Movers şirketine ait Dema M isimli gemide mühendis olarak çalışan Yiğit Acar'dan 50 gündür haber alınamıyor.
7 Eylül'de Mısır'dan hareket ederek Süveys Kanalı'nı geçen gemi, açık denizdeyken Yiğit Acar'ın kaybolduğu bildirildi.
Anne Arzu Acar Mısır Konsolosluğu'na, Türkiye Cumhuriyet Dışişleri Bakanlığı'na ve savcılığa başvurduklarını, hâlâ haber beklediklerini söyledi.
Sosyal medyada sesini duyurmak için çaba göstermeye devam eden Arzu Acar, oğlunun kaybolma sürecine dair detaylarını anlattı.
50 gündür haber yok
Anne Arzu Acar, oğlu Yiğit Acar'la en son 5 Eylül'de konuştuğunu söyledi.
Oğlunun ilk görevi olduğunu söyleyen Arzu Acar, süreci şöyle anlattı:
"Oğlum gemi makine işletme mühendisi, yeni mezun ve ilk görevine gitmişti. Biz Giresun'da yaşıyoruz. Yiğit telefonda şirketle anlaşıp 1 Eylül'de İstanbul'a gitti. Görev yapacağı gemi Mısır'dan kalkacaktı, 5 Eylül'de İstanbul'dan Mısır'a geçti.
"5 Eylül'de Mısır'a vardıktan sonra bana mesaj atıp vardığını haber verdi. Bana 7 Eylül günü 14.30'dan itibaren haber alınamadığını, oğlumun kaybolduğunu söylediler. Fakat ertesi gün haber verdiler ve geminin kaptan arayarak 'Çocuğunuz akşamdan beri kayıp,' dedi.
"Anlattıklarına göre Yiğit, 14.30 civarı makine dairesine iniyor ve 'Arkadaşlar bir şeye ihtiyacınız var mı?' diye soruyor. Onlar da vardiyan var, ona gelirsin diyorlar. Daha sonra çocuk gidiyor, saat 20.00'ye varınca çağırmak için tekrar bakıyorlar ve ne odasında ne de gemide bulduklarını söylüyorlar.
"Çocuğunuzun kaybolduğu saatler arasındaki alanda arıyoruz dediler bana; ama hiçbir şey yok. Dışişleri Bakanlığı'na ve Ulaştırma Bakanlığı'na haber verdik, iletişime geçtiler. Daha sonra Mısır Konsolosluğu'yla görüştük, aramaların devam ettiğini söylediler. Şirket de hâlâ bizimle temas halinde. İki günde bir arayıp olumlu bir gelişme olup olmadığını söylüyorlar. Savcılık da araştırıyor; fakat o gün bu gündür haber yok."
"Umudumuzu kaybetmedik"
Oğlundan haber almak için tüm imkânlarını seferber ettiklerini söyleyen Arzu Acar, oğlunun bulunmasına dair umudunu kaybetmeyeceğini söyledi:
"Gemide kamera yokmuş. Biz de araştırdık, soruşturduk. Kamera bulunmasının şart olmadığını söylediler.
"Ben çocuğumu gören son kişiyle görüşmek istiyordum, onunla konuşturdular. Makine ustasıymış. Kimyasal indirmek için beraber gidip çıktık, dedi. Sonra makine dairesinde görmüşler. Ondan sonra da 14.30'dan itibaren Yiğit'i görmediklerini söyledi.
"Oğlum kaybolduktan 15 gün sonra gemi Portekiz'e gitti. Bu yüzden Portekiz'de sorgulaması yapıldı geminin. Savcılık yurt dışı olduğu için soruşturma sonuçlarının uzun sürebileceğini söyledi. Portekiz'deki işlemler bittiğinde gümrükle bana gönderecekler.
"Anneyim sonuçta, yerimde duramıyorum. Türkiye'de olsa burada bile durmazdım. Kalkar giderdim çocuğumun kaybolduğu yere. Belki bir gören, duyan olur diye her yerde paylaşmaya devam ediyorum."
Kaynak: Bianet
