Ne olacak bu eğitimin hali?

Ne olacak bu eğitimin hali?

Abone Ol

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan “Eğitim Kalitesi 2018” raporuna göre Türkiye 137 ülke arasından 99’uncu sırada. Şaşıracaksınız belki ama Endonezya, İran, Pakistan bizden önde. Denizcilik eğitimini yazacaktım ama bu tabloyla karşılaşınca bence asıl mevzu Türk eğitim sistemi! Bu sebeple şöyle kısaca bir eğitim karnemizi yazmak istiyorum. Oradan da birazcık denizcilik eğitimine dokunacağım. Son olarak da Covid-19’la birlikte hayatımıza ansızın giren uzaktan eğitime bir bakacağım. Ve son olarak mevcut durumda uygulamalı derslerin olmazsa olmaz olduğu denizcilik eğitiminde bu işin ne kadar verimli olup olmayacağını yazmama gerek bile kalmayacak.

 

PISA’yı daha önce duydunuz mu duymadınız mı bilemediğim için önce şu PISA nedir, onu bir yazayım. OECD her üç yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerinin değerlendirildiği bir araştırma yapıyormuş. Bu araştırmaya da Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) diyor. Bunun en tazesi de 3 Aralık 2019’da yayınlandı. Sıkı durun Türkiye’nin PISA sonuçlarını açıklıyorum: PISA’nın “Okuma becerisi” kategorisine göre 37 ülke içinde 31’inci sıradayız. Okuma becerisi dediği şey okuduğunu anlama. Yani nasıl oluyor da 31’inci oluyoruz hayret ediyorum. Matematik tarafında ise iki sıra daha gerileyip 33’üncü oluyoruz. Geride bıraktığımız ülkeler Fas, Kosova vs… Bu değerlendirmeye ister Türk talebelerinin durumu diyelim, istersek burada öğretmenin hiç mi suçu yok deyip öğretmenlerimizin yeteneği mi diyelim bilemiyorum. Tek söyleyebileceğim ortada çözülmesi gereken sorunlar yumağının her geçen gün arttığı.

 

Neyse biraz da üniversite karnemize bakalım. Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Times Higher Education (THE), 92 ülkeden 1300’ün üzerinde yükseköğretim kurumunu; araştırma etkisi, uluslararası görünüm, endüstri bağlantıları ile öğretim kalitesi kriterlerine göre sıralamış. Bu sıralamada 34 yükseköğretim kurumumuz sıralamaya giriyor girmesine ama ne ilk 100’de ne 200’de ne 300’de ne de 400’de kendine yer bulamıyor. Şükür ilk binde varız!

 

Hadi onlar Londra merkezliydi. Bizim topraklarımızda bu iş yapılmıyor mu derseniz buyurun buradan yazayım: Bunun bir başka versiyonunu ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı yapmış. Üşenmemişler dünyanın en iyi 2 bin 500 üniversitesini sıralamışlar. Türkiye bu sıralamaya 82 üniversiteyle girmiş ama bu sefer de ilk 500’e girememiş. Şükür Hacettepe’miz 534’üncü olmuş.

 

Açıkçası eğitim hususunda o kadar çok araştırma var ki, yaz yaz bitmez ama işin özeti az önce okuduklarınızla üç aşağı beş yukarı aynı. Bu hususta o kadar kötüyüz ki, bundan daha kötüsü olamaz. Olsa olsa ne okulun ne mektebin olmaması gerekir.  

 

Şimdi gelelim hayatımıza bomba gibi düşen Covid-19’lu günlerde eğitime. OECD durmamış bu konuya da el atmış ve “COVID-19 Salgınında Eğitim” adlı raporu yayınlamış. Rapora göre Türkiye, “eğitim ve ödevi için kullanabileceği bilgisayarı olan öğrenciler” sıralamasında, 77 ülke içinde 64’üncü oldu. Neyse ki 13 ülkenin önündeyiz. Tayland, Filipinler, Endonezya gibi... Kazakistan, Azerbaycan, Bosna Hersek ise bizden ileride.

 

Sitemizde uzaktan denizcilik eğitimiyle ilgili kayda değer sayıda haber yaptık. Sağ olsunlar bu konuda üniversitelerimiz, görüşlerini ve mevcut durumda nasıl bir eğitim süreci yürüttüklerini de açık açık paylaştılar. Ellerinden geleni yaptıklarına inanmak istiyorum. Amma velakin denizcilik bölümü öğrencilerinin halihazırdaki mevcut sıkıntılarına Covid-19’la birlikte yenilerinin eklendiğini düşünüyorum. Özellikle uygulamalı derslerle ilgili nasıl bir çözüm bulacaklarını merak ediyoruz. Herkesin merak ettiği uzaktan eğitimli gemi inşaatı ve gemi makinaları mühendisliği ve benzeri uygulamalı dersler için çözümleri neler?

 

Son olarak yazmak istediğim bir mevzu daha kaldı. Düğünler son hızıyla devam ediyor. Allah mutlu mesut etsin. Tatil programları derseniz, okulların uzaktan eğitimle başlayacağı belli olur olmaz uzatıldı. Alışveriş merkezleri kayda değer sayıda ebeveynli müşterisini mutlu etmek için durmuyor, durdurulamıyor. Restoranlar, parklar, sokaklar anaokulu yaşından genç üniversitelilerimize kadar hizmet vermeye devam ediyor. Nasıl oluyor da şu meret bir tek eğitim söz konusu olduğunda bize musallat olabiliyor…

 

Kalın sağlıcakla….