Ekonomik belirsizlikler ve peş peşe gelen seçimler nedeniyle son iki yılın yat sektörü açısından verimsiz bir yıl olduğunu belirten Marin Base ortaklarından Bahadır Şen, 'Şimdi ise avantajımız şu; uzun bir süre seçimsiz döneme giriyoruz. Bu da ekonominin istikrarlı olmasını gerektirir. Ekonomik olarak stabilite sağlanırsa 2016 için yat sektörü yükselişe geçer' diyor. 'Güven konusunda eksiklik var' Türkiye'de yat endüstrisinin güven konusunda bir eksiklik yaşadığına dikkat çeken Bahadır Şen, 'Güven eksikliği yat endüstrisinin temelinde var. Tekne sahibinden mürettebatına, teknik servisten yat kullanıcısına kadar ilişkilerin çoğu güvensizlik üzerine kurulu. Güvensizliği yaratacak durumların ortadan kalkması için yerleşmiş olan zihniyetin ortadan kalkması gerekiyor. Denizle iç içe bir millet olmadığımız için sırtımızı hep denize vermişiz.
Ve yat tarafı da denizin en lüks kısmı olduğu için aşırı bir güvensizlik söz konusu. Türkiye yat piyasasının bu sıkıntıyı aşması gerekiyor öncelikle. Yoksa teknik sıkıntılar, dizayn eksikleri veya yatırım eksiklikleri var ama bunlar zamanla aşılabilecek eksikliklerdir. Firmalar düzgün çalıştıkça bu sıkıntı aşılabilir ki sektör olarak birçok firma da bunun farkına varmış durumda. Bunun önlemini güvenilir firmalarla çalışarak alıyorlar. Temel mantık bu; güveni arayacaksınız' diyor.
Türkiye'nin yat ve tekne endüstrisinde eksikliklerine oranla artılarının da olduğunu ifade eden Bahadır Şen şu bilgileri aktarıyor; 'Bir defa ucuz işçilik konusunda avantaja sahibiz. Malzeme fiyatları Avrupa'ya nazaran daha uygun. Fiyat konusunda bir avantajımız var. Kalite konusunda avantajlı pozisyonlar var fakat bu tartışılır. Uygun fiyatlı iş yapan tersanelerimiz servislerimiz mevcut. Kalite konusuna dikkat etmek gerekiyor. Üretimler konusunda da belli bir kalitenin üzerinde olduğumuzu düşünüyorum.' 'Büyük tekne üretimi konusunda Hollanda'yı yakalamamız gerekiyor' Türkiye'nin 15 metre altı ve 35 metre üstü yat ve tekne üretiminde söz sahibi olduğunu belirten Marin Base ortaklarından Seda Sanlısoy ise şu bilgileri paylaştı; '15-35 metre arası üretimlerde maalesef iyi değiliz. İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler orta boy yat üretiminde oldukça iyiler. Almanya ve Hollanda gibi ülkeler ise büyük tekneler konusunda iddialı. Bu ülkeleri kendimize rakip alıp kıyas yapmalıyız. Özellikle de Hollanda'yı rakip olarak görmeli ve örnek almalıyız. Diğer yandan yat sektörünün gelişimi için uluslararası fuarlar çok önemli.
Özellikle üretici firmaların bu konuda destek ve teşvikler alarak uluslararası fuarlara katılması gerekiyor. Şu anda Türk üreticiler uluslararası fuarlarda bireysel olarak yer alıyor. Dolayısıyla büyük tekne üretimi konusunda Hollanda'yı yakalamamız gerekiyor.' Yat sektörünün 2014 ve 2015'te kötü bir dönem yaşadığını belirten Bahadır Şen'in 2016'ya dair öngörüleri ise şu yönde; 'Ekonomik belirsizlikler ve peş peşe gelen seçimler nedeniyle son iki yıl sektörümüz açısından verimsiz bir yıl oldu. Şimdi ise avantajımız şu; uzun bir süre seçimsiz döneme giriyoruz. Bu da ekonominin istikrarlı olmasını gerektirir. Fakat ülkemizin doğusundaki ve çevre ülkelerdeki sıkıntılar ayrı bir belirsizliğe yol açıyor. Ekonomik olarak stabilite sağlanırsa 2016 için yat sektörü yükselişe geçer. Ekonomik stabilite sağlanamazsa eğer sektör her zaman dalgalanır.'
Çilem Kocamış - 7DENİZ