İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Mayıs Ayı Meclis Toplantısı, üyelerin, meslek komite başkanları ve şube başkanlarının katılımıyla gerçekleşti. Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında yapılan toplantı ilk gündem maddeleri olan toplantı zabıtları ve mizanın görüşülüp onaylanmasıyla başladı.

Faaliyet raporunun video sunumunun ardından açılış konuşmasını İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı. Konuşmasına dünyadaki ekonomik gelişmeleri değerlendirerek başlayan Kıran, dünyanın nisan ayında ekonomik olarak yavaşladığını kaydetti. ABD’de enflasyonun beklenenden daha güçlü bir şekilde aşağıya indiğini dile getiren Kıran, FED’in son faiz artırımıyla gelinen seviye hem beklenen hem de gerçekleşen enflasyonun üzerinde bir noktaya işaret ettiğini ve FED’in faiz artırım sürecini sonlandırdığını aktardığını ifade etti. Kıran, Türkiye ekonomisinin deprem nedeniyle gerileyen büyüme hızının tekrar toparlanma eğiliminde olduğunu ve enflasyonun düşüşünü sürdürdüğünü söyledi.

Kuru yük için 2023 yılı daha iyi olacak

Denizcilik piyasalarını da değerlendiren Kıran, küresel ekonomik belirsizliklerin devam ettiğini ve bu bağlamda küresel deniz ticaretinin 2023 yılında yıllık ton bazında büyüyeceğinin tahmin edildiğini kaydetti. Deniz ticaretindeki büyümede enerji ticaretinin etkili olacağını aktaran Kıran, “Yıl sonunda enerji ticaretinin yüzde 3.3 büyüyeceği öngörülüyor. Rusya – Ukrayna Savaşıyla değişen ticaret yollarıyla birlikte küresel deniz ticaretinde de ton mil bazında yıllık yüzde 3 büyüme beklenmekte. Konteyner taşımacılığı talebin düşmesi sonucunda baskı altında kalmaya devam ederken denizyolu kuru yük taşımacılığının ise 2023 yılının ilk çeyreğinde yıllık yüzde 4 büyüyerek geriye gidişi tersine çevirdi. Aynı dönemde deniz yoluyla demir cevheri taşımacılığı yıllık yüzde 5.7 artış gösterirken, kömür taşımacılığı yıllık yüzde 13, tahıl taşımacılığı yüzde 2 büyüdü. Zayıf küresel ekonomik eğilimler ve Rusya – Ukrayna Savaşı nedeniyle bazı emtialar üzerindeki baskı devam etse de enerji güvenliğine odaklanmanın kömür ticaretini desteklemesi ve tahıl ticaretinin toparlanma beklentisiyle deniz yolunun kuru yük olarak kon bazında yüzde 1.8, ton mil bazında yüzde 2,5 oranında büyümesinin beklendiğini söyleyebiliriz. 2023 yılı kuru yük için geçen yıla göre daha iyi bir yıl olacak” diye konuştu.

Kızıldeniz'deki aksaklıklar konteyner değer ve oranlarını yükseltiyor Kızıldeniz'deki aksaklıklar konteyner değer ve oranlarını yükseltiyor

Denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren çok sayıda mevzuat ve yönetmelik değişikliğinin nisan ayında yürürlüğe girdiğine işaret eden Kıran, yeni düzenlemeleri yakından takip ettiklerini ve ihtiyaca göre ilgili makamlarla iletişimde olduklarını aktardı.

‘Yardım çağrısına cevapsız kalmayalım’

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük deprem felaketinin ardından bölgenin tekrar yaşanır hale gelmesini sağlamak ve yerlerini terk etmek zorunda kalan insanları evlerine döndürmek için herkese önemli görevler düştüğünü dile getiren Kıran, “TOBB tarafından 1 Nisan’da başlatılan ‘El verin ev yapalım’ sloganıyla iş dünyası konut seferberliği kampanyası başlatıldı. Kampanyaya İMEAK DTO ve şubeleri olarak 75 milyon TL destek ile katılmıştık. Ayrıca Odamız adına göndereceğiniz bağışları toplamak için Halkbank’ta bağış hesabı açtığımızı duyurmuştuk. Çağrımızı yinelemek istiyorum. Yönetim kurulu olarak sonuçtan memnun değiliz. Olay sadece DTO kaynakları üzerinde kalmamalı. Az – çok, küçük-büyük demeden aktif olan 8 bin 500 üyemizin her birinden küçük bir tuğla bile alabilsek ciddi bir şeye dönüşür. İmkanı çok olan yada az olan herkesin katkıda bulunmasını bekliyoruz. Hesaplarımızı web sitemizde paylaştık. Oradan işlemi yapabilirsiniz. Rica ediyorum devletimizin yaptığı bu çağrıya cevapsız kalmayalım. Dolayısıyla hem siz, hem de etrafınızdaki insanların bu konuda teşvik edici bir rol oynamasını istiyorum. Gücünüzün yettiği ölçüde ister bir daire, ister bir tuğla bedeli karşılığı bağışta bulunarak bu ulvi hizmete katkıda bulunabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

IMO’nun kararıyla ilan edilen 18 Mayıs Denizci Kadınlar Günü’nü ve 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlayarak konuşmasına devam eden Kıran, “Denizcilik sektöründe kadınların işe alınması, istihdamının teşvik edilmesi, denizcilikte kadın profilinin yükseltilmesi hedefleniyor. Denizcilik sektöründe eğitimli, özgüveni yüksek kadınların sayısının artmasını önemli buluyor, 18 Mayıs Uluslararası Denizci Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkmıştı. Bu anlamlı günün 104’üncü yıl dönümünde Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum. Türk gençliğinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum” şeklinde konuştu.

Yapay zeka farkındalığının denizcilik sektöründe arttırılması önemli

Başkan Tamer Kıran’ın konuşmasının ardından Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca, “Denizcilik Sektöründe Yapay Zeka” isimli sunum gerçekleştirdi. Önümüzdeki yıllarda en önemli gündemlerden biri olacak yapay zeka farkındalığının denizcilik sektöründe arttırılmasının önemli olduğunu belirten Arıca, bunun sağlık başta olmak üzere uzay, savunma ve farklı birçok sektörde sektöründe çok ciddi uygulamaları olduğunu söyledi. Yapay zekanın bilimin gelişmesinde öncülük ettiğini aktaran Arıca, “Yapay zeka insan gibi zeki canlılara benzer şekilde akıllı sistemler geliştirmeyi hedefleyen bir mühendislik alanı olarak ifade ediliyor. Yani içinde bulunduğu ortamı algılama, anlam çıkarma, muhakeme etme, problem çözme gibi bazı düşünsel faaliyetleri yerine getirip tepki veren yazılım ve donanımları gerçekleyen bilim dalıdır” dedi.

Yapay zeka hayatımıza hızla giriyor

Yapay zekanın 1950’li yıllarda ortaya çıktığını ancak o yıllarda donanımsal yetersizlikten dolayı durgunluk yıllarına girdiğini ifade eden Arıca, 1970’li yılların sonunda özel zeka odaklı yaklaşımlar ile tekrar gündeme geldiğini söyledi. Ardından 90’lı yıllarda yine durgunluk yıllarına girdiğini dile getiren Arıca, “Özellikle 2006’lı yıllardan itibaren yapay sinir ağlarının derin öğrenme, çok katmanlı sinir ağlarının algoritmalarıyla ilgili akademik dünyadaki gelişmeler, internetteki yoğun veri ve hesaplama gücünün artmasıyla yapay zeka tekrardan hayatımızın bir parçası oldu ve günümüzde kullanılan birçok algoritmanın arkasında derin öğrenme modelleri yatıyor. Derin öğrenme modelleri insan beynini simüle eden yapay sinir ağları. Otomatik görüntü başlıkları elde ediliyor. Görüntü verildiğinde altında yazan açıklamalar, veya bir metinden resmin üretilmesi, bir videonun analiz edilmesi, özellikle emniyet güvenlik uygulamaları olarak, insanların takip edilmesi ki Çin bu konuda en üst düzeye yükselmiş durumda. İnsanların hem sanal ortamda sosyal medyadaki faaliyetleri, hem banka akışları, hem de fiziksel olarak bulunduğu mevkiler, yoldaki hareketleri, gittiği yerler gibi çok büyük bir veriyi analiz ederek tüm vatandaşlarını bir puanlama sistemine sokuyor. Ve iyi vatandaş ile kötü vatandaş gibi puanlama yapıyorlarmış. Bu yaklaşık etik konusunda batıda çok uygun görülmüyor. İş sağlığı ve güvenliği konularında insanların izlenmesi, duruşlarının analiz edilmesi gibi birçok uygulama uzaktan insanların daha güvenli bir şekilde çalışmalarını sağlamayı amaçlıyor. Otonom araçları örnek verebiliriz. Yolları öğreniyorlar. Yapay zeka çok hızlı bir şekilde hayatımızın bir parçası olacak. Yapay zeka robotları kendi kendine şiir yazıyor. Espri yeteneği var. Matematik sorularına cevap veriyor. Sanat ödülleri alıyor. Ödülleri resimleri var. Hayatını kaybedenlerin yüzlerini simüle ederek konuşmalarını sağlıyor” diye konuştu.

Yapay zekanın 2030’da dünya ekonomisine etkisi 13 trilyon dolar olacak

Yapay zeka teknolojisinin 2030 yılına kadar dünya ekonomisine 13 trilyon dolarlık bir etkisinin olacağını aktaran Arıca, “Lojistikteki etkisi 2030 yılında 475 milyar olacağı öngörülüyor. Bunun tabiî ki önemli bir kısmı denizcilik sektörü olacaktır” dedi.

Yapay zeka denizcilikte hangi alanlarda kullanılıyor

Yapay zekanın denizcilik sektöründe verimlilik, düşük maliyet, gelişmiş güvenlik, sürdürülebilirlik ve müşteri memnuniyeti amaçlarıyla birçok uygulaması olduğuna dikkat çeken Arıca, şöyle devam etti; “İlk akla gelen otonomlaştırma. Bunun birçok faydası olacak. İleride bir sorun olmadan önce öngörüsel olacak sistemler. Hava durumuna göre yönlendirme yapacak. Rotayı optimize edecek. Ki bunların önemli bir kısmı var. Yakıtı en aza indirgeyecek ve sera gazı salınımını da en aza indirgeyecek. Şu anda iki otonom deniz aracı araştırması var. Filoların yönetiminde operasyonları optimize etmek için yük optimizasyonu, rotaların planlanması ve gerçek zamanla takip ve izleme amaçlı kullanılıyor. Planlı bakım amacıyla ekipman arızalarından oluşmadan önce tespit edilmesi, öngörülmesi ve planlı bakımın uygulanması, bu sayede daha önceden alınan bu bakım sayesinde ciddi bir maliyet sağlanmış olacak. Çünkü sürekli izleme ve arıza tespiti ve öngörülmesiyle daha büyük hasarları önlemiş olacağız. Emniyet ve güvenlik hem deniz aracında hem de limanda gözlem, izleme, risk analizi ve tehdit tespiti amacıyla kullanılmakta. Sürdürülebilirlik ve iklim krizini engelleme amaçlı olarak emisyonların izlenmesi, atık yönetimi, balast suyu arıtma gibi amaçlarla yapay zeka algoritmaları kullanılmakta. Liman optimizasyonları amacıyla da liman operasyonlarının verimliliğini arttırmak için elleçleme ve takibi, yanaşma yönetimi ve trafik kontrolü amacıyla da kullanıldığını söyleyebilirim. Geçen yıl denizcilik sektöründe 931 milyon dolar dolar yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi için harcanan para idi. Bunun 2027 senesinde toplamda 2.7 milyar olması öngörülüyor. Yapay zeka çok hızlı ilerliyor. İstesek de istemesek de hayatımızın bir parçası olacak. İş dünyasında başta verimlilik olmak üzere çok ciddi avantajlar sağlayacak.”

7DENİZ – ÖZEL

Editör: Haber Merkezi