Kalkavan Denizcilik Genel Müdürü Pınar Kalkavan Şesel ile gemicilik mesleğine ve yaşamına dair bir söyleşi gerçekletirdik. Şesel, “Kimya mühendisliği mezunuyum ama bu işin bana uymayacağını düşündüğüm için arayışa girdim. Ya inşaat ya da denizcilik yapacaktım. Esasen gönlümde inşaat vardı. Denizciliği deneyeyim derken baktım ki ben bu işi sevdim. Denizi, Kaptanoğlu’nda staj yaparken sevmiştim. Benim için sosyal, canlı ve hareketli bir sektördü ve hoşuma gitti. Denizcilik sektörünü hala daha çok seviyorum”  Pınar Kalkavan Şesel ile yaptığımız söyleşi şöyle: Sektöre 1995 yılında Kaptanoğlu Denizcilik’te staj yaparak başladım. 3 aylık stajın sonunda bana iş teklif ettiler, ben de kabul ettim. Daha sonra 6 ay yurtdışında gemi yönetimi alanında eğitim aldıktan sonra geri döndüm. Babam inşaat mühendisi. O dönemler bir ortağımız vardı. O ortaklıktan ayrılınca ben de şirkete gittim. İşletme hatalarından dolayı şirkette tek gemiye kadar indik. O zaman 27 yaşındaydım. Şirketteki 2 kişiyle beraber inşaattan ayrıldık ve gemi yönetimine yöneldik. Borçlarımızı ödedik. 1 gemi, 2 gemi derken de kosterci olduk.  Ya inşaat ya da denizcilik yapacaktım Kimya mühendisliği mezunuyum ama bu işin bana uymayacağını düşündüğüm için arayışa girdim. Ya inşaat ya da denizcilik yapacaktım. Esasen gönlümde inşaat vardı. Denizciliği deneyeyim derken baktım ki ben bu işi sevdim. Denizi, Kaptanoğlu’nda staj yaparken sevmiştim. Benim için sosyal, canlı ve hareketli bir sektördü ve hoşuma gitti. Denizcilik sektörünü hala daha çok seviyorum.  Sabahın 5’inde 3 kız kardeş gemiye el sallamak için balkona çıktık Çocukluğumda hatırladığım bir anım var. O zamanlar bizde 3 bin tonluk bir gemi vardı. Bir gün babam sabahın 5’inde hepimizi kaldırdı, üç kız kardeş pijamalarımızla balkona çıktık. O zamanlar Arnavutköy’de oturuyorduk. Gemi geçecek, düdüğüne basacak, biz de gemiye el sallayacağız.  Bir destek istedim. 10 destek oldular Ben sektörde kadın erkek ayrımını hiç görmedim. Kadın olmamdan dolayı sektörün eksi bir tarafını yaşamadım. Yaşamışsam bile kadın olduğumdan dolayı pozitif bir ayrım yaşamışımdır. Belki bu benim kadın olmamdan değil, erkeklerimizin kadınlara yardımcı olma saygısından da kaynaklanmış olabilir. Ben herhangi birinden bir destek istediğimde bana 10 destek oldular. Herhalde sormamdan veya araştırmamdan kaynaklanıyor bu.  Hedefim “Brokerhouse” kurmak İşe bir gemiyle başladım ve vizyonum çok darmış. Çünkü hep 4 gemim olsun diye hayal ediyordum. Belki de çok daha geniş bir vizyonla çok daha farklı şeyler hayal edebilirdim. Şimdi tabii ki farklı hedefim var. 20 yıldır bu işin içindeyim. 47 yaşındayım ve önümüzdeki 40 yıla dair belirlediğim hedeflerim de var. Armatör olarak adım attığım sektörde son 7 yıldır brokerlik kısmında da varım. Armatörlük tarafında da koster alanında kalıp kendi filomu genişletmek istiyorum. Yavaş yavaş büyümeyi isterim. Brokerlik işi de çok hoşuma gidiyor. Burada bir “Brokerhouse” oluşturmak istiyorum. Şu anda 5 şirket bu yapıyı oluşturmak için bir arada. Kendimize hedef olarak da Avrupalı firmaları belirledik.  O iki gece unutamadığım anılar arasında 2009 Kasım ayında Almanya’da Eisbeinessen Dinner’daydık. Bir arkadaşımla konuşuyorduk. Türkiye’de bir dernek kurmayı ve böyle bir yemek organize etmeyi düşündüğümü ve bana destek olup olmayacağını sordum. O da hiç tereddütsüz “olurum” dedi. İki kişiyle başladık. Toplana toplana sonunda o yemeği gerçekleştirdik. Benim için çok güzel bir anı. Bu organizasyonu ben tek başıma yapmadım. Tüm arkadaşlarımla brokerlerin ve sektör firmalarının desteğini alarak gerçekleştirdik. Onun akabinde de o yıl Eisbeinessen’ın Türk yılıydı. Orada Türk masası oluşturduk. Bayraklarımızı salladık. Çok güzel bir temsil oldu. O iki gece benim unutamadığım en önemli anılarım arasındadır. Staja gelen tüm gençlere kapılarımız açık  Bize staja gelen tüm gençlere kapımızın açık olduğunu söylüyoruz. Kadın olsun erkek olsun bizden staj isteyen tüm arkadaşlarımızı destekliyoruz. Ama önceliği kadınlara veriyoruz. Geçen yıl İTÜ’nün kadın derneğinin bir yemeği oldu. Orada firmalar üzerine yapılan bir değerlendirmeyi açıkladılar. Kadın çalışanlara işveren firmalar arasında biz de vardık.  Sektör olarak çok enerjik ve aceleciyiz Diğer sektörler böylemi bilmiyorum ama ben denizcilik sektörünü büyük bir aile olarak görüyorum. Burada herkes birbirinin ne yaptığını takip ediyor. Hangi gemiyi almış, onun gemisi kaç hız yapıyor, kaç ton yakıyor, hangi limana gidiyor gibi. Çok enerjik ve aceleci olmamızın yanında çok kapalı bir sektörüz de. Ancak burası güzel bir dünya. Truman Show filmi gibi bir ortam diyebilirim.    RÖPORTAJ: ÇİLEM KOCAMIŞ    [email protected]   7DENİZ