Alphaliner sektör analistlerine göre konteyner taşımacılığı segmenti geçtiğimiz günlerde önemli bir dönüm noktasını geride bıraktı. Sektörün büyümeye devam ettiği ve taşıyıcıların yeni çıkan emisyon düzenlemelerine karşı daha fazla ölçek ekonomisi arayışına girmesiyle büyük gemiler döneminin genişleyeceği beklentisi hakim.

Rapor, Alphaliner'ın “megamax” olarak adlandırdığı 23.000 ve 24.000 TEU kapasiteli en büyük konteyner gemisi kategorisinin geçen ay toplam 4 milyon TEU kapasiteyi aştığını ve şu anda 4,01 milyon TEU'ya ulaştığını, daha fazla yeni inşa geminin teslim edilmesi ve bir sonraki gemi inşa sipariş dalgasının verilmesiyle daha fazla büyüme beklendiğini vurguluyor.

Denizci Fenerbahçeliler Derneği ilk olağan genel kurulunu yapıyor Denizci Fenerbahçeliler Derneği ilk olağan genel kurulunu yapıyor

Rapora göre megamax gemiler artık Asya ve Avrupa arasındaki rotalarda toplam kapasitenin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Operatörlerin ölçek ekonomisine yönelmesiyle neo-Panamax gemilerin yerini aldılar. Yakın zamanda Hapag-Lloyd, MSC Mediterranean Shipping Company, OOCL ve ONE mega gemilerini tanıttı. Bu gemiler HMM, Evergreen ve CMA CGM'nin 18.000 ila 20.000 TEU sınırını aşan örneklerini takip ettiler.

Alphaliner, bu en büyük segmentin 2013 yılında Maersk'in 18.340 TEU kapasiteli Maersk McKinney Moller'i suya indirmesiyle ortaya çıkmaya başladığını belirtiyor. Ancak Maersk kapasite artışını sürdürmedi, bunun yerine benzer kapasitede yeni çift yakıtlı metanol gemilerini sipariş etti.

Alphaliner'ın raporuna göre megamax segmenti Nisan 2017'de 1 milyon TEU'ya ulaştı. Temmuz 2019'da 2 milyon TEU'ya, Ekim 2021'de ise 3 milyon TEU'ya çıktı. Alphaliner 5 milyon TEU seviyesine ulaşılacağını öngörüyor ancak megamax siparişlerinin hızı yavaşladığı için bunun 2028 ortalarına kadar gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyor. Şu anda 23.000 ila 24.000 TEU aralığında toplam 186 gemi bulunduğu ve toplam 1,25 milyon TEU kapasiteli 43 geminin daha siparişte olduğu hesaplanıyor. 

Megamax kategorisi yükselirken, Alphaliner sadece CMA CGM ve Hapag-Lloyd'un LNG'yi benimsediğini vurguladı. Şu ana kadar gemilerin sadece 15'i LNG kullanırken, gemilerin çoğu konvansiyonel yakıtla çalışıyor.  

Yerlerinden edilen neo-Panamax gemiler başka rotalara yöneldi. Örneğin ABD'nin Doğu Yakası limanları, daha büyük gemilerin yanı sıra ikinci kademe limanların gelişini ve daha büyük gemilerin Afrika gibi yeni pazarlara girişini öne çıkardı. Alphaliner, taşıyıcıların en uzun mesafeli rotalarda daha fazla ölçek ekonomisi arayışında olması nedeniyle megamax gemilerin bir kısmının Asya'dan ABD'nin doğu kıyısına uzanan rotalarda kullanılmasını beklediğini belirtiyor. Trans-Pasifik gibi diğer rotaların ise neo-Panamax ve daha küçük gemiler için hala daha uygun olduğuna inanılıyor.

Taşıyıcılar da yatırımlarını daha küçük sınıflara doğru kaydırdı. Yatırımlar 5.000 TEU ve üzeri kategorilerdeki gemilere odaklandı.

Megamax kategorisindeki artış, segmentteki genel büyümeyi yansıtıyor. Alphaliner, toplam konteyner kapasitesinin yaklaşık 7.000 gemiyle 7 milyon TEU'nun biraz altında olduğunu bildiriyor. MSC, 4,3 milyon TEU'da kalan Maersk'e karşı 5,8 milyon TEU'yu aşarak öne geçti. CMA CGM, sipariş defterinde bir değişiklik olmadığı takdirde, 1 milyon TEU'dan fazla kapasitenin teslimatını tamamladığında ikinci sıraya sıçramaya hazırlanıyor. Halihazırda 3,7 milyon TEU'ya sahip olan CMA CGM, Maersk'in sadece 600.000 TEU gerisinde bulunuyor.

Analistler, 2020-2021 yıllarında kırılan rekorların ardından sektörün yeni bir sipariş dalgasına daha hazırlandığı yönünde spekülasyonlar yapmaya başladı. 

Editör: Haber Merkezi