Kocaeli’nin ihracatında çok önemli yer edinen, devasa proje kargolar, zorlu operasyonlar ile dünyanın bir ucuna naklediliyor. 450 tona kadar varabilen devasa büyüklük ve ağırlıktaki proje kargo operasyonlarında kullanılan rıhtım vinçleri, 138 metre yükseğe çıkıp rıhtımdan 65 metre açığa kadar uzanabiliyor.

 

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bulunan DP World Yarımca Limanı, proje kargo operasyonlarını gerçekleştirebilen tek liman olmasıyla ön plana çıkıyor. Limanda 80 tondan 450 tona kadar yükler elleçlenerek varacağı adrese ulaştırılıyor. Yükleri gemilere indirmek için kullanılan rıhtım vinçleri 138 metre yükseğe erişebilirken, aynı zamanda rıhtımdan 65 metre açığa kadar da uzanabiliyor. Liman özellikle Kuzey Afrika, Akdeniz havzası, Amerika Kıtası ve Uzak Doğu’daki projelere hizmet sunuyor. Limandan gemilere yüklenen yükler, 20-25 günlük deniz yolculuğunun ardından adrese teslim ediliyor.

 

Öte yandan, üretimi Türkiye’de yapılan milyarlarca dolarlık mega yatlar da bu limandan 80’den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Limandan yapılan özel taşımalar ton bazında yüzde 86’lık artış gösterdi. 2019 yılından bu yana kıyaslandığında ise büyüme oranının yüzde 125’e kadar çıktığı öğrenildi.

 

'Tonajın çok önemli olduğu bir iş alanı'

 

Yüklemelerde tonajın önemine değinen DP World Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Gökhan Yurteken, "DP World Yarımca Liman İşletmeleri’nin 2014 yılında Türkiye’de inşaatı tamamlandı. İlk konteynerimizi 2015 yılına elleçledik. 2016 yılından itibaren de süratle operasyonlarımıza başladık. Dünyada yaygın networkümüzle ilk 3’te, ilk 4’te yer alıyoruz. Bu senenin figürlerine baktığımızda şu ana kadar toplam 55 tane proje yüklemesi gerçekleştirildi. Aslında bakarsanız adetten öte tonajın çok önemli olduğu bir iş alanı. Biz de çok yüksek tonajlara hizmet veriyoruz. Bir başka farklılık da geçen senelere göre proje yük elleçlemesinde çok büyük bir artış var" dedi.

 

'Türkiye ekonomisinin ihracatına ciddi katkıda bulunuyor'

 

Yapılan işin Türkiye ekonomisinde özellikle ihracata ciddi katkısı olduğunu belirten Yurteken, "Proje yükleri ekseriyetle fabrika kurulumlarında, rafine kurulumlarında ve büyük mega projelerin inşası aşamasında çok önem arz etmektedir. Aynı zamanda bunların Türkiye’de çok ciddi bir yatırım iştahı da var. Türk firmalarının bu projelerle ilgili yurtdışına açılması açısından Türkiye’de proje yükünün elleçlenmesinin gelişmesi çok büyük önem arz ediyor. Bu da Türkiye ekonomisinin özellikle ihracatına çok ciddi katkıda bulunuyor. Bir başka açısı da; Türkiye’de yat imalat sektörü süratle büyüyor. Gerçekten dünya denizlerinde yabancı firmalarla rekabet edebilecek kalitede, çok güzel mega yatlar inşa etmeye başladık. Her geçen gün de ihracattaki payı artmaktadır. Bu yatların dünyanın her bir ucuna, müşterilerine ulaştırılabilmesi için proje yükü dahilinde elleçlenmesi gerekiyor. Bu konuda, limanımızda bu tür yüklere hizmet veriyoruz" diye konuştu.

 

 

'Çok dikkat gerektiren bir süreç'

 

Yükleme sürecine dair bilgiler veren Gökhan Yurteken, "Çok uzun ve meşakkatli bir süreç aslında. Ayrıca çok dikkat gerektiren bir süreç. Burada en önemli şey planlama. Müşteriden bize gelen bilgiler, bunlara istinaden yapılan çalışmalar, yükün elleçleneceği saatten rüzgarın durumuna, havanın durumuna kadar her bir detay çok önemli. Limana geldikten sonra da farklı aşamaları var. Örneğin, kapıdan girişinden itibaren limanın erişim açısından elverişli olması çok önemli. Yani ana arterlere yakın olması ve ana arterlerden limana gelirken arada herhangi bir engelle karşılaşılmaması çok önemli. Çok geniş bir sahamız var. Geniş sahanın da bize hem müşterilerimizin ön hazırlıkları açısından hem bizim ön hazırlıklarımız açısından çok ciddi faydası oluyor" ifadelerini kullandı.

 

'Saatte bin 500 tona kadar yük kaldırabiliyoruz'

 

Ekipmanların yüklemedeki önemine değinen Yurteken, "İrili ufaklı birçok ekipmanımız var. Bunlardan en önemlisi gantry crane’lerimiz (rıhtım vinci). Bunların en yüksek boomu dikildiği zaman 138 metre yüksekliğe kadar ulaşılıyor. Aynı zamanda rıhtımdan 65 metre açığa kadar da yük kaldırabilme kapasitesine sahip. Bu neden önemli? Günümüzde gemiler çok ciddi büyüyor. Dolayısıyla geminin istenildiği noktasına yükün bırakılabilmesi veya oradan alınabilmesi için bu vinçlerle çok uzağa erişebilmeniz gerekiyor. O yüzden bu vinçler bize çok ciddi fayda sağlıyor. Bir başka açısı da kaldırabildiği tonaj kapasitesi. Bu da proje yüklerinde, havaleli yüklerde çok önemli bir detay. Biz bu vinçlerle saatte bin 500 tona kadar yük kaldırabiliyoruz. Bir yük treninin çekebileceği toplam yüke eş değer bir yük oluyor" şeklinde konuştu.

 

 

'450 tona kadar proje yükleri elleçlenebilmesi mümkün'

 

80 tondan 450 tona kadar proje yükü elleçleyebildiklerini söyleyen Yurteken, "Proje yüklerini sadece tonaj olarak isimlendirmemek lazım. Her ölçüden taşmalı yük olarak bakmamız lazım. Yani bu boy olarak da çok havaleli bir yük olabilir ama hafif olabilir. Fakat aynı zamanda boy olarak çok küçük ama çok ağır bir yük olabilir. Dolayısıyla bu anlamdaki her yükü havaleli olarak addediyoruz. 80-100 tondan 400-450 tona kadar proje yükleri elleçlenebilmesi mümkün. Bu işin özünde planlama ve tecrübe var. Bizim çok uzman bir kadromuz var. Aynı zamanda çok güçlü bir altyapı ve teknik ekipman yapımız var. Bunlar ciddi anlamda işimizi kolaylaştıran unsurlar. Tabii, iletişim çok önemli. Müşteriden alacağımız bilgilerin doğruluğu ve zamanlı gelmesi azami önem arz ediyor. Bu işte hiçbir detay önemsiz değil" diye konuştu.

 

'80’in üzerinde ülkeye yat ihracatımız var'

 

Mega yatların ihracatı ve fabrika kurulumlarıyla ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Gökhan Yurteken, “Türkiye’nin ihracatı aslında hemen hemen her yere var. İki gruba ayırırsak; yat ihracatı ve aynı zamanda fabrika montajları için gönderilen havaleli yükleri dikkate alırsak farklı cevaplarla karşılaşabiliriz. Yat ihracatıyla alakalı şunu söyleyebilirim; 80’in üzerinde ülkeye ihracatımız var ve bunların önemli bir kısmı da bizim limanımızdan gemilere yüklenip gönderilmektedir. Keza fabrika kurulumlarıyla ilgili olarak da müşterilerimizin, inşaat firmalarının Türkiye’deki bu işlere haiz, güçlü, donanımlı, finansal gücü yüksek firmaların hizmet verdiği, özellikle Kuzey Afrika, Akdeniz havzası, Amerika Kıtası’nda ve Uzak Doğu’da ciddi projeler var. Bugüne kadar bunlara yük intikaline yardımcı olduk" dedi.

 

 

Haftada 4-5 proje yükü yüklemesi

 

Haftada 4-5 kez proje yükü yüklemesi yapabildiklerini kaydeden Yurteken, "Bizim limanımızda her hafta düzenli çıkış yapan ve dünyanın bütün kıtalarına çıkış yapan farklı servisler ve gemiler var. Bunların gideceği mesafelere istinaden trans süresi değişkenlik gösteriyor. Özellikle konteyner sektörü, hızlı ulaşımın elzem olduğu ve kritik önem arz eden bir sektör. Dolayısıyla en uzun transit süre olarak 20-25 günlük deniz macerasından sonra yükler varacağı yerlere ulaşabiliyor. Sıklık olarak da haftada 4-5 proje yükü yüklemesi yaptığımızı söylesek yanlış olmaz" sözlerine ekledi.

 

İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği yeni yönetimini seçti İzmir Deniz Nakliyecileri Derneği yeni yönetimini seçti

 

7DENİZ 

Editör: Haber Merkezi