Son aylarda yaşanan boş konteyner sıkıntısının sebeplerini ve sonuçlarını anlatan Sigma Lojistik ve Konteyner Genel Müdürü Şenol İbiş, “Kaldığımız yerden devam edersek; Maalesef eğer dünya başka sürprizlerle karşılaşmazsa, yani kısaca 2020 bir an önce geldiği yere gitsin de bu yıldan kurtulalım diye düşünürken eğer gelen gideni aratmazsa, konteyner sıkıntısının Eylül ayından itibaren başlayan bir süreç ile birlikte 2021 yılı sonunda rakamların ve adetlerin yerine oturacağını düşünüyorum. Fakat bu yerine oturmadan kastım yeni bir düzlemde farklı şekilde oturacaktır. Yani eski fiyatlar, eski ticaret şekilleri eski mantıkla değil daha farklı bir düzlemde ticaret yapılacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

 

“Sorun; pazarda konteyner eksikliğinden yaşanmamaktadır”

 

Şenol İbiş, “An itibarıyla, Asya ve Amerika limanlarında dolu konteynerler gemilerin üzerinde depolarda, limanlarda beklemektedirler. Ancak, gemilerin özellikle pandeminin de etkisiyle farklı lokasyonlara konteynerleri bırakmalarının, yani pandemi sürecindeki Çin'in 2 ay kapanma kararıyla beraber gemiler farklı ülkelerin limanlarına konteynerleri, aynı zamanda, limanlarda azalan ve yavaşlayan hizmetlerin sonunda boşalan konteynerlerin limana dönüş süreçlerinin uzaması sonucu, lojistik tedarik zincirinin kopmasına ve bozulmasına sebep olmuştur bundan dolayıdır ki, özellikle Amerika başta olmak üzere bir çok gemi limanlara yanaşamamakta ve açıkta beklemektedir. Bu gemilerin her birinin 15-20 bin TEU’luk konteyner gemileri olduğunu düşününce sorunun esasen konteyner dağılımlarında konteynerlerin belli lokasyonlarda toplanmasının sonucunda bu sorunu karşımıza çıkardığını görebiliyoruz.

Bu konudaki düşüncelerim, gemilerin üzerinde dolu bekleyen konteynerlerin hızlı bir şekilde boşaltma işlemlerinin yapılmasıyla, depolarda, limanlarda, fabrikalarda bekleyen konteynerlerin lojistik tedarik zincirine girmesiyle sorunun çözüme doğru gideceğidir.

Virüs mutasyona uğrarsa başka şeyleri tetikleyebilir

 

Yani kısaca lojistik tedarik zincirinin rahatlamasıyla, Pandemi sürecinde aşılamanın hızla yapılmasıyla rahatlayan ticaret hayatı ile birlikte limanlara hızlı boş ekipman dönüşü ve liman hizmetlerinin eskiye dönmesiyle, ayrıca Çin'de bulunan 30'un üzerindeki konteyner fabrikasının şu anda 7/24 üretim yapmasıyla bu sürecin hızlı bir şekilde çözülmeye başlayacağını düşünüyorum ama hemen şimdi değil. Bu biraz süre alacak gibi görünüyor. Neden diye sorarsanız eğer bu virüs mutasyona uğrayıp süreci uzatırsa başka şeyleri tetikleyebilir” ifadelerini kullandı.

 

Stoklarında olan konteynerlerin hepsini bir armatörün geçtiğimiz günlerde aldığını kaydeden İbiş, “Alırken de ‘Ben bunları alıyorum, fiyat konuşmuyorum’ dedi. Satış fiyatı yüksek dedim ama ısrar etti ve aldı. Çünkü 1000 TEU’luk gemisi geliyor. Limana yanaşacak. 1000 üzerinde booking var ama konteyner yok. Şu anda, elimizde çok az konteyner kaldı. Normalde 1000 adet stokla hareket ederken 100’lü seviyelere indi bu rakam” dedi.

“Konteyner üretimine geç kaldık”

 

Biz ülke olarak konteyner üretiminde geç kaldık diyen Şenol İbiş, “Bundan sonra yaşayacağımız sorunlar için çözümler arayacağız. Tesis kurmak o kadar zor değil. Kurarsınız hemen üretime başlarsınız. Burada asıl önemli konu hammadde, işçilik maliyeti ve pazarlamadır.

 

Konteynerde özel bir çelik çeşidiyle üretim yapılır. Daha doğrusu çeliğe özel bir işlem uygulanır. Bu çeliğe ‘cor-ten steel’ denir. İçinde bakır, nikel, fosfor ve krom gibi metallerin bulunduğu cor-ten çelik, havadaki neme maruz kalarak oksitlendirilmiş ve pas rengini almış bir çelik türüdür. Yüzeyde oluşan oksitlenme adeta koruyucu bir tabaka oluşturarak metalin mukavemetini ve ömrünü uzatan bir çelik türüdür. Bunu yapan da Türkiye’de bir tek Ereğli Demir Çelik Fabrikası’dır ama onlar da talep olmadığı için şu anda üretmiyorlar. Üretimde başka bir madde kullandığımızda da konteynerin stabilitesi düşüyor. Bir de fabrika kurma konusuna bir örnek vermek gerekirse, zamanında farklı sektörlerden denizciliğe giren insanlar vardı. Onların yüksek ücretler ödeyerek aldığı gemiler vardı. Bir ticari malın bir değeri vardır. Yani 20 bin tonluk bir geminiz var. Bu gemi sonuçta metalden yapılıyor ve bir ömrü var. Metalin kilosunun değeri 5 TL’dir. Belli bir dönemde insanlar sana gelip bu mala 50 - 100 lira veriyorsa bu işin marketinde ve kimyasında bir bozukluk olduğunu sana gösterir.  Eğer hissedersen ona göre önlemini alırsın, eğer hissetmezsen kötü son kaçınılmaz olur değil mi?” şeklinde konuştu.

Ben o zamanlar çok uyarıyordum

 

Bu gemicilik işine yatırım yapan tekstilciler, inşaatçılar vs. olmayacak gemilere milyonlarca dolarlar verdiler diyen İbiş, “Bunun sonucunda dünyadaki küçük bir krizle beraber bu gemilerin günlük kiralama Rate'leri ve fiyatları hızlı bir şekilde aşağıya düştü. Hani derler ya altın idi pul oldu ve birçok firma battı. Şu anda yaşadığımız süreci buna benzetiyorum. Fakat bu süreci dünyada ve ülkemizde bir fırsat ve para kazanma süreci olarak görüp ticaretin dinamiklerini kötü amaçlı kullanmaya çalışan kişiler veya firmalar çıkmaktadır. Bundan dolayı birçok ithalat ve ihracatçı malını bu navlun fiyatlarıyla yollayıp zarar etmektense depolarda, limanlarda, bekletmeyi tercih edip rakamların kabul edilebilir ve makul değerlere gelmesini bekliyorlar. Fakat yukarıda da ifade ettiğim gibi bu rakamalar ve şartlar ekşisi gibi veya onların hayalindeki gibi olmayacak. Çok farklı, yukarı bir düzlemde olacaktır. Buna da hazırlıklı olmak lazım” ifadesinde bulundu.

 

Yeni lojistik yollar oluşacak

 

Şenol İbiş, “Konteyner temini sorunu, tedarik zinciri ve lojistik kurgusu ile doğrudan alakalıdır ve geçen günlerde gördüğümüz gibi Süveyş Kanalında yaşanan bir sorun doğrudan dünya ticaretini etkiledi ve alternatiflere ihtiyacımız olduğunu gösterdi. Esasen bu pandeminin bizlere getireceği sonuç farklı yerlere ve yerlerdeki lojistik yollarının keşfedilmesi ve kullanılması aynı zamanda lojistik zincirindeki oyuncularında biraz değişebileceğini göstermiştir” vurgusunu yaptı.

 

Sizlere bir somut örnek vermek isterim diyen İbiş, “Geçtiğimiz günlerde 2-3 büyük firmanın sahibi beni aradılar ve mal üretimlerini konteyner olmadığı, olsa bile gemilerde yer bulamadıkları için durdurma kararı aldıklarını söylediler. Böyle olunca diyorlar ki, ‘Biz kendimiz gemi alalım. Gerekirse kiralayalım. Malımızı kendimiz yollayalım.’ Hazırlıklarını tamamladılar kendi güçlerini ve bağlantılarını kullanarak bir şeyler yapıyorlar. Bu gibi oluşumlar pandemiden sonra büyük hatlara rakip değil ama bir küçük oluşumlar olacak gibi gözüküyor. Yani insanlar kendi yağlarında kavrulmanın alternatif yollarını arayacaklar gibi görünüyor. Bu işletmelerin amacı, aslında armatörlük değil ama büyük firmaların büyük hacimli dış ticaretleri var. Finansal olarak güçlüler ve bu gücü burada kullanacağa benziyorlar” şeklinde konuştu.  

 

Konteyner de alıyorlar, alacaklar da...

 

Bu sorunun çözümü asla ve asla burada konteyner üretimine başlamak olmamalı diyen İbiş, “Bu doğru bir düşünce değil. Bu süreç geçtiğinde elimizde birçok tesis atıl olarak kalacaktır. Çünkü, bu işin fizibilitesi yapıldığında görülecek ki bu konuda Çin’le fiyat ve maliyet olarak yarışamayız. Aynı zamanda bulunduğumuz bölgede bu ekipmanları bir anda lojistik tedarik zincirine sokmamız zor. Çin bunu çok iyi çözmüş durumda. Üretim yerleri yakın ve mal var, ekipman var. Bundan dolayıdır ki "Bataklıkta ne kadar çok çırpınırsak o kadar hızlı batarız. Sakin bir şekilde ani kararlar vermeden bu süreci yaşamalıyız. Ama bu arada başka sanayi dallarında ekonomik yapılanmamızı bir an önce yapmalıyız. Çin'e küçük de olsa alternatif bir ülke olduğumuzu unutmayalım” dedi.

 

Büyük gemilerin fiyatı arttı, Baltık Kuru Yük Endeksi yükseldi Büyük gemilerin fiyatı arttı, Baltık Kuru Yük Endeksi yükseldi

Dünya pandemiden sonraya hazırlanmalı

 

Dünyanın Pandemi sonrasına hazırlanması gerektiğini belirten İbiş, “Çünkü insanların birçoğu farklı bir sektörde çalışacaklar. Evden çalışmanın insanın davranış ve ihtiyaç şekillerini değiştireceğini, insanların çalışma saatleri ve çalışma yerlerinin değişeceğini, özellikle kalabalıklardan uzak, kendilerini daha izole ortamlara atacaklarını, işletmeler daha az insan gücü istihdam edeceklerini söyleyebiliriz. Seyahatlerin azalacağını, bunun da neleri etkileyeceğini tahmin edebilirsiniz.

 

Dijitalleşmemin ve E-ticaretin artacak. Yani teknolojinin diktatörlüğüne girmeye hazırlanın. Zaten girdik de bakalım nereye kadar devam edecek. Sağlık sektörünün öneminin artacak, daha da gelişecek. Gel beraber kahve içelim yok yok sen Zoom'u aç içeriz diyeceğiz. Yani kısaca biraz daha yalnızlaşacağız gibi” ifadelerini kullandı.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ

Editör: Haber Merkezi