Önemli endüstri ve hükümet yetkilileri, ABD'li liman işçilerini ve işverenlerini bu hafta Doğu ve Körfez kıyısındaki limanlarda grev yapmaktan kaçınmaya çağırıyor, ancak birçok tesis şimdiden bir kapanmaya hazırlanıyor. 

Ülkenin en işlek Atlantik konteyner geçidi olan New York ve New Jersey Liman İdaresi sözcüsü Steve Burns, “Olası etkilere hazırlanmak için tedarik zincirindeki ortaklarımızla koordinasyon halindeyiz. Her iki tarafı da ortak bir zemin bulmaya ve ulusal ekonominin iyiliği için kargo akışını sürdürmeye çağırıyoruz” dedi.

Okyanus taşımacılarını ve liman terminal işletmecilerini temsil eden bir grup olan Birleşik Devletler Denizcilik İttifakı ile Uluslararası Liman İşçileri Derneği'nin bugün sona erecek sözleşmeleri öncesinde herhangi bir görüşme planlanmıyor.

Yaşanan uyuşmazlık ertesi gün başlayacak bir greve zemin hazırlayarak, ABD'nin tüm ticaret hacminin yarısına yakınını taşıma kapasitesine sahip limanları konteyner yükü ve otomobil sevkiyatlarını durdurmaya zorlayacak. Enerji kaynakları ve belediye atıkları ve yol tuzu gibi dökme yükler etkilenmeyecek ve askeri malların ve yolcu gemilerinin hareketine izin vermek için bazı istisnalar yapılacak.

Biden yönetimi, sorunun aşılmasına yardımcı olmak amacıyla, işveren grubu olarak bilinen USMX'i cuma günü Beyaz Saray'a çağırarak üst düzey yetkililerle bir toplantı yaptı ve müzakerelere geri dönülmesi için çağrıda bulundu ve aynı mesajı iletmek üzere sendikayla temas halinde olduklarını söyledi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, yönetimin deniz taşımacıları tarafından uygulanan navlun oranlarını ve ek ücretleri de izleyeceğini ve rekabete aykırı fiyat hareketleri görmek istemediğini söyledi. En büyük iki konteyner hattı, iş bırakma eylemlerine bağlı olarak ekstra ücretler uygulamayı planladıklarını açıkladılar bile.

Grev gerçekleşirse, 2014-15'te 9 ay süren ve Batı Yakası'ndaki limanlarda iş yavaşlamasına ve verimliliğin düşmesine yol açan anlaşmazlıktan bu yana ABD denizcilik merkezlerinde yaşanan ilk büyük iş kesintisi olacak. Doğu Yakası'ndaki son ILA grevi 1977 yılında gerçekleşmişti.

USMX şimdi sendikanın haziran ayında görüşmeleri durdurmasından bu yana pazarlık yapmayı reddettiğini iddia ediyor ve Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu'ndan liman işçilerini müzakereye zorlamasını istiyor. ILA, iş azaltıcı otomasyona karşı güvence istiyor ve üyelerinin son yıllarda denizcilik hatlarının elde ettiği “milyarlarca dolarlık gelir ve kardan” daha büyük bir pay almaları gerektiğini savunuyor.

Başkan Joe Biden kendisini tarihteki en sendika yanlısı başkan olarak tanımlıyor ve yönetimi limanların kapanması halinde müdahale etmeyeceğini söylüyor. Beyaz Saray sözcüsü Robyn Patterson yaptığı açıklamada “Taft-Hartley'i hiçbir zaman bir grevi kırmak için kullanmadık ve şimdi de kullanmayı düşünmüyoruz” dedi.

Federal müdahale için ekonomik baskı ancak önemli geçitlerin birkaç günden fazla felç olması halinde artacak. Oxford Economics, bir grevin ABD ekonomisine haftada 4,5 milyar ila 7,5 milyar dolara mal olacağını tahmin ediyor. Bu da gayrisafi yurtiçi hasılaya, grev bittikten ve sevkiyatlar yeniden başladıktan sonra tersine dönecek bir darbe vuracak.

Yine de analistler, kısa süreli bir grevin bile birçok perakendeci, imalatçı ve diğer ithalatçılar için dördüncü çeyreğe girerken maliyetli olacağını söyledi. Tedarik zincirleri nispeten sorunsuz çalışsa bile, Los Angeles ve Long Beach, California gibi limanlar zaten kapasiteye yakın çalıştığından, kargonun durduğu ve birikimlerin oluştuğu her haftanın temizlenmesi bir ay sürebilir.

ABD'nin en büyük nakliye komisyoncularından biri olan C.H. Robinson Worldwide Inc. geçen hafta yayınladığı bir uyarıda, “Acil durum rotaları çok hızlı bir şekilde tıkanabilir. ABD'nin Batı Yakası'na kayda değer bir hacim kayması sadece limanları değil, aynı zamanda demiryolu hizmetlerini de zorlayacak, bu da kamyon ve aktarmalı yük hizmetlerinin daha fazla kullanılmasını gerektirebilecektir” diye konuştu.

Oxford Economics'e göre, Doğu ve Körfez kıyısı limanları bakır, pamuk, kalay ve ahşap gibi hammaddelerin yanı sıra imalatta kullanılan ana metallerin ihracat ve ithalatında önemli rol oynuyor.

Otomobil sektöründe, toplam araç ve parçaların sadece %32'si grev tehdidi altındaki limanlardan ithal ediliyor olsa da, Oxford Economics, Atlantik üzerinden geçen ticaret rotası ve uygulanabilir birkaç alternatif göz önüne alındığında “Avrupalı otomobil üreticileri için sorun yaratacağını” söyledi.

Bu arada limanlar bugünden itibaren operasyonlarını azaltmaya hazırlanırken, New York-New Jersey gibi bazı limanlar yük almak için daha uzun saatler teklif etti. Norfolk yakınlarındaki Virginia Limanı, deniz operasyonlarının bugün yerel saatle 13:00'te sona ereceğini ve Teksas'taki Houston Limanı'nın saat 19:00'da kapanacağını söyledi. Boston'da ise, herhangi bir işçi anlaşmasına varılamaması halinde son gemi operasyonunun saat 20:00'de sona ermesi planlanıyor.

Nakliyeciler ve taşıyıcılar için alternatif rotaların sınırlı olması nedeniyle gemilerin boşta kalması, teslimatta gecikmeler ve daha yüksek maliyetler beklenmedik durumlar arasında yer alıyor. Kanada'da Terminal Termont Inc. tarafından işletilen Montreal Limanı'ndaki iki büyük terminal, sendikalı liman işçilerinin üç günlük greve hazırlanması nedeniyle bu hafta kapanacak.

MSC Mediterranean Shipping Co. SA'dan yapılan açıklamada, limanların kapalı olması halinde “başka gemilere aktarma ya da iptaller de dahil olmak üzere rezervasyon ayarlamalarına ihtiyaç duyulabileceği” belirtildi.

Rusya yaptırımları kara listedeki tankerleri engelleyemedi Rusya yaptırımları kara listedeki tankerleri engelleyemedi

MSC ayrıca Asya'dan ABD'nin Doğu ve Körfez kıyılarına yapılan sevkiyatlarda 27 Ekim'den itibaren geçerli olmak üzere 40'lık konteyner başına 3.000 dolarlık bir “acil durum operasyon ek ücreti” uygulamaya başladı. Bu, Danimarkalı A.P. Moller-Maersk A/S'nin bu ayın başlarında açıkladığı ve 21 Ekim'de yürürlüğe girecek olan ek ücrete benziyordu.

Dünyanın 5 numaralı konteyner taşıyıcısı Hapag-Lloyd AG de endüstriyel eylemin navlunları yükselteceği konusunda uyarıda bulundu.

Hamburg merkezli taşıyıcının web sitesinde yayınladığı bir notta, “Navlun, depolama ve nakliye ücretleri dahil olmak üzere nakliye maliyetlerinin, alternatif rotalara ve liman hizmetlerine yönelik artan talep nedeniyle yükselmesi bekleniyor. Ek elleçleme ve sıkışıklığı hesaba katmak için acil durum ek ücretleri de uygulanabilir" denildi.

Yine de Wells Fargo ekonomistleri Tim Quinlan, Shannon Seery Grein ve Nicole Cervi, kısmen envanter seviyelerinin yenilenmiş olması ve ayrıca hükümet müdahalesine karşı siyasi direncin bir grev ortaya çıktıkça azalacak olması nedeniyle, bir grevin sonuçlarına ilişkin endişelerin abartılmış olabileceğini söyledi.

Araştırmacılar yayınladıkları bir araştırma notunda, kıtlık ve büyük aksaklıklarla ilgili kıyamet günü haberlerinin potansiyel aksaklıkların kapsamını abarttığını belirterek, "Kesinti ve kontrollü kaos, mevcut genişleme boyunca küresel denizcilik sektöründe norm olmuştur ve işletmelerin bu fırtınayı atlatabileceğine inanmak için nedenler görüyoruz" ifadesinde bulundular.

Editör: Haber Merkezi