Yıl 1915 , 1. Dünya Savaşı’nın Anadolu için en zorlu dönemler. İtilaf Devletleri donanmasını Çanakkale'den geçirip İstanbul'u işgal etmekle görevlendirilmiş Fransız Amiral Guepratte, dönemin en kudretli savaş gemilerinden birinin güvertesinde boğazın serin sularını ve dar geçidi gözlüyor

 

Fransız Amiral’in gözünü diktiği yerde yokluk, zorluk ve türlü imkansızlıklar içinde bir ordu var. Ne sayıları çok ne de ellerindeki silah ve mühimmat. Tüm bunlara rağmen işler ilginç bir şekilde ilerliyor ve belki de tarih en ilginç kırılmalarından biri yaşanıyor… Nusret mayın gemisinin Çanakkale Boğazı’na döşediği mayınlar düşman donanmasını püskürtmekle kalmıyor, bir milletin makus talihini değiştirmesine de çok büyük katkı sağlıyor.

 

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in İDEF 2021 Fuarı’nda duyurduğu Türkiye’nin yerli ve milli ilk mayın avlama sonarı Nusret 1915 hem o günlere atıfta bulunuyor, hem de geçmişle gelecek arasında çok değerli bir köprü kuruyor.

 

Nusret 1915 mayın avlama sonarı fikri nasıl doğdu

 

Nusret 1915’in duyurulmasının ardından Armelsan Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Can Emre Bakım ile bir araya geliyoruz. Şirketin su altı ve su üstü araçlarına yönelik yetkinliğini biliyoruz. Bakım da kuruluş hedeflerinden birinin ‘Deniz Kuvvetleri’nin su altı sonar sistemlerindeki dışa bağımlılığı sona erdirmek.

 

Bu kapsamda bir ekiple geniş kapsamlı bir araştırma yapıldığı , yapılan çalışmalar neticesinde Deniz Kuvvetlerinin en çok dışa bağımlı olduğu konulardan birinin ‘mayın avlama sonarları’ olduğu sonucuna ulaşıldığı . Sonrasında ise hemen çok ciddi bir hazırlık sürecine başlamıştır..

 

Halihazırda yabancı menşeli sistemler kullanılıyor

 

Şu an ülkemizin envanterinde bulunan hem Engin hem de Aydın sınıfı mayın avlama gemilerinde yabancı menşeli sistemlerin kullanıldığı bilgisini veriliyor . Bu sistemlerin çok ciddi maliyetlere sahip olduğu belirtiliyor.

 

Böyle bir çalışmanın ardından şekillenen Nusret 1915, ilk olarak 2019 yılındaki Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (İDEF) duyurulmuş. Aradan geçen iki yıllık süreçte tüm çalışmalar büyük bir titizlikle tamamlanmış.

 

Yunanistan ve ABD ortak fırkateyn üretimi için masada Yunanistan ve ABD ortak fırkateyn üretimi için masada

Mayın tespit sistemleri nasıl çalışıyor

 

Mayın avlama sonarları temelde birden farklı frekansla çalışan sistemlerdir. Öncelikle operasyonel anlamda düşük frekanslı sistemi aktif ettiğinizde gemi uzak mesafelerde tarama yapar. Yaklaşık 1 kilometre mesafeye kadar dip mayınları ya da demirli mayınları tespit eder. Fakat bu etapta ‘mayın ya da mayına benzer obje’ diye ayırım yapabilir. Herhangi bir sınıflandırma yapamaz.

 

Sonrasında ise yüksek frekanslı antenlere geçilir. İlk etapta yeri belirlenen nesneye yaklaşılır ve söz konusu obje incelenerek sınıflandırma yapılır. Eğer söz konusu tehdit bir mayınsa, platform üzerindeki farklı sistemlerden en uygun olanı mayını etkisiz hale getirmek üzere çalıştırılır ve operasyon tamamlanır.

 

Nusret 1915’in muadillerinden farkı ne

 

Geliştirdikleri sistemin dünyadaki genel uygulamalardan çok daha yüksek bant genişlikli alıcı antenlere sahip olduğunu, bu nedenle de hedefleri daha yüksek çözünürlüklü yani daha net bir şekilde tanımlayabildiklerini anlatan Genel Müdür Bakım, Öte yandan dünya biraz daha otonom ya da uzaktan kumandalı sistemlere kaydı. Biz de Nusret 1915’te bunu uyguladık. Hem çeşitli mayın avlama platformlarında bu sistem kullanılacak, hem de insansız su üstü araçlarının mayın avlama versiyonlarında ana sensör olarak görev üstlenebilecek. Otonom bir sistem olduğunda haliyle büyük platformları riske atmıyor, daha düşük maliyetle aynı sonucu elde edebiliyor ve en önemlisi personelinizin can güvenliğini tehlikeye atmıyorsunuz

 

Yüzde 85’in üzerinde yerlilik oranına sahip

 

Nusret 1915’in yüzde 85’in üzerinde bir yerlilik oranına sahip . Sensör tasarımı yerli olarak yapılmış ancak ilk etapta üretim için yurt dışında bir adres tercih edilmiş. Bakım, kalan yüzde 15’lik kısmın da çok kısa sürede yerlileştirileceğine dikkat çekiliyor.Bildiğiniz üzere Türkiye’nin milli imkanlarla geliştirdiği bir savunma sanayii ürününün ihracat potansiyeli son yıllarda bir hayli yüksek oluyor. Hele ki söz konusu bir deniz unsuru olduğunda bu şans daha da artıyor. 

 

7DENİZ

Editör: Haber Merkezi