4. Türkiye Denizcilik Zirvesi, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Alanında yetkin isimlerin katıldığı zirvede panel ve sunumlarla sektörün gündemindeki konular paylaşıldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın desteği ile düzenlenen 4. Türkiye Denizcilik Zirvesi, 2 Temmuz Çarşamba günü, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşti.

Zirvenin açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakan Yardımcıları Durmuş Ünüvar ve Osman Boyraz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca, DTO yönetim kurulu üyeleri, şube başkanları ile meclis üyeleri ve denizcilik sektöründen isimler katıldı.

Zirvenin açılış konuşmalarını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptı.

“Deniz taşımacılığı daha dirençli hale gelmek zorunda”

İlk açılış konuşmasını Tamer Kıran yaptı. Kıran, bu yıl dördüncü kez düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi’ni gerçekleştiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraoğlu’na teşekkür ederek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Denizcilik sektörü küresel ekonominin ve ticaretin ana unsurlarından biridir ve bunlara tesir eden tüm olaylardan direkt etkilenir. Son yıllarda yaşanan küresel, siyasi, ekonomik, sosyal gelişmeler denizcilik sektöründe de önemli değişimlere yol açmıştır. Özellikle küresel ekonomik krizler neticesinde ekonomik durgunluklara bağlı olarak taşımacılık talebindeki azalmalar ve navlun piyasalarındaki ciddi dalgalanmalar sektörü derinden etkilemektedir.

Aziz İhsan Aktaş’ın gemi filosu
Aziz İhsan Aktaş’ın gemi filosu
İçeriği Görüntüle

Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki bitmek bilmeyen savaşlar, iç savaşlar ve istikrarsızlıklar, deniz ticaret yollarına yapılan saldırılar, Panama Kanalı’ndaki kuraklık gibi afetler deniz ticaretinde ciddi aksaklıklara, taşıma mesafelerinin uzamasına, maliyetlerin artmasına ve beklenen istikrarın sağlanamamasına neden olmaktadır. İklim değişikliği ve çevrenin korunması da gündemin önemli bir maddesi olmuştur.

Gemilerden kaynaklanan sera gazı salınımlarının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması hedefleri, alternatif yakıtlara, yeni nesil teknolojik çözümlere ve yeşil liman uygulamalarına yönelim sektörün önünde duran en önemli gündem maddeleridir.

Bu hedefler altyapı yatırımlarını, gemi ve liman modernizasyonlarını, AR-GE çalışmalarını gerektirmekte denizcilik sektörünün sürekli bir değişim ve adaptasyon sürecine itmektedir. Sürdürülebilir bir deniz taşımacılığı daha çevreci, daha dijital ve siyasi risklere karşı daha dirençli hale gelmek ve bunun için uygun stratejiler geliştirmek zorundadır.

“Devlet desteği alamayan ülkelerin filolarının denizlerden çekilmesi kaçınılmaz”

2050 net sıfır sera gazları emisyon hedefi çerçevesinde fosil yakıtlardan alternatif yakıtlara geçiş kaçınılmaz hale gelmişi olup küresel 39 bin adet 5 bin grostondan büyük geminin ilk aşamada ve 64 binden fazla diğer ticaret ve servis gemilerinin izleyen süreçte büyük bir yenilenme sürecine girmemiz gerekmektedir.

Bu yenilenme sürecinde BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı 2023 Raporuna göre 2050 yılına kadar gemiler için yılda 8-28 milyar dolar arasında, alternatif yakıt altyapıları içinse yılda 29 ila 90 milyar dolar yatırım gerekecek. Bu yatırımın ancak küçük bir kısmının IMO net sıfır çerçevesiyle karşılanabileceği öngörülürken bu yeşil dönüşümün devlet, özel sektör, ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarının iş birliği ile gerçekleşmesi öngörülüyor.

Devlet desteği alamayan ülkelerin denizcilik filolarının 2050 yılına kadar dünya denizlerinden çekilmesi kaçınılmazdır.

Ülkemizde 5 bin groston üstü bin 329 gemisi ve toplamda 3 bin 212 gemisi bulunmakta bu gemilerin sıfır veya sıfıra yakın sera gazı emisyonlu gemiler ile yenilenmesi gerekmektedir. Bu yenilenme için tersanelerimizin özellikle elektrikli ve alternatif yakıtlar kullanan gemilerin inşası konusunda kazandıkları deneyim sektörümüzün güçlü yanıdır.

Sektörün tüm paydaşlarının ortak bir vizyon etrafında hareket etmeleri özellikle kamu, özel sektörün birlikte çalışması büyük önem taşımaktadır. Ortak projelerle Türk denizcilik sektörünü ileriye taşıyacak adımları ancak atabiliriz.”

“Limanlarımıza gelen yük miktarında artış yaşandı”

Tamer Kıran’ın ardından Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan konuştu.

“Karasularımızda yolcu ve yük taşımacılığının sadece Türk bayraklı gemilerle yapılmasını sağlayarak, denizlerimizdeki bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz, milletimize denizlerimize sahip çıkma bilincini aşılayarak sektörümüzün bugünlere gelme sürecini başlatan, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı'nın 99. yıl dönümünü tebrik ediyorum” diyerek sözlerine başlayan Baylan’ın konuşması şöyle:

“Son dönemde dünyada yaşanan savaşlar, jeopolitik gerilimler ve ekonomik krizler denizcilik sektörünü doğrudan ve derinden etkilemektedir. Kızıldeniz'deki güvenlik sorunları, Karadeniz'deki çatışmalar ve son olarak İsrail'in İran'a yaptığı saldırılar ile Hürmüz Boğazı'nın kapatılma riski, gemi rotalarında değişime, maliyetlerin artmasına ve lojistik planlamaların yeniden şekillenmesine neden olmuştur.

Denizciliğin her zamankinden daha önemli olduğu günümüzde bu kaotik durumlardan yalnız denizcilik firmaları değil aynı zamanda liman altyapıları da etkilenmektedir. Bu etkileri en aza indirmek hatta avantaja çevirmek de bizim sorumluluğumuzdadır. Kızıldeniz'de yaşanan gelişmeler küresel piyasaları olumsuz etkilemiş olsa da bu süreçte Süveyş Kanalı üzerinden limanlarımıza gelen yük miktarında artış yaşanmıştır. Ayrıca Çin-Amerika arasındaki gümrük vergisi restleşmesi etkilerinin zirveye ulaştığı geçtiğimiz mayıs ayında, ülkemiz konteyner elleçlemelerinde rekor kırmıştır.

“Küçük tonajlı gemilerimizin yaptığı taşımacılıkta azalma var”

Geçen yıla göre Karadeniz'deki çatışmalar azalma gösterse de bu bölgelere yapılan deniz ticaretinde kısmi bir gerileme mevcuttur. Bu durum, 2025'in ilk beş ayında Türk boğazlarından yapılan geçiş istatistiklerine azalma olarak yansımıştır.

Koster olarak tabir ettiğimiz ve hem Akdeniz'de hem de Karadeniz'de hâkim olduğumuz küçük tonajlı gemilerimizin yaptığı taşımacılıkta azalma gözlemlemekteyiz. Bu azalışta gerekli teknik yeterliliği ve sigortayı sağlayamadığından başta Avrupa Birliği olmak üzere yakınımızdaki standart altı gemilerin daha düşük navlunlarla piyasada olması ana etkenlerdendir. Bu standart altı gemilerin deniz çevre ve deniz emniyetine olası zararlarını önlemek ve liman devleti denetimleri kapsamını değiştirmek için bu gemilerin denetlenmesine daha fazla önem veriyoruz. Akdeniz çanağında deniz emniyeti için en fazla denetim yapan ülke konumumuzu artırarak sürdürüyoruz.

BM Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından bu yıl kabul edilen değişiklikler, gemi kaynaklı net sıfır emisyon stratejisi hedefini 2050 yılında yakalayabilmek için güçlü bir iradeyi ortaya koymaktadır. Bu karar, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel denizcilik sektörünün modernleşmesine yönelik ciddi baskıyı da beraberinde getirmektedir.

Bu yeni ve teknik ekonomik önlemler gemi işletmeciliği, gemi inşası, alternatif yakıt sistemleri ve finansman modelleri gibi birçok alanda kapsamlı etkilere sebep olacaktır. Geçtiğimiz yıl Limanlar Kanunu'nda yaptığımız değişiklikle deniz ticaret filomuzun bu dönüşümler karşısındaki direncini artırmaya yönelik tedbirlerimizi planladık."

Baylan, "Önümüzdeki yıl Kabotaj Bayramımızın 100. yılını kutlayacağız. Denizcilik Zirvesi’ni daha kapsamlı yapmak için hazırlıklara başladık" dedi.

“Türk sahipli deniz ticaret filomuzda 2 bin 154 gemi var”

Son açılış konuşmasını ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptı. Türkiye'nin, sınırlarının yüzde 70'inden fazlasının denizlerle çevrili bir yarımada olarak, üç kıtanın kesişim noktasında eşsiz bir jeopolitik konuma sahip olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Tarihi İpek Yolu'nun devamı olan Orta Koridor'un kilit noktası, Türk Boğazları'nın kontrolünü elinde tutan bir ülke olarak, Akdeniz ve Karadeniz havzalarında uluslararası ticaretin merkezi konumundadır. Geçtiğimiz günlerde İran-İsrail arasındaki savaş nedeniyle Hürmüz Boğazı'nda yaşanan gelişmeler deniz yollarının küresel ticaret için önemini bir kez daha göstermiştir. Deniz taşımacılığındaki tek bir aksaklığın küresel piyasaları nasıl etkilediğini açıkça ortaya koymuş, istikrarın tüm dünya için önemini vurgulamıştır” şeklinde konuştu.

2024 yılında dünya yük taşımacılığının yüzde 88'inin denizyollarıyla gerçekleştiğini, küresel denizyolu yük trafiğinin yüzde 2,4'lük bir artışla 12 milyar 643 milyon tona ulaştığını hatırlatan Uraloğlu, "Ülkemizde de dış ticaret taşımalarının yüzde 86'sı denizyoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu rakamlar, denizciliğin uluslararası ticaretteki önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Deniz ticaretimiz, küresel ölçekteki rekabet gücünü 2024'te de kararlılıkla sürdürmüştür. Türk sahipli deniz ticaret filomuz, 2 bin 154 gemi ve 52,9 milyon dedveyt ton kapasitesiyle dünya sıralamasında 11'inci sıradadır. Limanlarımızda 531,7 milyon ton yük ve 13,5 milyon TEU konteyner elleçlenirken, Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ limanlarımız dünyanın en işlek 100 konteyner limanı arasında yer almıştır” ifadelerini kullandı.

Gemi inşa sanayisinin de 94 binden fazla kişiye istihdam sağlayarak küresel ölçekte güçlü bir konumda olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “85 faal tersaneyle gemi siparişinde dünyada 9'uncu, tonajda 11'inci sıradayız. 2024'te 1,91 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdik. 23 gemi geri dönüşüm tesisiyle dünyada 4'üncü, Avrupa'da lider konumdayız. 174 tekne imal ve çekek yeri, 38 yüzer havuz, 11 kuru havuzla sektörümüzü daha da güçlendirmek için durmaksızın çalışıyoruz. Hurda gemi teşvik programımız ile filomuzun yenilenmesini destekliyoruz. Bugüne kadar 14 milyon dolarlık teşvik sağladık ve teşvik miktarını artırmak için yeni düzenlemeler yapıyoruz” dedi.

“Dünya hızla değişiyor, buna ayak uydurmak gerekiyor”

Açılış konuşmalarının ardından Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Yüksel Yıldırım bir sunum yaptı. Yıldırım, “Değişen Taşımacılık Rotaları ve Limanlara Etkileri” başlıklı sunumunda “Liman sektöründeki yatırım ve işletmeciler harıl harıl geleceğe yatırım yapıyor. Ukrayna-Rusya savaşından dolayı, Avrupa ve ABD’nin ambargolarından dolayı birçoğumuz ekmeğimizi başka yerlerde aramaya başladık. Bu kriz fırsat eşitliği yarattı. İyi organize olanlar krizi fırsata çevirmeye başladı” dedi. Yıldırım, “Dünya hızla değişiyor buna ayak uydurmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye bugün itibarı ile 36 tane savaş gemisini inşa ediyor”

Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, “Türk Deniz Kuvvetlerinin Çevre Denizlerde İcra Ettiği Faaliyetler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Tatlıoğlu, Karadeniz güvenliği ile ilgili olarak “Karadeniz’de başlayan savaş nedeniyle 400’ün üzerinde mayın döküldü. Bu mayınlar bizim için önemli. Enerji bakanlığımız Batı Karadeniz’de doğal gaz çıkarıyor. Düşünün bu sırada yayınınızdan mayınlar geçiyor. Bu mayınlar petrol platformuna çarpmış olsa şehit vereceğiz. Milyonlarca metreküp doğalgazdan olacağız. Bunu önlemek için Karadeniz’de çevresindeki ülkeler seviyesinde ‘mayın karşı tedbirleri grubu’ kurduk” dedi.

“Bin yıldır bu topraklarda denizcilik yapıyoruz. Ege Denizi’de muhtelif sorunlarımız var ama güven artırıcı önlemler konusunda Yunanistan’la bu sorunlarımızı çözme konusunda ilerlemeler kaydediyoruz. Doğu Akdeniz’de ise deniz yetki alanlarımızı ilan ettik. Bu alanlardaki doğal zenginlikler bize aittir dedik” diye konuştu.

NATO’nun çok büyük bir amfibi kuvveti olduğunu dile getiren Oramiral Tatlıoğlu, “Biz NATO’nun deniz güvenliğinden sorumluyuz, deniz güvenliği ile ilgili tüm problemlerini Türkiye’de çözüyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin pek çok ülkeye savaş gemisi satan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Tatlıoğlu, şunları kaydetti: “Uçak gemisi, karakol gemileri, mayın avlama gemileri yapıyoruz. Türkiye bugün itibarı ile 36 tane savaş gemisini inşa ediyor. Avrupa’daki ülkelerden daha fazla olarak biz yapıyoruz. Bu gemileri yapanlar sivil tersanelerimiz. Bu, gemi inşa sektörünün nereden nereye geldiğini gösteriyor.”

İlk panelin konusu kruvaziyer turizmi

Oramiral Ercüment Tatlıoğlu’nun konuşmasının ardından zirvenin ilk paneli gerçekleşti. “Kruvaziyer Turizminde Fırsatlar ve Stratejiler” başlıklı panelin moderatörlüğünü DenizTemiz Derneği/ TURMEPA Genel Müdürü Semiha Öztürk yaptı. Panelin konuşmacıları ise MedCruise Onursal Başkanı Figen Ayan, Global Ports Holding Doğu Akdeniz Limanlar Bölge Direktörü Aziz Güngör ve İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk oldu.

MedCruise Onursal Başkanı Figen Ayan, kruvaziyer sektörünün şehre büyük katkı sağladığını belirterek, “Galataport İstanbul ve başka limanları ana liman olarak konumlandırabiliriz. Yüzde 20 veya yüzde 30 yolcu gittikleri şehre yeniden gidiyorlar. Bir gemi Türkiye’ye yanaştığında karaya çıkan sadece yolcular değildir, kruvaziyer gemisi yüzen bir ekonomi, mobil bir otel adeta. Çok kültürlü bir işgücü ve bacasız bir fabrikadır” dedi.

Global Ports Holding’den Aziz Güngör de konuşmasında, şirketin 21 ülkede 33 kruvaziyer gemi limanı işlettiğini söyledi. Güngör, 2025-2036 arasında denize inecek 56 yeni kruvaziyer gemisi olacak. Bu gemiler kendilerine yeni limanlar arayacaklar bu da bizim için fırsattır” ifadelerini kullandı.

DTO İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk ise, metropollerde oluşturulacak yeni limanlarda ana liman operasyonlarını artırabilmeliyiz” dedi.

Türkiye limanlarına çok uğrak yapan gemlerin liman masraflarının azaltılması konusunun gündemde olduğunu söyleyen Öztürk, “Çok uğrak yapıldığında Türkiye’nin rekabet gücünün daha fazla olmasını sağlamamız lazım” dedi.

Barcelona, Amsterdam, Venedik’te halkın cruise gemilerini artık istemediğini kaydeden Öztürk, Türkiye için ise “Toplum karar verecek buna. Esnafımız, taksicimiz ona göre olacak. Gelir paylaşımı Türkiye vatandaşlarının olacağı için onların kararı çok önemli. Onları yanımızda görmeliyiz” diye konuştu.

Zirvede Gemlik Bölge Liman Başkanı Bora Ayper de bir sunum yaptı. “Liman Devleti Denetiminde Standart Altı Gemiler İçin Yeni Yaklaşımlar” başlıklı sunum yaptı.

Ayper, 2020’li yıllardan itibaren başlayan denetimleri daha kaliteli ve daha hızlı şekilde gerçekleştirmek için yapılan çalışmalardan söz etti.

Ayper’in ardından Maltepe Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş “Denizcilikte Afet Lojistiği” konulu sunum yaptı. Afet yönetiminde öncesi, sırası ve sonrası olmak üzere 3 aşama olduğunu belirten Tanyaş, “Sadece lojistik açısıyla değil tedarik zinciri olarak olaylara yaklaşmak lazım” dedi.

Richard H. Johnson,


Heike Deggim

Zirveye alanında uzman uluslararası isimler de katıldı. Uluslararası Tanker Sahipleri Kirlilik Federasyonu (ITOPF) Direktörü Richard H. Johnson, “Petrol Kirliliğine Müdahale Teknik Destek Süreçleri, Müdahalenin Tazmine Etkileri”; Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Deniz Çevresi Genel Müdürü Dr. Heike Deggim de “Emisyonların Azaltımına Yönelik Yeni IMO Kuralları” başlıklı sunum yaptı.

“LNG gemi sayısı 2028 yılında 900’ün üzerine çıkacak”

Arkas Bunker Genel Müdürü Seçkin Gül de “Denizcilikte Alternatif Yakıtlar” başlıklı sunumuyla zirvede yer aldı.

Seçkin Gül, “Gemi sayılarındaki en büyük artış LNG gemilerdedir. 2023’te 544 olan LNG gemi sayısı 2028 yılında 900’ün üzerine çıkacaktır” dedi. Metanol yakıtın 2028’te LNG’den sonra en fazla tercih edilen yakıt olacağını söyleyen Gül, “Amonyak 2028 yılında 115 gemiye ulaşacak bir projeksiyona sahip. Hidrojen yakıtın ise sınırlı kullanımı olacak” ifadelerini kullandı.

Alternatif yakıtların çevresel etkilerine de değinen Gül, sağlık etkileri bakımından amonyak ve hidrojenin operasyonel riskleri nedeniyle sınırlı olduğunu söyledi.


İbrahim Kontaytekin

Seçkin Gül’ün ardından Arkas Denizcilik’ten İbrahim Kontaytekin de “IMO ve AB Kuralları Kapsamında Gemi İşletmeciliği” başlıklı sunum yaptı.

Zirvede 2. panel

4. Türkiye Denizcilik Zirvesi kapsamında düzenlenen 2. panel de “Denizcilikte Karbonsuzlaştırma İçin Yenilikçi Gemiler - Gemi İnşa Endüstrisinde Tersaneler ve Gelecek Vizyonu” başlığıyla gerçekleşti.

Moderatörlüğünü Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Genel Sekreteri Mehtap Özdemir’in yaptığı panelde RMK Tersanesi Genel Müdürü Dr. Utku Alanç, Tersan Tersanesi Genel Müdürü Mehmet Gazioğlu ve Sefine Tersanesi Genel Müdürü Dr. Süleyman Akın Tuzcuoğlu konuşmacı olarak yer aldı.

Utku Alanç, küresel deniz taşımacılığını şekillendirecek başlıklardan birinin karbonsuzlaştırma olduğunun altını çizerek şöyle konuştu: “Yeni inşada kullandığımız metodojiler, sistemler sürdürülebilirliği hedefliyor. Sadece gemiler anlamında değil gemi inşa ederken kullandığımız üretim metodolojileri de karbon emisyon üreticisi konumundalar.”

Tersan Tersanesi Genel Müdürü Mehmet Gazioğlu da yaptığı konuşmada, denizciliğin her alanında faaliyette olduklarını belirterek, “Çok sıklıkla yeni teknolojiler ve uygulamalar gündemimizi kapsıyor. Türk tersaneleri yeni inşa gemileri ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar çeşitli işletmecilere teslim ettikleri için yenilenen teknolojileri takip ediyoruz” dedi.

Sefine Tersanesi Genel Müdürü Dr. Süleyman Akın Tuzcuoğlu ise “Tersanemizde yaptığımız gemiler başta LNG yakıtlı gemiler. Türkiye olarak bütün gemileri yapma gücü ve enerjisine sahibiz” diye konuştu.

Ufuk Teker

“Enflasyon, sigorta faaliyetlerini de prim maliyetleri de artıyor”

Zirvede Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker de “Küresel Gelişmelerin Denizcilik Sigortalarına Etkileri” başlıklı sunum yaptı.

Teker, “Sigortacılar için 2025’in ilk yarısı başarısız sayılmayacak bir dönem olarak gerçekleşti. Yeni kazançlar da görece olarak iyi seyretti. Bulunduğumuz bölge ile beraber bölgesel seviyede çatışmalar nefes aldırmaz hale geldi. ABD’deki seçimi takip eden tarife savaşları da belirsizlikler üzerinde büyük etki yaratmaya devam ediyor” dedi.

“Filo gelişiminde yüzde 2.3’lük bir gelişme varken konteyner ve araç taşıyan gemilerdeki yüksek orandaki artış dikkati çekti” diyen Teker, Dünyadaki enflasyon oranlarıyla sigorta primleri arasında ciddi bir korelasyon olduğunu gözlemliyoruz. Enflasyon sigorta faaliyetlerini artırıyor, prim maliyetleri de artıyor” dedi.

Zirvede, Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS) Genel Sekreter Yardımcısı Simon Bennett “IMO GHG Müzakerelerinin Sonucu - IMO Net Sıfır Çerçevesinin Değerlendirilmesi”, BIMCO COO ve İş Geliştirme Direktörü Michael Lund “Küresel Gelişmelerin Deniz Ticaretine Etkileri”, Paris MoU Genel Sekreteri Luc Smulders “Deniz Emniyetinin Sağlanmasında Liman Devleti Denetiminin Rolü” konulu sunumlar gerçekleştirdi.

Kapanış konuşması Ünüvar’dan

Zirvenin kapanış konuşmasını ise Ulaştırma Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar yaptı. Ünüvar, “Burada tüm profesyonellere gelip öngörülerini bizimle paylaştıkları için teşekkür ederiz. Seneye çok daha üst düzey bir platformda, daha güzel bir mekanda ve uluslar arası boyutta bir şey yapmayı planlıyoruz” dedi.

4. Türkiye Denizcilik Zirvesi’ne katılan tüm konuşmacılara plaket verildi.


Simon Bennett


Michael Lund


Luc Smulders

Özlem Çoban/7DENİZ