Sapanca’da gerçekleştirilen Deniz Ticaret Odası (DTO) Müşterek Meslek Komiteleri 7. Toplantısı, denizcilik sektörünün tüm temsilcilerini aynı masada buluşturdu. Toplantının en dikkat çeken konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hem Karadeniz’de yaşanan son olaylara hem de Türkiye’nin denizcilikte ulaştığı seviyeye dair önemli mesajlar verdi.
Bakan Uraloğlu, geçtiğimiz gün Karadeniz’de KAIROS ve VIRAT adlı iki tankerde meydana gelen patlama ve olası saldırı şüphesiyle ilgili sürecin titizlikle izlendiğini belirtti. Kıyı Emniyeti ve Sahil Güvenlik ekiplerinin olay yerine hızla ulaştığını söyleyen Uraloğlu, KAIROS tankerindeki yangın sırasında 25 denizcinin başarılı bir operasyonla kurtarıldığını vurguladı. VIRAT tankerinde ise can kaybı ya da hayati tehlike bulunmadığını, tüm gelişmelerin Bakanlık tarafından yakından takip edildiğini ifade etti.
Denizciliği “bir meslekten öte kader birliği” olarak nitelendiren Uraloğlu, denize emek veren herkesin aynı riskleri ve sorumluluğu paylaştığını dile getirdi.
“2025, Türk denizciliği için zirve yılı olacak”
Konuşmasının devamında Türkiye’nin denizcilikte son dönemde yakaladığı ivmeyi değerlendiren Uraloğlu, 2025’in sektörel anlamda bir dönüm yılı olduğunu söyledi. Türkiye’nin 217 liman tesisi, 85 aktif tersanesi, 186 tekne imal ve çekek alanı ile 23 gemi geri dönüşüm tesisi sayesinde dünya denizciliğinde güçlü bir yere sahip olduğunu belirtti.
Türk deniz ticaret filosunun son yıllardaki yükselişinin altını çizen Bakan,
“2002’de dünya sıralamasında 17’nci sıradaydık. Bugün 2 bin 203 gemi ve 53,1 milyon dedveyt tonluk kapasitemizle ilk 10’a girmeyi başardık. Amacımız çok daha yukarı çıkmak.” dedi.
Limanlarda tarihi büyüme
Uraloğlu, liman operasyonlarında ulaşılan rakamların da Türkiye’nin gücünü gösterdiğini ifade etti. 2002’den bu yana yük elleçlemesinde yüzde 180, konteyner trafiğinde ise yüzde 443 artış yaşandığını belirtti.
2024’te limanlarda toplam 532 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU elleçlendiğini söyleyen Bakan, artık dünyanın en yoğun ilk 100 limanı arasında Türkiye’nin beş limanla yer aldığını aktardı.
Panama anlaşması: Türk denizciler için yeni fırsatlar
Uraloğlu, IMO’nun Londra’daki 34. Genel Kurulu kapsamında iki önemli anlaşmaya imza attıklarını hatırlattı. Özellikle Panama ile yapılan Gemi Adamları Yeterlik Standartları Anlaşması’nın kritik olduğunu belirten Bakan,
“Bu anlaşma ile Türk denizciler artık dünyanın en büyük ikinci filosu olan Panama bayraklı gemilerde de görev alabilecek. Bu hem istihdam hem de uluslararası görünürlük açısından büyük bir kazanç.” dedi.
Ayrıca Türkiye’nin, 139 ülkenin desteğiyle bir kez daha IMO Konseyi’ne seçilmesinin uluslararası alanda güçlü bir güven göstergesi olduğunu ifade etti.
Yat ve kruvaziyer turizminde yükseliş sürüyor
Türkiye’nin yat turizminde önemli bir sıçrama yakaladığını söyleyen Uraloğlu, 2002’de 41 olan yat limanı sayısının bugün 65’e ulaştığını, bağlama kapasitesinin ise 26 bine çıktığını belirtti. Datça, Tekirdağ, Haliç ve Mersin’de devam eden yeni projelerle bu kapasitenin daha da artacağını söyledi.
Kruvaziyer turizminde ise 2025’in ilk 10 ayında 1.278 gemi ve 2 milyonun üzerinde yolcuyla rekor kırıldığını aktardı.
Ro-Ro büyüyor, çevreci dönüşüm hızlanıyor
Ro-Ro taşımacılığının da güçlenmeye devam ettiğini belirten Uraloğlu, yılın ilk 10 ayında 600 binden fazla aracın deniz yoluyla taşındığını ifade etti. Yeni hatlarla karayolu yükünün daha fazla denize yönlendirileceğini söyledi.
Türkiye’nin yat ve tekne üretiminde dünya ikinciliğine yükseldiğini belirten Uraloğlu, elektrikli ve hibrit yat üretimindeki gelişimin uluslararası ilgiyi artırdığını vurguladı. Refit ve bakım-onarım taleplerinin de sektörde güçlü bir büyüme eğrisi yarattığını söyledi.
ÖTV’siz yakıt desteğimizle sektöre bugüne kadar önemli bir katkı sağlandığını ifade eden Bakan, Türk bayraklı gemilerin yenilenmesine yönelik teşvik programına yoğun talep olduğunu da sözlerine ekledi.
“Daha çevreci ve dirençli bir sektör şart”
DTO Başkanı Tamer Kıran ise konuşmasında Türkiye’nin yeniden IMO Konseyi üyeliğine seçilmesinin önemine dikkat çekerken, sektörün küresel krizlerden doğrudan etkilendiğini vurguladı.
Kıran, iklim değişikliği, alternatif yakıtlar, dijitalleşme ve karbon düzenlemelerinin gelecek dönemin en önemli başlıkları olacağını belirterek,
“Daha çevreci, daha dijital ve küresel dalgalanmalara dayanıklı bir denizcilik yapısı kurmak zorundayız.” dedi.


