Sektörü parlak bir geleceğin beklediğini söyleyen Ülgür, ˮYeni marinalar arttıkça İzmir Körfeziʹnde yatçılık da gelişecekˮ diyor. Türkiyeʹde zenginlik deyince akla ne ev ne araba, hala yat geliyor. 200 bin eurodan başlayıp yüz milyonlarca Euro’ya çıktığı için lüksün sembolü olan yata son dönemde büyük ilgi var. Yıllarca sırtını denize dönen Türk insanı, artık yat turizmi ile denizin keyfine varıyor. Tahminlere göre Türkiyeʹde yıllık yat alım satım pazarı 250 milyon Euro’yu buluyor. Pazar her yıl yüzde 20 büyüyor. Krizdeki Avrupaʹya satış yapmakta zorlanan yat üreticileri de Türkiyeʹye koşuyor. Bugün Türkiyeʹde faaliyet gösteren 25ʹin üzerinde sadece ithal yat markası var. Parlak gelecek Yat sektöründeki gelişmeleri 2.5 ay önce Dubaiʹde üretim yapan dünyanın üç büyük yat firmasından biri olan Gulf Craftʹın Türkiye distribütörlüğünü alan Orhan Ülgür ile konuştuk. Ülgürʹü otomotiv sektörü çok yakından tanıyor. Çukurova Grubuʹnda otomotiv sektörüne giren Orhan Ülgür, Doğuş Otoʹnun Kurucu Genel Müdürü olarak 6 yıl görev yaptıktan sonra Ferrari ve Maserati gibi iki dev otomobil markasının Türkiyeʹde kuruculuğunu ve yöneticiliğini üstlenmiş. Yaklaşık 3 yıl önce otomobilden inip yata çıkan Orhan Ülgürʹe göre yat ve marina sektörü parlak bir gelecek bekliyor. * Otomotivde bunca yıllık tecrübeden sonra neden yat sektörü? - Ben 3 yıl önce sektöre girdim. Otomotiv sektöründen ayrıldıktan hemen sonra Türkiyeʹde yat üretimi yapıp dünyaya satan bir markadan teklif aldım. Satışın başına geçmem önerilince kabul ettim. 3 yıl boyunca inanılmaz güzel işler yaptık. Büyük metrelerde bir çok yatın üretimini ve satışını gerçekleştirdik. Sadece satış değil, tersane bölümünde de görev üstlendim. Yaklaşık 40 milyon Euro civarında satış yaptık. Ardından SkyYachting olarak Dubaiʹde faaliyet gösteren Gulf Craftʹın temsilciliğini aldım. Dünya artık küresel * Dubaili firma neden Türkiyeʹye geldi? Hedefleri ne? Son yıllarda yat sektöründe ülkemizde yaşanan gelişmeler, bir çok markayı cezbetti. Dubaililer de Türkiye pazarının büyüdüğünü gördü. Uzun süredir bizi izliyorlardı. Dünya artık küresel. Herkes birbirinin ne yaptığını biliyor. Hele Avrupa krize girince bir çok marka Türkiyeʹye yöneldi. Yatçılıkta 15 metreye kadar, 15-25 metre ve 30 metre olmak üzere üç ayrı kategori var. Bizim distribütörlüğünü aldığımız bölüm süper yatlar. Firma Katar sermayeli bir fon. Üretimi Dubaiʹde yapıyor. Bütün üretim aynı çatı altında. 2 bin çalışanı var. İkinci el yat piyasası kurmuşlar. Dünyada süper yat üretiminde ilk 3 firma arasına giriyor. Bu firma İspanya, Çin, Avustralya, Rusya ve Almanyaʹnın yanı sıra bizle birlikte Türkiyeʹye de girdi. * Türkiyeʹde ortalama yatlar ne kadar uzunlukta? Süper yatlara ilgi var mı? - Yat sektörü baş döndürücü şekilde gelişiyor. Metreler hızla büyüyor. Bir süre önce Türkiyeʹde yat ölçüleri 12-17 metre arasındaydı. Ama artış 15 metrenin üzerinde, çok satış var. Süper yatlara ilginin daha hızlı arttığını duyuyoruz. Bizim satışlarımızın da 25 metrenin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. İstanbullu yat zengini * Yata daha çok hangi bölgelerden ilgi var? - Esas bölgeler Güney Ege dediğimiz Göcek, Bodrum, Marmaris. Ama yatların sahiplerinin yüzde 90ʹı İstanbullu. Kışın bakmak kolay olduğu için Güney Egeʹdeki marinalara bağlıyorlar. Orada bakım ucuz, hava şartları daha müsait. * İzmirlinin yata ilgisi nasıl? - Türkiye gibi İzmirʹde de yat sektörü enteresan gelişmelere gebe. Burada çok potansiyel olduğu kesin. Denize ilgi duyan çok fazla zengin insan var. Özellikle uygun hava koşulları nedeniyle insanların denize açılma imkanı daha fazla. Tabii bu insanın zevkine bağlı. Nisanʹda da denize açılırsınız dilerseniz. Sezonu uzatmak isteyen de Ekim sonunu kadar uzatır. Bu tamamen isteğe bağlı. * Zengin bir işadamından bile yatın lüks olduğunu duyuyoruz. Hakikaten yatçılık lüks mü hala? Görmek istediğiniz noktaya bağlı. Lüks olarak görmek isterseniz lüks tabii ki. Belli bir kaynak ayırmadan yapabileceğiniz bir iş değil. Bir teknenin bakımı, mazotu, kaptanın ücreti derken yıllık maliyeti değerinin yüzde 6ʹsına denk geliyor. * Son yıllarda bir de marinacılıkta ciddi atak var. Doğuş Grubu kalkıp Yunanistanʹdan marina alıyor. Bu alan da gelişecek mi? - Marinacılık da işin başka boyutu. Türkiyeʹde marina sektöründe uzun yıllar sıkıntı vardı. Üç tarafı denizle çevrili bir ülke olmamıza rağmen yat bağlama konusunda sorunlar yaşanıyordu. Şimdi bu açık kapatılıyor. Çünkü yatınız varsa mutlaka bağlayacak yeriniz olacak. Yat sayısı çoğaldıkça ihtiyaçları karşılayacak organizasyonlar kurulacak. Nerede tamir ettireceksiniz? Mazotu nereden alacaksınız? Bakımını nasıl yaptıracaksınız. Örneğin biz yat satarken bir de Bodrumʹda bakım şirketi kurduk. Bir yatın boyasından mekanik işlerine kadar bakımı orada yapılıyor. İzmir çıkmaz sokak değil * Ulaştırma Bakanlığı İzmir Körfeziʹnde çok sayıda marina kurmayı düşünüyor. Kimine göre körfez çıkmaz sokak. Burada yatçılık yapılamaz deniyor... - Ben bu görüşe katılmıyorum. Körfez içinde yelken de yapabilirsiniz yat da kullanabilirsiniz. Uzak gibi görünebilir ama körfezden çıkıp Foçaʹya gidebilirsiniz. Yeni marinalar arttıkça İzmir Körfeziʹnde yatçılık da gelişecek. Avrupaʹda şöyle bir körfez olsa insanlar iş çıkışı hatta öğle tatillerinde bile yelken yapar, yatında vakit geçirir. Hatta balık avlar. Ancak bunların hiçbirini yapamıyoruz. Oysa İzmir Limanıʹnın şimdiki bulunduğu yerde geçmişte bir balıkçı barınağı varmış. 300 civarında kayık bağlıymış orada. Şimdi neden olmasın. * Neden yat sahipleri Türk bayrağına geçmiyor? - Türkiyeʹde Türk bayrağı tercih edilmiyor. Çünkü yüzde 8 ÖTV, yüzde 18 KDV var. Bir ara vergi avantajı getirildi. Kısa bir süre için uygulandı. Ancak çok fazla etkili olmadı. Bayrak konusu yat satın almada bir sorun yaratmıyor. Üstelik biz müşteriye hangi ülkenin bayrağını istediklerini soruyoruz. Onlara seçenek sunuyoruz. Strateji geliştirilmeli * Ferrari satmak mı zor, süper yat mı? - Ferrari satarken 3 ayrı kategoriyle karşılaşıyorduk. Biri Ferrariʹyi senden daha iyi bilenler. Onlar zaten potansiyel alıcı. İkincisi hayatında hiç Ferrari kullanmamış ama bilen ve kullanmak isteyenler. Ama ʹmillet ne der?ʹ, ʹkarım izin verir miʹ diye düşünüyorlar. O insanı da ikna etmeniz mümkün. Bir de Ferrariʹyi hayal bile etmeyenler var. O en zor kategori. İşte bunlara yönelik farklı satış stratejileri geliştiriyorduk. Yatta da farklı kategorilerde düşünen insanlar var. Ama Ferrari için ayrı süper yat için ayrı satış stratejileri gerçekleştirmek zorundasınız. * Yat satmak için hangi satış yöntemleri var? - Bir takım aktiviteler yapman gerekiyor. Yatı gösterip tanıtman, müşteri ile tekne arasında bağ kurman, müşteriyi fuarlara hatta isterse yatın üretiminin yapıldığı tesislere götürmen gerekiyor. Biz bugüne kadar bir grup alıcıyı yurtdışı fuarlara götürdük. ʹYat insanın evi gibidirʹ * Yat alacaklara ne tavsiye edersiniz? - Yat insanın evi gibidir. Herkes evinde bir değişiklik, farklılık ister. Kişi ne istediğini iyi bilmeli. İmkanı varsa hazır değil, sipariş usulü yat almalı. Ev eşyalarını kullanacak şekilde olmalı yat. Evdeki yaşam tarzını yata taşıyabilmeli. İki çocuğu varsa onlara göre yer yaratmalı. Çünkü ailede bir çatlak ses çıkarsa yatçılık olmaz. Aile kaç kişi, günübirlik mi kullanacak, yazlık evi var mı gibi sorulara yanıt vermesi gerekiyor kişinin. Kalabalık bir aileyse daha büyük yemek masası isteyecek örneğin. ʹİyi müşteri çıkınca yatı sattımʹ * Peki sizin yatınız var mı? - Bir tane 56 feet yatım vardı. Para gerekiyordu, sattım. Çok para gidiyor. Benim durumum fena değil ama sen bu tekneye bineceğine arabaya bin dedim kendime. Kimseye yat almasını tavsiye etmiyorum. Tabii bunlar şaka. Yata çok iyi bir müşteri çıktığı için sattım. Yoksa satma niyetim yoktu. Şimdilik Mercedes SL 500 bir arabam var. Ona biniyorum. Bir de en iyi tekne, arkadaşın teknesidir sözüne uyuyorum. Kaynak: Yeni Asır  7DENİZ
Editör: TE Bilisim