İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aralık Ayı Olağan Meclis toplantısını gerçekleştirdi. İMEAK DTO Meclis Salonu’nda gerçekleşen toplantıya meclis üyeleri ve şube başkanları katıldı.

 

İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında gerçekleşen toplantı ilk olarak hayatını kaybedenlere ilişkin duyurular yapılarak baş sağlığı dilendi. Bir önceki toplantı zabıtlarının oylanması, fasıllar arası aktarımın görüşülmesi ve onaylanması ile devam eden toplantıda 2023 yılı merkez ve şubeler bütçelerinin görüşülmesi ve onaylanması gündemi ele alındı.

 

İMEAK DTO Kasım ayı faaliyet raporunun video sunumunun yapıldığı toplantının açılış konuşmasını İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı.

 

Ekonomik ve toplumsal sıkıntılarla dolu 2022 yılında Rusya’nın Ukrayna’nı işgali nedeniyle yepyeni bir dönem başladığını belirten Kıran, bu savaşın Türkiye’yi de olumsuz etkilediği söyledi. 2022 yılı boyunca küresel ekonomide belirsizlikler, yavaşlama ve yüksek enflasyon eğilimi ile ülkeler arası ilişkilerdeki istikrarsızlıkların önemli bir yer edindiğine işaret eden Kıran, denizcilik piyasalarındaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerine devam etti.

 

 

‘2022 kuru yükler için çok iyi bir yıl olmadı’

 

Küresel deniz ticaretinin makro ekonomik olumsuzluklar, Rusya – Ukrayna savaşının etkileri ve Çin’de görülen zayıf ekonomik gelişmeler nedeniyle 2022 yılının başında yüzde 3,5-4 olan büyüme tahmininin yılsonunda tonaj olarak bir önceki yıla göre değişmediğini ve 12 milyar 21 milyon tonda sabit olarak kaldığının öngörüldüğü aktaran Kıran, “Kuru yük taşımacılığında bu yıl önemli ölçüde zayıflama görüldü. Üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,5 daraldı. Tahıl ihracatındaki toparlanma ve Brezilya’daki güçlü mısır hasadı son zamanlarda görülen iyileşmeye karşın 2022 yılı genelinde kuru yük taşımacılığının tonaj başında yüzde 1.9, ton mil başına yüzde 0.7 küçüleceği tahmin ediliyor. Dolayısıyla 2022 kuru yükler için çok iyi bir yıl olmadı” dedi.

 

2022’de TEU bazında yüzde 2.3 ticaret azalması bekleniyor

 

Değerlendirmelerine konteyner taşımacılığı ile devam eden Kıran, “Üçüncü çeyrekte önemli bölgelerdeki tüketici talebini etkileyen ekonomik nedenler ve enflasyon baskısı sebebiyle yıllık bazda yüzde 3.9 düşüş görüldü. Yılın son çeyreğinde ise düşüş hızına dair belirsizlikler olmasına rağmen, 2022 yılı geneline baktığımızda TEU bazında yüzde 2.3 oranında bir ticaret azalması bekleniyor. Konteyner taşımacılığındaki daralma Türkiye limanlarını da etkiledi ve 2022 yılı ocak-kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre elleçlenen konteyner miktarı yüzde 10.1 azalarak 11 milyon 325 bin TEU oldu. Transit yük elleçlemesinde ise bu azalış oranı yüzde 12.1 düzeyinde gerçekleşti. Konteyner taşımacılığında düşüş olsa da limanlarımızda elleçlenen yük miktarı artmış, 2021 yılı ocak-kasım döneminde 478 milyon 449 bin ton olan miktar 2022 yılı aynı döneminde 497 milyon 647 bin ton seviyesine çıktı” diye konuştu.

 

IMO kuralları 1 Ocak’tan itibaren devrede

 

Önümüzdeki dönemde denizcilikte iklim değişikliği tedbirleri ve buna bağlı gelişmelerin en önemli gündem maddelerinden biri olacağına işaret eden Kıran, BM İklim Değişikliği Çerçeve Anlaşması, Kyoto Protokolü, Paris Anlaşması’nda alının iklim değişikliği taahhütleri tüm dünya ülkelerini hızlı bir şekilde sera gazları emisyonlarını azaltma konusunda önlemler almaya zorladığını belirterek, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün de  (IMO) bu kapsamında belirlediği hedefler doğrultusunda gemilerin enerji verimliliğinin arttırılması için belirlediği bazı kuralları 1 Ocak 2023 tarihinde devreye alacağını kaydetti. IMO ve AB nezdinde yaşanan tüm gelişmelerden 2023-26 yılları arasında denizcilik sektöründe dekarbonizasyon faaliyetlerinin hız kazanacağını belirten Kıran, “Mevcut gemilerin enerji verimliliğinin arttırılması için modernizasyon, alternatif yakıtların kullanıldığı yeni gemilerin inşası, tersanelerin ve limanların dekarbonizasyonu için teknik ve finansal yüklerin artacağı görülüyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Bir an önce harekete geçilmeli

 

Denizcilikte lider grupların AB fonlarını kullanmaya başladığını ve yeni oluşacak denizcilik rekabet ortamında öne geçmek için büyük mücadele verildiğini dile getiren Kıran, “Türk denizcilik sektörünün benzer destek şartlarını kazanmak için emisyon ticaret sistemi de dahil olmak üzere ülkemizde benzer adımların atılması gerekiyor. Bu hususta önceliklerimizi belirleyerek devlet ile el ele vererek bir an önce harekete geçmemiz gerekiyor” dedi.

 

P&I teyit mektubu sorunu çözüldü

Beşiktaş'a ait gemi, yarı batık halde bulundu: Ukrayna saldırısı iddiası
Beşiktaş'a ait gemi, yarı batık halde bulundu: Ukrayna saldırısı iddiası
İçeriği Görüntüle

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından 1 Aralık itibariyle yürürlüğe giren “P&I teyit mektubu” konusuna da değinen Kıran, şunları söyledi; “Birçok ülkedeki mevzuata benzer olarak ulusal mevzuatımızı gereği geçerli bir P&I sigortası sunamayan ham petrol tankerlerinin Türk Boğazlarından geçmesi söz konusu değil. Bu kural yeni değil, 2002 yılından bu yana uygulanıyor. Önemli bir suyolu olan boğazlarımızı ve çevresindeki değerlerimizi korumak için çok önemli bir tedbir olan sigorta konusu ülkemiz için büyük önem arz ediyor. Bu konuda devletimizin deniz ticaretinin devamını sağlamak için büyük gayret sarf ettiğini, soruna çözüm bulmaya yönelik yapıcı bir tavır sergilediğini memnuniyetle görüyoruz. İlgili kurumlarımızın gerek ülkeler nezdinde, gerekse de sigorta firmaları ve armatörler nezdinde yaptıkları görüşmeler neticesinde gelinen noktada sorunun çözüldüğünü de memnuniyetle görüyoruz.”

 

 

‘Yönetmelik ile ilgili görüşmelerimiz devam ediyor’

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanarak 7 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerlerinin Çevresel Yönetimi Hakkında Yönetmelik’e ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kıran, hazırlık sürecinde DTO’nun ve ilgili komitelerin görüşlerinin alındığına vurgu yaparak, şöyle devam etti; “Görüş ve önerilerimizin bazıları kısmen de olsa yeni yönetmelikte yer alıyor. Ancak düzeltilmeyen bazı hususların sorunlara neden olabileceği değerlendirilmektedir. Denizcilik sektörü çevreye en fazla duyarlılık gösteren sektörlerin başında geliyor. Denizlerimizin temizliği ve gelecek kuşaklara temiz bir çevre bırakılması konusu en çok hassasiyet gösterdiğimiz konuların başında geliyor. Ancak amacını aşan uygulamalar ve fiziken yerine getirilmesi mümkün olmayan kurallarla bir yere varılamayacağı da açık. Bir yandan gemi inşa ve tamirde büyük başarılara imza atan bir ülke haline gelmekle övünürken, bazı uygulamaların bu gidişatı engelleyecek, hatta faaliyetleri durduracak boyutlara ulaşmasından büyük endişe duyuyoruz. Bu nedenle yönetmelikte uygulama imkanı olmadığını değerlendirdiğimiz veya uygulamada sorun çıkaracağını düşündüğümüz maddeler konusunda ilgili kurumlarla görüşmelerimiz devam ediyor.”

 

7DENİZ - ÖZEL