Kendilerine ʹkaraya yakın denizcilerʹ diyorlar. Her gün onlarca kez, iki kıta arasını kat ediyorlar. Öyle güzel mesai arkadaşları var ki; çay, simit bir de martılar... İstanbulʹda işine koşarak giden birileri varsa onlar kesinlikle Şehir Hatlarıʹnda çalışan kaptanlar olmalı. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde iki kıta arasında mekik dokuyan denizciler, işine tutkuyla bağlı. Boğazın lodosunda da, güzel güneşli bir bahar sabahında da yaptıkları işin keyfini çıkarmaya çalışıyorlar. 165 yıllık tarihi olan Şehir Hatları vapurlarında kaptan olabilmek için en alttan başlamak gerekiyor. Kurum içinde uygulanan şeffaf sınav yöntemi ve terfi sistemi sayesinde bütün gemi personelinin bir gün şehir hatlarında birinci kaptan olma şansı var. Birinci kaptanlar ise tecrübelerine göre en deneyimleri arasından seçiliyor. O kaptanlardan biri olan Kalamış Vapuru Kaptanı Alkurt Poyraz, 25 yıldır denizlerde çalışıyor. Yük gemilerinde kaptanlık yaparken tüm dünyayı dolaşmış. Denizcilik ise dede mesleği. Onun hikâyeleriyle büyümüş. 24 saat süren vardiyada mesai saatleri arasında Eminönü-Kadıköy arasında mekik dokuyor. Seferler bittikten sonra da Eminönüʹnde demirliyor. Gece boyunca bakım ve temizlik çalışmaları devam edecek. Tabii ki kaptan da gemiyi bekleyecek. Sabah ise ʹemektarıʹ diğer kaptana devredip evine gidecek. Ertesi sabah mesai tekrar başlayacak. ʹDENİZ BİZİM EVİMİZʹ Alkurt Kaptan başlıyor anlatmaya: ˮŞehir Hatlarıʹnda her bir mesai 24 saat sürer. Denizde amirlik, yöneticilik çok farklı bir şey. Size bağlı personele babalık yapıyorsunuz. Denizci kaptanlara ʹBeybabaʹ denilmesi de biraz da buradan geliyor. İş değil aşk bizimki... Hem çalışanların hem de yolcuların tüm sorumluluğu bizde. Kamarada yatıyoruz. Burada yemek yiyoruz. 24 saat boyunca buradayız. Deniz bizim evimiz. Şehir Hatları sürekli yaşayan bir yer olduğu için burada her şey başınıza gelebilir. Vapurda çocuğunu unutan da var, milyonlarca dolar parasının unutan yolcu da var. Denizciliğin en güzel tarafı sizi özgür hissettirmesi. En çok denizdeki yakamozu ve yosun kokusunu seviyorum.ˮ ʹİSTANBUL GİBİSİ YOKʹ Fatih Vapuruʹnun kaptanı Selman Örün de dünyayı dolaşıp İstanbulʹa dönenlerden... ˮİstanbul gibisi yokˮ diyor ve ekliyor: ˮİşimi çok seviyorum. Gün içinde baktığım fotoğraf hep değişiyor. Masa başında bilgisayara bakmıyorum. Dünyanın en güzel şehrinin en güzel noktasında dolaşıyorum... Bu kurumda çalışmak gurur veriyor.ˮ Makinistlerden Mesut Sefer ise ˮDeniz de vapurlar da bizim evimiz. Bu işten emekliye ayrılınca kaptanlar hüngür hüngür ağlar, bunu biliyor muydunuzˮ diye soruyor... LODOSʹTA BOĞAZ ANA BABA GÜNÜ OLUR! Şehir Hatlarıʹnda kaptan olmanın inceliklerini anlatan Poyraz Alkurt şunları söylüyor: ˮBu işi yapabilmek için ilk önce tüm dünyayı gezeceksin sonra da İstanbul Boğazıʹnı tanıyacaksın. Boğaz trafiğini bileceksin, ters akıntıları bileceksin. Burası dünyada deniz trafiğinin en işlek olduğu noktalardan biri. Transit gemiler, yolcu gemileri, balıkçılar, Boğazʹda gezintiye çıkan yatlar, herkes burada. Yani Boğaz trafiği anlatılmaz, yaşanır. Özellikle lodos zamanı tam bir ana baba günü. Bu yüzden sürekli dikkatli olmak zorundasın.ˮ DARBE GECESİ İSTANBULʹA HAYAT VERDİ FETÖʹcülerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, mesai Selman Örünʹdeydi. Fatih Vapuru ile o gece vatan görevini başarıyla yerine getirdi. Örün, ˮKöprüler kapatılınca gece boyunca iki yaka arasında yolcu taşıdık. Kriz anlarında İstanbulluların can damarı bu vapurlar oldu. İnsanlar bu vapurlar sayesinde evlerine gitti. Bu vapurlar sayesinde meydanlara indiˮ dedi.. 7DENİZ