İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) haziran ayı meclis toplantısı, 13 Haziran Perşembe günü, Deniz Ticaret Odası (DTO) meclis salonunda yapıldı.

İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında gerçekleşen toplantıya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nafiz Arıca katıldı.

Tamer Kıran’dan ekonomi değerlendirmesi

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran yaptığı konuşmada ilk olarak ekonomiyi değerlendirdi. Ekonomide taşların giderek yerine oturmaya başladığını belirten Kıran, yılın birinci çeyreğinde ekonominin %5.7 büyüdüğünün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklandığını belirtti.

Sanayi üretiminin %4,9 büyüme ile ortalamaya yaklaştığının, hizmet sektörünün de önceki çeyreklere yakın yüzde 4-5 civarı büyüdüğünün görüldüğünü belirten DTO Başkanı, yerel seçimlerin ardından ülkeye sermaye girişinin artmaya başladığının net bir şekilde izlendiğini, son iki ayda portföy yatırımlarında çok güçlü giriş gerçekleştiğini, vatandaşların da ağırlıklı olarak döviz bozup getirisi yüksek TL yatırım araçlarına yönelmesinin, Türk lirasında aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam ettiğini belirtti. Tamer Kıran, son iki ayda Merkez Bankası rezervlerinin 40 milyar dolar üzerinde artış gösterdiğini kaydetti.

Son gelen enflasyon rakamları ile yıllık enflasyonun da %75 seviyesini geçtiğini ancak Haziran ayından itibaren ve özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında enflasyonda sert düşüşler görüleceğini belirten Tamer Kıran, yılsonu enflasyonun Merkez Bankası’nın tahminleri doğrultusunda %38’ler civarında gerçekleşmesini temenni ettiklerini söyledi.

DTO Başkanı, “Küresel ekonomiye bakıldığında, büyüme sinyalleri yavaş yavaş geliyor. Enflasyonda iniş eğilimi sürüyor. Bununla birlikte, jeopolitik riskler yüksek seviyede varlığını korurken bu eğilimi tersine döndürme potansiyelini de barındırıyor. Küresel deniz ticareti yılın ilk dört ayında güçlü bir büyüme sergilerken ocak-nisan döneminde yıllık bazda %3,6 artış gösterdi. Bu artışta konteyner ticaretindeki %8,2’lik ve kuru dökme yük ticaretindeki %4,6’lık artışlar etkili oldu. Küresel deniz ticaretinin 2024 yılında %2,4 oranında artarak 12,6 milyar tona ulaşması bekleniyor” şeklinde konuştu.

İBB’den ‘Deniz Şehitleri Anıtı’ için yer talebi

Konuşmasında Ekrem imamoğlu’na geçtiğimiz haftalarda yaptıkları ziyareti hatırlatan Kıran, ziyarette denizcilik sektörünün sorunlarına ilişkin bir dosyayı kendisine sunduklarını kaydetti.

Tamer Kıran, deniz şehitlerinin anısını yaşatmak ve Kabotaj ve Denizcilik Bayramı gibi önemli günlerde tören düzenlenmesi amacıyla yapmak istedikleri “Deniz Şehitleri Anıtı” için bedelinin DTO tarafından karşılanması kaydıyla yer tahsis talebinde bulunduklarını söyledi.

Oda tarafından üçüncüsü düzenlenen Denizci Millet, Denizci Ülke Fikir ve Proje Yarışmasının tamamlandığını, dereceye girenlerin belirlendiğini bildiren Tamer Kıran, derece alan projelere ödüllerin, 2 Temmuz’da Tersane İstanbul’da düzenlenecek 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde verileceğini duyurdu.

Expomaritt Exposhipping’e katılım çağrısı

Yunanistan’da düzenlenen Posidonia Uluslararası Denizcilik Fuarı’na DTO heyetiyle katıldıklarını hatırlatan DTO Başkanı, Türkiye’nin bu yıl fuara en fazla katılım sağlayan 2. ülke olduğunu dile getirdi. Kıran, 18-21 Şubat 2025 tarihleri arasında düzenlenecek, DTO’nun "Exposhipping" isim hakkı ile desteklediği tek denizcilik ve gemi inşa fuarı olan Expomaritt Exposhipping’e de aynı şekilde katılım beklediklerini belirtti.

Konteyner gemisi teslimatlarında rekor artış Konteyner gemisi teslimatlarında rekor artış

 “Sorun denizde değil karada, entegre şart”

Tamer Kıran’ın ardından TURYOL Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Can kürsüye çıktı. İstanbul’da 60 yıldır çözüme ulaşmayan tek bir sorun olduğunu söyledi.

Can, “İstanbul’un denizle bütünleşen bir kent olmasına rağmen sorun devam ediyor. Her yerde ‘deniz ulaşımı niye kullanılmıyor’ denir ama çözüm bulunamaz. Çünkü çözüm ile alakalı sorun denizde değil karadadır. Kara rehabilite edilmeden gerçek anlamında denize yönlendirilmesi yapılmadan denizdeki ulaşım payının artırılması söz konusu değildir. Denizde yeni hat açmak, yeni iskeleler ihdas etmekle, yeni gemiler yapmakla deniz ulaşımı artmaz. Bunun yolu kara ulaşımının denize entegre edilmesidir” diye konuştu.

Yunus Can’dan İmamoğlu’na: Sizi yanlış yönlendiriyorlar

Deniz Ticaret Odası (DTO) meclis toplantısına katılan İBB Başkanı Ekrem imamoğlu’na “İstanbul’da deniz ulaşımı ile artışın sağlanmasıyla alakalı sektörden destek istemediniz. Kendi bürokratlarınızla devam ettiniz ama maalesef yanlış yönlendirdiler, yönlendirmeye de devam ediyorlar” diyen Can sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu haliyle İstanbul’daki deniz ulaşımının payı toplam ulaşımdaki payın yüzde 2,5’ları civarında. ‘Yüzde 5,6’ya çıktı’ diyorlar ama bu yanlış. 640 km’lik bir sahil bandı var ama bir hat boyunca sahil bandı değil 8 aks üzerine yerleşmiş. Deniz ulaşımı için çok elverişli bir kentin ulaşımda bu oranda kalması üzüntü verici. Bir çözüm isteniyorsa mutlaka sektörden destek isteyiniz. Sektöre rağmen, eldeki donelere rağmen bu sorun çözülemez.”

“Tekne yapmanızın deniz ulaşımına zerre kadar faydası yok”

İmamoğlu’na “Size yeni külfetler yaratabilecek kamu kaynaklarını farklı alanlarda kullanabilecek imkânlarınız varken tekne, gemi yapmak, yaptırmak gibi çalışmalar içinde bulunmanızın deniz ulaşımına zerre kadar faydası olmadığını ifade etmek isteriz” diye seslenen Yunus Can, “Tekne ve gemiye ihtiyacınız varsa yeteri kadar koltuk kapasitesi ve gemi filosuna sahibiz. Önemli olan bunları optimum düzeyde kullanabilmesini becerebilmektir” dedi.

TURYOL Başkanı Can, son olarak, “Alacaklarımız umarım temmuz ayı içinde halledilecektir. Bunların çözüme kavuşturulmasını bekliyorum. Aksi halde biz de tıkandık” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu: 31 Mart’ta verilen mesajın herkes tarafından anlaşılması gerek

Yunus Can’ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu söz aldı.

“İstanbul hepimizin gözbebeği; ülkemizin ekonomiden sosyal yaşama, kültürden sanata spora, iş dünyasından ticarete büyük bir paydaşı. Bu şehirde 5 yılı geride bıraktık. 5 yılda başarılara imza attığımızı düşünüyorum. Önümüzdeki 5 yıl daha başarılar yaşatma konusunda kararlıyız” dedi.

İstanbul’un en önemli konularından birinin ulaşım olduğunu kaydeden İBB Başkanı, “Deniz ulaşımı da İstanbul’un önemli bir konusudur” şeklinde konuştu.

İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul’umuz çok ciddi sorunlarla boğuşuyor. İstanbul’un meselelerini bütüncül anlatmak, paylaşmak zorundayız. Bu şehir kimsenin malı mülkü değil. Bu şehre hizmet etmek büyük bir hizmet ama bir o kadar da insanlığa ve dünyaya hizmet. Bugün yaşadığımız uygulamalar İstanbul’a en büyük tehdittir. Kişisel menfaat ya da kişisel ihtiraslar üzerinden İstanbul’a dair karar alma mekanizmalarının varlığı büyük bir tehdittir. Akşamdan sabaha kentin bir imarla, proje altında garabetle buluşması İstanbul’umuzun en büyük tehlikesidir. İstanbul’un ortak aklı zengindir. Şuradaki hazirunun dahi İstanbul’un birçok konusunu çözmeye muktedir ve dünya ölçeğinde deneyimlere sahip bir heyet olduğunu biliyorum. İstiyoruz ki mümkün olduğu kadar meseleleri İstanbul adına birlikte konuşacak masaları kuralım ve orada tartışalım. Türkiye’mizde bu kanalların büyük oranda tıkalı olduğu, siyasetin Türkiye’de hizmet yarışının dışında birbirini yok etme yarışına döndüğü bir ortamda en çok zararı yine insanlarımız ve şehirlerimiz görmektedir. 31 Mart’ın insanların verdiği mesajın herkes tarafından anlaşılması gereken bir seçim olduğunu düşünüyorum. Milletimiz gidişatı beğenmemiştir. Bize de ‘Size bir kredi veriyorum, şansınızı iyi kullanın bu millete iyi hizmet edin’ demiştir. Merkezi idareyi yöneten heyete de ‘Size oy vermiyorum. Siz insanları, kurumları yok sayıyorsunuz, masaya oturun meseleleri birlikte çözün’ demiştir. Bizim mesajı aldığımızı buradan ilan ediyorum. Milletimizin verdiği bu şansı iyi hizmetlerle milletimizle buluşturacağımıza söz veriyorum.

Göreve başladığım andan itibaren işimize bakıp, önümüzdeki 5 yılın planlarını oluşturma çabası için yüksek mesai ile çalışıyoruz. Kurumsal ilişkileri de kovalıyoruz, sivil toplumla olduğu gibi devletimizin başka kurum ve kuruluşlarıyla yoğun bir ilişki talebi içindeyiz.”

Üst ölçek plan için iş birliği çağrısı

İBB olarak bu dönemin en önemli iş birliği masasının İstanbul’un üst ölçek planı olduğuna inandığını vurgulayan İmamoğlu, “Bu kentin bir şehir planı yoktur. Orasından burasından çekilip paçavraya dönmüş bir şehir düzensizliği mevcuttur. Akşamdan sabaha Ankara’nın bir kısım idareleri İstanbul’un, bir kısım idareleri tarafında şehrin bütüncül yapısı ele alınmadan yapılan işlemlerle İstanbul her daim sürprizle boğulmuştur. Bunun adı Kanal İstanbul’dur, havalimanıdır ya da bir mahalledeki yüksek oranlı yapılaşmadır” dedi.

“Bu sonbaharda güçlü bir başlangıcı İstanbul Planlama Ajansı üzerinden, İBB koordinasyonunda başlatmak istiyoruz” diyen İmamoğlu şöyle konuştu: “Sivil toplum kuruluşları başta, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Deniz Ticaret Odası gibi kurum kuruluşları temsil eden yapıların da içine katıldığı büyük bir mekanizmayla çalışarak 1/100000’lik planı hazırlamak şart oldu.

Üst ölçek çalışmasında DTO’yu en etkin şekilde bekliyoruz. Üst ölçek plan sadece karayolları ya da raylı sistemi gösteren bir sistem değildir; kültürdür, sanattır, denizyollarıdır, yat limanıdır, ticari teknelerin parklanması meselesidir. Her şeyi içinde bulabilirsiniz.

Bu meseleleri masaya taşıyarak, herkesi katılımcı yaparak, her şeyi deşifre ederek bu şehrin nizamını anlatacağız ve herkes sahiplenecek bu kenti. Meydanına da dokunulmayacak, şehrin ortasına ‘kanal yapacağım’ diyene de bu millet ‘yapamazsın’ diyecek, demek zorundadır.

“Sorunları raporlayın, bir masa kuralım”

DTO yönetiminden kendilerine sorunların iletildiğini belirten İBB Başkanı, “Sorularınızı ya da sorunlarınızı listeleyerek bayram dönüşü bize bunu yollarsanız bir heyetle bir çalışma günü planlayalım. Toplantı yapılınca raporunu isteyeceğim. Sonrasında birlikte bir masada üstünden geçeriz” şeklinde konuştu.

Kurumların birbiriyle iletişim halinde çalışması gerektiğinin altını çizen İmamoğlu, “Yanı başımızda Galataport meselesi var. Özel tramvay yaptık. Buradaki turist taşımacılığı için. Bütünlüklü çalışma kültüründen uzağız, kurduğumuz sistemler de işletilmez hale geldi. Galataport’u ısrarla 3-4 defa ziyaret ettim. Bu sistemin tartışılmadığını bile tespit ettik. Buraya özel tekneler ürettik ama bizden önce konuşulmamış olması sorunların temeli” dedi.

DTO’ya liman hattı olan, denizle bağı bulunan Beyoğlu, Beşiktaş, Beykoz, Sarıyer ve diğer ilçelerdeki belediyelerle bir araya gelinebileceğini söyleyen İmamoğlu; İBB’nin de içinde olduğu Boğaz Belediyeler Birliği, Marmara Belediyeler Birliği üzerinden de iş birlikleri yapılabileceğini kaydetti.  

Sina Şen: Bu sektörü sürdürebilir olmaktan çok uzaktayız

Toplantıda DTO Meclis Üyesi Sina Şen de kürsüye gelerek görüşlerini dile getirdi.

DTO yönetiminin sektörün sorunlarına çözüm aramak için emek harcadığını belirtti.

Şen konuşmasında şunları söyledi: “2021 yılında deniz turizmi ile ilgili Deniz Teşvik Kanununda yapılan bir düzenlemeyi dahi 2024’e kadar gelmiş bir daire başkanının nasıl engellediğine şahit olan bir ekibiz. Bakanın, bakan yardımcılarının ne dediği hiç önemli değil. Bürokrat ne isterse onu yapıyor. 15 Temmuz’dan evvel bazı bürokratlar vardı. İstanbul liman başkanlıkları da bunlardan bir tanesiydi. Aldıkları kararlarla insanları kavram karmaşası içine itti. ‘Belediyeden aldığınız ruhsatla bunu yapamazsınız, Kültür Bakanlığından alacağınız ruhsatla yapabilirsiniz’ diyen bir liman başkanı…

Rotamız doğru değil. Bu sektörü sürdürebilir olmaktan çok uzaktayız. Son 5 sene içinde 42 metre bir tane yolcu motoru inşa eden bir tane tersane gösteremezsiniz bu ülkede. Önceden 3. mali sigorta yeterliydi şimdi P&I sigorta isteniyor. Bunu bizden başka uygulayan var mı? Bu sektör kendini artık yenileyemiyor, motorlarını yenileyemiyor, personel istihdamında zorlanıyor ve kredilere boğulmuş durumdalar. İBB’nin Şehir Hatları’ndan tahsil edemedikleri hizmet bedelleri yüzünden borç sarmalına girmişlerdir. Bir sektör yok olmayla karşı karşıya. İBB’yi maddi ve manevi sübvanse eden bir sektör var burada.”

Zafer Akbulut: İstihdam sağlamak boynumuzun borcu

Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akbulut da meclis toplantısında söz aldı. Akbulut, “Kasım ayında Japonya’a yapılan Uluslararası Kaptanlar Derneği’ne Türkiye olarak  derneğimizden bir temsilciyle yönetim kuruluna girdik. 2 ayda bir İngiltere yapılan toplantıya katılıyoruz. 2024 yılında bir toplantıyı da Türkiye’de düzenlemek istiyoruz” dedi.

Üniversitelerin denizcilik fakültelerinin mezuniyet törenlerine katıldığını ifade eden Akbulut, “Bu kadar başarılı mezun verirken, bizim istihdam sağlamak boynumuzun borcuyken burada yabancı personeli ucuza çalıştırmak adına konuşulmasını, denizcilerin temizlik işçisi gibi görünmesini de kınıyorum” dedi.

Başaran Bayrak’tan uyarı

Konuşmaların ardından son olarak Meclis Başkanı Başaran Bayrak, meclis toplantısına katılanlara uyarıda bulundu. Bayrak, “Misafirlerimiz konuşmacılara müdahale etmemesini, meclisi ve yönetimi zor durumda bırakmamasını rica ediyorum” dedi.

Bir sonraki meclis toplantısı 4 Temmuz Perşembe günü gerçekleştirilecek.

Özlem Çoban/7DENİZ

Editör: Haber Merkezi