Emre Eldener

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı 

 

Son dönemlerde dış ticaretin seyri ile döviz kurları seviyesindeki dalgalanma arasındaki yakın ilişki lojistik sektörünü dolaylı olarak değil neredeyse direkt olarak etkiliyor. Her ne kadar yerli paranın değer kaybetmesi ile ihracat arasında, ihracat ile de lojistik arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğuna yönelik yaklaşımlar olsa da Türkiye özelinde değerlendirecek olduğumuzda, ihracatımızın önemli bir kısmının ithalat ile yurda sokulan ham madde ve yarı mamule dayalı olmasından dolayı özellikle dolardaki yükseliş sebebiyle ham madde maliyetleri artış göstermektedir. Öte yandan kurdaki dalgalanma sebebiyle ihracatçı firmalar fiyat vermekte zorlanabilmektedir. Aynı durum lojistik firmalar için de geçerli olabilmektedir. İthalatçı firmalar da kurdaki artıştan olumsuz yönde etkileniyorlar. Tabii ki dış ticaretteki hareketlilik doğrudan lojistik sektörü üzerinde etkili olabilmektedir. Geri ödemelerin uzun vadelere yayıldığı lojistik sektöründe alacakların akıbetine yönelik kaygılar da sektörümüzü olumsuz etkiliyor.

 

Döviz kurlarındaki dalgalanma yüzünden uzun vadeli plan yapılamıyor

Bunun yanı sıra ithalat yüklerinde yaşanan durgunlaşma dönemi antrepo ve depolarda yüklerin yığılmasına neden oluyor. Kur dalgalanmaları uzun vadeli planların yapılmasını da ne yazık ki engelliyor. Küresel lojistik pazarında navlun fiyatları dolar üzerinden verilmeye devam ediyor. Bu durumda hem yakıt fiyatlarının artışa geçmesi hem de ithalat yüklerinin azlığından dolayı dönüş yükü bulamayan TIR filolarının ihracat rakamlarını artırması nedeniyle AB ülkelerinde hem ithalat hem de ihracatta ciddi etkilenmeye neden oluyor.

 

Umudumuzu kaybetmedik

Avrupa’ya lojistikte Türkiye’nin rolü artıyor Avrupa’ya lojistikte Türkiye’nin rolü artıyor

Ancak lojistik sektörü olarak umutsuzluğa düşmüyoruz. 8 bin 400 kilometre kıyı uzunluğu ile Türkiye'nin doğu-batı ve kuzey-güney ticaret koridorları için önemli bir yerde konumlanması, önümüzdeki günlerde faaliyete geçecek olan yeni havalimanı, 2019 yılının ilk döneminde Marmaray’ın Gebze-Halkalı arasını birleştirecek olması, atılan önemli adımların sonuçlarını görmemiz açısından bizlere umut veriyor.

 

UTİKAD olarak hız kesmeden çalışmaya devam ediyoruz

Her zaman tekrarladığımız gibi UTİKAD olarak en önemli hedeflerimiz arasında dünya standartlarında hizmet veren Türk lojistik sektörünün küresel entegrasyonunun sağlanması geliyor. Bununla birlikte ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlarını kullanarak küresel bir aktarma merkezi haline gelebilmesi bizim için büyük önem taşıyor. Ülkemizin ve lojistik sektörümüzün transit yüklerden hak ettiği payı alabilmesine yönelik çalışmalarımız hız kesmeden sürüyor. Ancak bu amacımıza ulaşabilmek için hem kamunun hem de özel sektörün elini taşın altına koyması gerektiğini her fırsatta tekrarlıyoruz. Geçtiğimiz aylarda açıklanan LPI’daki (Lojistik Performans Endeksin) düşüşümüzün bizi yıldırmayacağını büyük bir güvenle dile getirebiliriz. Bu düşüşü eksik ve/veya hatalı olduğumuz noktaları yeniden gözden geçirmek konusunda bir fırsat olarak görmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte özellikle gümrüklerimizde yaşanan entegrasyonla ilgili sorunları da görmezden gelmek mümkün değil.

19 Eylül’de gerçekleştirdiğimiz “UTİKAD Zirve 2018/ Geleceğin Lojistiği” zirvemizde her yönüyle incelediğimiz blockchain teknolojisi, dijitalleşme ve otomasyona geçiş süreçlerinin özel sektör kadar kamu tarafından da öncelikle kabul edilmesi ve bir an evvel gelecek planlarına dahil edilmesi hem sektörümüz hem de ülkemiz açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır. UTİKAD olarak “Geleceğe geç kalmamak” için son 3 yıldır çalışıyoruz. En büyük temennilerimizden biri de sektör paydaşlarımızın da aynı hassasiyeti, ilgi ve merakı bizimle paylaşmalarıdır. 

 

 

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ

Editör: Haber Merkezi