Dünya Ticareti ve Ticarette Denizciliğin ve Türk Denizciliğinin Önemi konulu programda konuşan DTO Meclis Başkanlığı Divan Katibi Serhat Barış Türkmen, öğrencilere denizcilik sektöründe başarılı olmanın yollarını anlattı. Türkmen, “Coğrafya olarak çok şanslıyız. Hedeflerinizi yüksek tutun. Moralinizi ve motivasyonunuzu bozmayın. Ve kendinizi sadece bir alan ile sınrılandırmayın. Bu sektörde çalışabileceğiniz çok fazla alan var” dedi.
Galatasaray Üniversitesi ile İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) ortaklığında düzenlenen Dünya Ticareti ve Ticarette Denizciliğin ve Türk Denizciliğinin Önemi konulu programda konuşan İMEAK DTO Meclis Başkanlığı Divan Katibi Serhat Barış Türkmen Galatasaray Üniversitesi ve farklı üniversiteden katılan öğrencilere denizcilik sektöründe başarılı olmanın yollarını anlattı.
'Devraldığımız bayrağı ileriye taşıyacağız'
Konuşmasına DTO'yu ve üye şubeler ile temsilcilikleri anlatarak başlayan Türkmen, DTO'nun 9 şubesi ile 29 temsilciliği olduğunu ve sorumluluğunun yüksek olduğunu belirterek, kurumun denizcilik sektörü içinde zaman zaman arabuluculuk rölü oynadığına işaret etti. Türkmen, kendisinin de yer aldığı DTO'nun yeni yönetimine ilişkin olarak, “Bizden öncekilerden devraldığımız bayrağı ileriye götürmek için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
Denizcilik tecrübeyle öğrenilir
Denizcilikte başarının salt eğitim ile gelmediğini tecrübenin de çok önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Türkmen, “Mesleğinizi pratikte öğreniyorsunuz. Denizcilik, kaptanlık bir meslektir. Bunun için bir fakülte okumak gerekmiyor. STVC'ye göre yeterli sayıda denizcilik eğitim saati ders aldıktan sonra istediğiniz yeterlilikte kaptanlık ehliyetine sahip olabilirsiniz. Sahaya çıktıktan sonra da okul, fakülte farkı kalmıyor” dedi. Denizcilik eğitiminde öncü olan İngiltere'de bu eğitimin fakülte statüsünde verilmediğine işaret eden Türkmen, şöyle devam etti: “Gittiğiniz kurs yada okul tarzı yerde STVC saatinizi doldurduktan sonra staj kısmını gemide yapıyorsunuz ve sonra istediğiniz yeterlilikteki ehliyeti alıp denize çıkabiliyorsunuz. Türkiye'de de 2002 yılına kadar bu böyleydi. Bu tarihten sonra fakültelere yüksek ehliyet meslek yüksek okullarına ise daha düşük ehliyet vermeye başladılar. Bu nedenle meslek yüksek okullarında öğrencilerde 'ben ne olacağım' endişeleri başladı.”
Denizcilikte ingilizce 'olmazsa olmaz'
Denizcilik sektöründe tecrübenin yanı sıra yabancı dil (ingilizce) bilmenin 'olmazsa olmaz' derecede önemli olduğuna vurgu yapan Türkmen, “En önemlisi dil. Denizciliğin ABC'si ingilizce. Filipinliler ve Ukraynalılar gibi bizde gemi adamı ihraç edelim istiyoruz. Ama başaramıyoruz. Onların ise bizden tek farkı yabancı dillerinin çok iyi derecede olması. Anadilleri gibi ingilizce konuşuyorlar. Yabancı dil olmadığı sürece maalesef denizde çalışmak çok zor oluyor. Tercih sebebi tamamen ingilizcce oluyor” diye konuştu.
'Hedefleriniz olsun'
Denizcilik mesleğinin sadece denizde icra edilmediğini, karada da çok büyük bir istihdam alanı olduğunun altını çizen Türkmen, kendi kişisel başarı öyküsünden de yola çıkarak, “Bütün konsantrasyonunuzu denizde çalışmaya vermeyin. Denizciliğin farklı alanlarıyla da ilgilenin. Hedefiniz olsun” dedi. Türkmen denizilik hayatının çok zor olduğunu ve herkesin başedemeyeceğini kaydederek, “Çünkü denizde doğayla, mekanikle, insanla uğraşıyorsunuz. Herşeyiniz çok iyi olabilir. Geminiz yepyeni ve muhteşem olabilir. Kaptanınız çok iyi bir kaptan olabilir. Ama doğa size izin vermez. Doğa sizin çalımanıza gitmenize seyir yapmanıza yük yüklemenize izin vermez. Ya da tam tersi. Hava çok güzeldir. Kaptan çok iyidir. Ama öyle bir arıza olur ki bu sefer mekanikle ilgili sorun yaşarsınız ve bişey yapamazsınız. Gemilerde de kazalar olabilir. Denizde çok sayıda farklı milletten insanla çalışıyorsunuz ve bu hiç kolay değil” ifadelerini kullandı.
'İyi derecede ingilizce ve kaliteli hizmet ile başarısızlık mümkün değil'
Türkmen, şunları söyledi: “Bizim kendimizi marinacılıkta, yat kaptanlığında, mega yat kaptanlığında ki mega yat kaptanlığı çok yüksek ehliyet gerektirmeyen ama kalite, dikkat ve yabancı dilin iyi olmasını gerektiren bir sektör. Buralarda da hedeflerimiz olmalı. Karada da istihdam çok fazla. Limancılığımız çok gelişti. Dünyadaki yükün yüzde 83'ü deniz yoluyla taşınıyor. Neredeyse tamamına yakını denizden taşınıyor. Türkiye'de ise yüzde 89'u denizden taşınıyor. O yüzden bu denizden ve taşımacılık var olduğu müddetçe hepimize biryerden ekmek çıkar. Limanda, marinada, denizde, ofiste bunların hepsinde çıkar. Tüm konsantrasyonunuzu denizde çalışmak üzerine değil denizcilik sektörünün farklı alanlarında çalışmak üzere kurun.
İyi bir hizmet verirrseniz yani hem gemi adamı hem de personel anlamında iyi hizmet verirseniz, Yabancı diliniz iyi olursa, ticaret anlamında iyi bir hizmet verdikten sonra başarısız olmanız mümkün değil.”
'Kendinizi sınırlandırmayın'
Türkmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Limancılıkta dünya dördüncüsüyüz. Gemi sökümde oldukça iyiyiz. Gemi tedariğinde kendim de bu işi yaptığım için biliyorum. Türkiye'de tedarik anlamında deniz ticaret inanılmazi gelişti. Dünyada belki de üçüncü ülke olduk. Çünkü coğrafya olarak çok şanslıyız. Hedeflerinizi yüksek tutun. Moralinizi ve motivasyonunuzu bozmayın. Ve kendinizi sadece bir alan ile sınrılandırmayın. Bu sektörde çalışabileceğiniz çok fazla alan var. şu anda sizin en büyük donanımınız denize çıksanızda çıkmasanız da denizcilikse denizciliğin her yerinde her alanında çok sektöre göre daha çok para kazanabiliyorsunuz. Ama bunu size kazandıran ve bu farkı yaratan da yabancı diliniz. Hatta yabancı dilinizin de derecesi.”
Türkmenin konuşmasının ardından soru cevap bölümüne geçildi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği soru-cevap bölümünden sonra Türkmen'e teşekkür plaketi takdim edildi.
7DENİZ
