeyişi ile yazımızı sonlandıralım. “Efendiler! Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatçı olamazsınız.ˮ 7DENİZ