Kızıldeniz krizi küresel ticarete ağır bir darbe vurdu ve Ekim 2023'e kıyasla nakliye maliyetlerini 4 katına çıkardı. Dünya ticaretinin %12'sinin ve Asya ile Avrupa arasındaki malların %40'ının transit geçtiği Bab el-Mandeb Boğazı'ndaki Husi saldırıları bu rotayı geçilmez hale getirerek şirketleri gemileri Ümit Burnu üzerinden yeniden yönlendirmeye zorladı ve böylece transit sürelerini 10 güne kadar artırdı. Boston Consulting Group tarafından yayınlanan 'Kızıldeniz Krizinde Konteyner Taşımacılığını Neler Bekliyor' başlıklı yeni rapor, mart ayında ortaya konan senaryoları güncelliyor.

Gemide vinç devrildi, 3 mürettebat yaralandı Gemide vinç devrildi, 3 mürettebat yaralandı

Boston Consulting'den Gabriele Ferri, “Asya ve Avrupa arasındaki ticaret yollarının geleceği, sektörün daha esnek ve uyarlanabilir yaklaşımlar benimsemesine, taşıma seçeneklerini çeşitlendirmesine, dinamik rota ve fiyat optimizasyonu sağlamak için yeni teknolojilere yatırım yapmasına ve genel verimliliği artırmasına bağlıdır. Aynı zamanda üreticilerin, üretimin yer değiştirmesi tamamen veya kısmen ve iş sürekliliğini sağlamak için deniz ve hava taşımacılığı arasında daha fazla entegrasyon gibi uzun vadeli çözümler geliştirmelerine ihtiyaç vardır" dedi.

Mart ayındaki raporda bölgedeki çatışmaların tırmanması halinde Kızıldeniz'deki deniz trafiğinin ciddi şekilde etkileneceğine dikkat çekilmişti. Batılı güçler, Husi saldırılarının zararını sınırlandırmak için müdahale etse de bunları durdurmayı başaramadı ve ana ticaret yollarının Ümit Burnu'na yönlendirileceği senaryosunu doğruladı. Bu da nakliye sürelerinde %30'luk bir artışa ve nakliye ücretlerinde kriz öncesi seviyelere kıyasla 7 kata varan bir yükselişe yol açtı.

Yeni rapora göre hızlı bir iyileşme öngörülmüyor aksine kriz 2026 yılına kadar sürebilir ve küresel ticaret üzerinde daha fazla etki yaratabilir. Cidde ve Kral Abdullah Limanı gibi Suudi Arabistan'ın batı kıyısındaki limanlar, aktarma faaliyetlerinde ciddi bir azalma ile en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Buna karşılık Dubai, Hindistan'daki Mundra ve Sri Lanka'daki Columbo gibi bazı alternatif limanlar deniz trafiğindeki artıştan faydalanmış olsa da altyapı üzerindeki baskı yüksek olmaya devam ediyor.

Boston Consulting Group'a göre yapılan son tahminler, denizcilik şirketleri tarafından benimsenen kapasite artırımı ve gemilerin hızlandırılması gibi çözümlerin tükendiğini doğruluyor. Mart raporunda da öngörüldüğü üzere, Kızıldeniz'deki trafik keskin bir şekilde düşerken, navlunlar da dramatik bir şekilde yükseldi. Şirketlerin sürdürülemez işletme maliyetleri ve daha uzun teslimat süreleriyle karşı karşıya kalması , küresel tedarik zincirlerinin sürekliliğini tehlikeye atıyor.

Editör: Haber Merkezi