Rusya’dan Türkiye’ye ve Avrupa ülkelerine doğalgaz taşıyacak TürkAkım Açık Deniz Boru Hattı Projesi’nin bölgesel enerji denklemi üzerindeki olası etkileri, İstanbul’da Türk ve Rus uzmanların katılımıyla masaya yatırıldı.
DÜNYA’nın ev sahipliğinde düzenlenen ve DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde düzenlenen Enerji Uzmanları Toplantısı’na Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Vakfı Başkan Yardımcısı Dr. Aleksei Grivach, İstanbul Aydın Üniversitesi Enerji Politikaları ve Piyasaları Uygulama ve Araştırma Merkezi-EPPAM Başkanı Dr. Filiz Katman, Rusya’dan EastWest Enstitüsü Kıdemli Araştırma Görevlisi Dr. Danila Bochkarev, SKOLKOVO Moskova İşletme Okulu Doğalgaz ve Arktik Enerji Merkezi Başkanı Dr. Roman Samsonov, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Dr. Sohbet Karbuz, Rusya Ulusal Araştırma Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi ve Ekonomi Yüksek Okulu Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov, Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Volkan Ediger ve Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Direktörü Dr. Volkan Özdemir katıldı.
Türkiye’ye Avrupaʹnın güneyinde kilit rol
Avrupa’nın doğalgaz tüketimi artarken yerli üretimi azaldığından, çevresel bakımdan sürdürülebilir bir enerji bileşimi sağlamak için ithal doğalgaza duyduğu ihtiyacın artacağına değinen konuşmacılar, şu ifadelere yer verdiler:
ˮAvrupa ülkelerinin kendi kaynaklarından üretebildiği doğalgaz arzı azalıyor. Halen 230 milyar metreküp düzeyindeki talep ise 2035 yılında 340 milyar metreküpe çıkacak. TürkAkım; Avrupa’daki ve Türkiye’deki artan doğalgaz talebinin karşılanmasına yardımcı olacak. Halen kullanılan eski transit sistemine alternatif oluşturarak, güvenilir doğalgaz temin edecek. TürkAkım Açık Deniz Boru Hattı, Karadeniz’i boydan boya kat ederek Türkiye kıyısına Trakya’daki Kıyıköy beldesi yakınında çıkıyor. Bu sayede TürkAkım, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir gibi Türkiye’nin batısındaki yüksek nüfuslu sanayi kentlerine doğalgaz sağlayacak. 2003 yılında işletime giren Mavi Akım, bugüne dek Rusya’dan Türkiye’ye 150 milyar metreküp doğalgaz aktardı. Türkiye’ye doğalgaz getiren diğer kaynaklardan aktarımda sorun yaşanması halinde Mavi Akım’dan ilave doğalgaz aktarılarak tedarik güvenliği sağlanıyor.ˮ
Proje enerji güvenliğine katkı sağlayacak
TürkAkım’ın sadece enerji değil, siyasi ilişkileri de iyileştirmeye hizmet ettiği dile getirilirken, şu görüşler paylaşıldı:
“İlk defa Türk ve Rus uzmanlar karşılıklı oturup bu konuyu tartışırken Putin de Ankara’da bulunuyor. TürkAkım transit risklerinden tamamen muaf olacak. Jeopolitik gelişmelerin ürünü olarak Türkiye’nin enerji güvenliğine katkı sağlayacak. TürkAkım projesi Rusya’ya bağımlılığı arttırmayacak, alternatif hat sunacak. Türkiye, bu projede koridor oluyor. Rusya tedarikçi, Türkiye transit. Burada yeni ufuk açacak gelişme, Türkiyeʹnin Rusya’nın üçüncü ülkülere yapacağı satışta etkin rol oynaması olabilir. Ukrayna, Rusya için tüketicilere tedarik ayağında risklere dönüşebilir. Risk sadece siyasi değil parasaldır da. Türkiye-Rusya işbirliği, maksimum seviyesine ulaştı. Devam eden alt yapı projeleri içinden TürkAkımı yeni kazançlar sağlayacak.”
Siyasi sorunlara mühendislik çözümü
İleride Rus gazı ile Azerbaycan gazı rekabetinin ortaya çıkacağına değinilen toplantıda şu görüşler ortaya konuldu:
“Çünkü Azerbaycan da gazını Avrupa’ya taşımaya çalışıyor. Standart bir boru hattının 33 yıllık ömrü var. Ukraynaʹdaki hatlar bunu aşmış durumda, ekonomik ömürlerini tamamladılar. TürkAkım ise yeni hizmete girecek ve yaklaşık 40 yıl hizmet edecek. Denizin altından geçen boru hatları Rusya’nın bir tepkisi ve teknolojik olarak çözüm getirdi. Rus mühendislerin dünyada sağladığı yenilikçilik, siyasi boyuta taşınan sorunun teknolojik olarak çözülmesini beraberinde getiriyor. Siyasi bir sorunun nasıl mühendislik ve teknik olarak çözüleceğini gösteriyor. Bu projede bir jeopolitik oyun oynandığı kesin. Her 10 yılda bir bu sektörde bu mücadeleni sıkıştığını sonra gevşediğini görüyoruz.”
ABD-Rusya gaz savaşının merkezi
Doğalgazın düşük karbon emisyonuyla, fosil yakıtlardan yenilenebilir ve alternatif kaynaklara yöneliş sürecinde bir köprü kaynak olduğunu ifade eden uzmanlar şu görüşleri dile getirdi:
“Bir yandan ABD var, çağımızın hegemonik gücü. Diğer tarafta da milli sporu satranç olan doğal gazda dünya imparatoru olan Rusya var. Gaz konusunda sonuna kadar mücadele edecek. ABDʹnin İran’ın rezervlerinin sahaya girmesini önleme çabaları Rusya’ya yaramıştı. ABD daha sonra konvansiyonel olmayan gazları (kaya gazı) geliştirdi, konvansiyonel gazın sahibi Rusya’nın önüne geçti. Bu doğalgaz savaşının ana merkezi ise TürkAkım projesi. ABDʹnin Rusya mücadelesi devam ediyor. TürkAkımʹın geleceğini de bu mücadele belirleyecek.ˮ
“Enerji HUB’ı Türkiye” hedefi için önemli
Doğalgazda taşımacılık ile ticaretin birbirinden çok farklı meseleler olduğuna da vurgu yapılan toplantıda uzmanlar şu görüşleri dile