IMO örgütüne göre küresel ekonomiyi oluşturan ticari yük hacminin 90'ından fazlasını taşıyan deniz taşıtlarının, son 150 yıllık büyüme eğilimini koruyacağı varsayıldığında 2060 yılında günümüzün üç katına denk gelebilecek 23 milyar ton kadar yükü taşıyacakları öngörülmektedir (IMO 2015). Ulaştırma araçlarının bıraktığı olumsuz çevresel etkiler ve bunun sonuçları uzun yıllardır bilinmektedir. Günümüzde deniz taşımacılığının insan sağlığı ve iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkileri endişe verici boyutta olduğu açıktır. Bu nedenle IMO'nun ve AB'nin yapmış olduğu çalışmalar sonucunda özellikle sera gazları, arıtma sistemleri ve kaplama boyları için uyguladığı zorunlu kurallar, armatör kuruluşlara kayda değer ilave donanım ve/veya yeşil amaçlı tadilatlar (retrofitting) yatırım masrafları olarak yansımaktadır.

Bu yazıda, yeşil gemi gereklerinin uygulamada yaşanan maliyet etkilerini gösteren örnekler bağlamında bazı tavsiyelere yer verilmektedir. Yeşil gemi (Green Ship), gemiler ve diğer deniz yapılarında, çevreye duyarlı teknolojilerin kullanımındaki tüm faaliyetleri içine alan bir tanımdır (EMEC 2009; Andersen 2012). IMO (Uluslararası Denizcilik Örgütü) sözleşmelerinden MARPOL 73/78 gemilerden oluşan kirlenmenin önlenmesi yönünde kurallar uygulamaktadır. IMO kurallarının zorlaması yanında, dünya denizcilik endüstrisinde insan sağlığı, çevre ve işletim sürecinde gemi çalışmalarının yoğun ölçüde sürdürüldüğü görülmektedir. Yeşil gemi özellikleri kazandırılacak bir deniz aracı göz önüne alınacak olursa buradaki tüm teknik faaliyetler, kavram tasarımdan detay tasarıma, üretim aşamasından geminin işletme ömrü boyunca gerçekleşen süreçlerde cazip gelişmeler sağlamaktadır.

Çok iyimser olsa da Carbon War Room adlı düşünce kuruluşunun yapmış olduğu çalışmaya göre, yeşil kuralları sağlama adına yeni veya eski bir gemide, performans geliştirme ve yakıt sarfiyatını azaltmaya yarayacak yeşil teknolojili tadilatın finansmanının cazip bir yatırım fırsatı olacağı ve yatırımın üç seneye kadar geri dönüş sürecini tamamlayabileceği belirtilmektedir (Stulgis ve diğ., 2014). Yeşil gemi teknolojisinin gemi işletimi dönemini ilgilendiren başlıca bileşenleri aşağıdaki gibi sıralanmıştır: 1. Gaz emisyonlarının azaltılması (NOx, HC, CO2, SOx, Ozon, İs, Duman ve Parçacık Madde) 2. Yakıt, yağ ve diğer kimyasallardan çevreye sızan ağır metal/zararlı kirleticilerin azaltılması 3. Gemi atıkları ile sintine, siyah ve gri atık sıvıların arıtılması 4. Çevreci karina boya/kaplama malzemeleri kullanımı 5. Çevreci geri dönüşebilir malzeme kullanımı 6. İşletme esnasında enerji verimliliğinin izlenmesi ve yönetimi 7. Yöneticiler dahil insan kaynaklarının öğretim-eğitim ve ilgili kalite standartlarına kavuşturulması Yeşil gemi ile artacak fazladan yatırım ve işletme masrafları Yeşil gemi gerekleri gemi işleten firmalara fazladan yatırım ve işletme masrafları getirmektedir.

Firmaların yeşil gemi yaptırımlarına karşı ön tedbir almalarının emsal işletmelere göre bir rekabet avantajı sağlayacağı bir gerçektir. Yakınlarda yayınlanan Schroders (2015) raporunda bazı büyük ölçekli deniz taşıma işletmelerinde yeşil gemi yaptırımlarından dolayı masraf artışları incelenmiştir. Bu rapora göre, en büyük konteyner filolarından bir işletmede (Firma 1), 2015 yılı vergi ve faiz öncesi kazançları içerisinde ek yakıt maliyetlerinin payı 3.2 olurken büyük ölçekli kruvaziyer yolcu gemilerine sahip bir başka işletmede (Firma 2) bu pay 3.4 olarak hesaplanmıştır. Firma 1'in NOx kurallarına uyum sağlayacak egzoz gazı dolaşım sistemi (recirculation system) için mevcut makine bedelinin 25'i kadar ek yatırım yapacağı, mevcut gemilerine büyük kapasiteli 'Balast Suyu Arıtma Sistemi' kurmasının gemi başına maliyetinin ise 3.7 milyon TL olacağı tahmin edilmektedir.

Firma 2, 2015-2017 yıl aralığında filosunun 70'ine egzoz gazı temizleme sistemi teçhiz etmeye karar vererek yılda 1 milyar TL ek masraf ödemesi, emisyon kontrol bölgeleri olan ECA alanındaki işletiminde zorunlu olan düşük sülfürlü yakıt kullanımı için 294 milyon TL ek yakıt masrafında bulunacağı öngörülmektedir (Rahm, 2015). Yakıt tasarrufu ile yatırımların kısa sürede geri dönüşü sağlanabilir Gemi üzerinde enerji verimliliğini ölçmek ve makul değerler dışındaki sistemlerin enerji sarfiyatlarının belirlenmesi ve iyileştirilmesi akılcı bir adımdır. (Stulgis ve diğ., 2014) çalışmasına göre yakıt tasarrufu sağlayıcı yatırımlarından kısa sürede geri dönüşler alınabilmektedir. Yakıt sarfiyatını azaltıcı teknolojileri kullanılması ile tadilatı yapılan, yılda 225 gün çalıştırılan 46,000 DWT kapasiteli bir dökme yük gemisi 3.700.000 TL teknolojik yatırım ile 10 düzeyinde yakıt tasarrufu yaparak 24 ayda bu yatırımı geri kazanabilmekte dir. Diğer taraftan gemi yılda 2.148 ton daha az karbon salımı sonucu hem çevreyi bu oranda koruyacak hem de ileride uygulanması beklenen karbon vergisi giderlerinden tasarruf sağlayacaktır. Bu geminin dizel makinesi çift yakıtlı LNG yakıtlı sisteme dönüştürülmesi 37 milyon TL tutarında olup yılda 11 milyon TL tutarında yakıt tasarrufu sağlayarak 4 yıldan kısa bir sürede yatırımını geri kazanabilecektir. Doğru stratejiler, doğru kararlar geliştirilmeli Yeşil gemi gerekleri firmaların strateji planlarını önemli ölçüde yönlendirici unsurlardır.

Bu bedele karşılık IMO'nun yapmış olduğu çalışmalarda 2012 yılı değerleri itibari ile CO2 salınımında kayda değer düşüş sağlandığı görülmektedir (Şekil 1). İklim değişikliğine karşı doğrudan yaptığı katkının yanı sıra yeşil gemi gereklerinin yerine getirilmesi ile diğer taşıma usullerine göre deniz taşımacılığının çevreci rekabeti daha da artacaktır (Şekil 2). Talebe karşı aşırı arzın olumsuz etkilediği ve sürmekte olan ekonomik durgunluk bir yana, yeni gemi inşaatı ve deniz taşımacılığındaki eğilimde aşırı kapasite problemleri görülmektedir. IMO kurallarının, yakıt kalitesi, NOx ve sera gazı emisyonları ve balast suyu arıtma sistemleri üzerindeki önemli rolünün devam edeceği görülmektedir. Kuralların getirdiği yaptırımlar, armatörlere zorunlu acil çözümler bulmaya zorladığı gibi bunun beraberinde büyük bütçelere de mal olmaktadır. Bu yüzden deniz taşımacılığı yöneticileri, yönetmeliklerin zaman çizelgesine yönelik önleyici tedbirleri içeren stratejiler geliştirmelidirler.

Diğer taraftan, yakın zamanda mevcut gemilerin tadilat işlerinde yoğunluk yaşanacağından yine doğru stratejileri içeren doğru kararların gecikmeden verilmesi önem kazanmıştır. Şüphesiz, yeşil gemi çalışmaları, çevreye zararlı emisyonların azaltılmasına veya ortadan kaldırılmasına öncülük edeceği gibi gemilerin daha güvenli ve daha sürdürülebilir olmasına katkı sağlayacak araştırma ve teknolojik tasarım yatırımlarını da artıracaktır. Şekil 1/Fig. 1. Gemi tipileri için 2007 – 2012 yılları arasında CO2 salınımı (106 ton) 3rd GHG Study findings: GHG emissions per ship type for 2007– 2012 (IMO, 2015). Kaynaklar Andersen, I. M. V. (2012), Emissions from Ship Machinery, Lecture notes, TU Denmark. EMEC (2009), Green Ship Technology Book. IMO (2012), Regulation 13 and Regulation 14 (NOX) of Annex IV to MARPOL 73/78. IMO (2015), Third IMO GHG Study 2014, Final Report. Rahm, S. (2015), Schroders Shipping Report, The Costly Future of Green Shipping. Stulgis, V., Smith T., Rehmatulla N., Powers J. ve Hoppe J. (2014), Treasure: Financial Models for Retrofits, Ed: Mc- Mahon H. and Lee T. Hidden, Carbon War Room and UCL Energy Institute.

(Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkanʹın 7deniz Dergisi Mart-Nisan Sayısında yer alan Makalesi) 7DENİZ

Editör: TE Bilisim