Türkiye Cumhuriyeti, geçen 91 yılda mili gelirini 234 kat artırdı. 1923’te 565 milyon dolar seviyesinde bulunan milli gelirin, 810 milyar dolarla bu yıl bin 433 katına çıkması bekleniyor. Kişi başına düşen milli gelir ise 1923’te 45 dolar seviyesindeyken ilk kez 2008 yılında 10 bin doları geçti. Kişi başına gelirin 2014 yılını 10 bin 537 dolarla tamamlaması öngörülüyor. 2023 için belirlenen 2 trilyon dolarlık ekonomi ve dünyanın ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefi ise, 2014 yılı makro verileriyle ulaşılması güç hedefler niteliğine büründü. 2014 yılı itibarıyla, 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefinin yüzde 40.5’i, 25 bin dolarlık kişi başına milli gelir hedefinin yüzde 42.1’i, 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin ise yüzde 32.1’i düzeyine ulaşılabilmiş durumda. Türkiye Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılı olan 2023 yılı için temel makroekonomik büyüklüklerde oldukça iddialı hedefler belirledi. Ancak bu tarihin gelmesine 9 yıl kala hedeflere ulaşılabilmesi için mevcut çalışma hızının yeterli olmadığı görülüyor. Üstelik 2 trilyon dolarlık milli gelir hedefine ulaşılsa bile ilk 10 arasına girmek mümkün görünmüyor. Çünkü 2014 verileriyle dünyanın 10’uncu ekonomisi konumunda olan Hindistan’ın milli geliri zaten 2 trilyon dolar seviyesinde bulunuyor. Uzmanlara göre belirlenen iddialı hedeflerden tutmaya en yakın olanı turizm, bunun dışındaki hedeflerin ise tutturulabilmesi için ekonominin bugünkü duruma göre performansını kat kat artırması şart. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alma hedefini gerçekleştirebilmesi için daha önce kamuoyuna duyurulan, ilgili bir çok kurumun da kendi görev alanlarıyla ilgili belirlediği yol haritasında Türkiye’yi sancılı bir süreç bekliyor. Bu tarihe kadar Türkiye, 2 yerel, 2 genel ve 1 de Cumhurbaşkanlığı olmak üzere en az 5 seçim geçirecek. Her ne kadar hükümetler açıkça dile getirmese de seçim dönemleri kamu harcamalarının diğer yıllara göre daha fazla artmasına yol açıyor. Hükümetlerin daha çok popülist politika izledikleri yıllarda, belirli periyodlarla çıkarılan mali aflar ise kamunun gelir hedeflerinin tutturulmasını zorlaştırdığı gibi, yeni yatırımların finansman temininde de güçlükler yaşanıyor. Bu değerlendirmeler ışığında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez 2011 yılında duyurduğu 2023 yılı hedefleri, ulaşılması zor iddialı hedefler olarak yorumlanıyor. GSMH’nın 1.2 trilyon dolar daha büyümesi gerekiyor Kriz dönemlerinde iniş çıkışlı seyir izleyen GSMH, normalleşme döneminde ise eski düzeyine gelmekte zorlanıyor. 2014 yılında 810 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenen GSMH için 2023 yılında 2 trilyon dolarlık bir hedef belirlenmiş durumda. Buna göre bugün itibarıyla 2023 hedefinin ancak yüzde 40’ı yakalanabilmiş durumda. 2023 hedefine ulaşabilmek için Türkiye’nin bu yıllarda ortalama 800 milyar dolarında seyreden GSMH’sını 1.2 trilyon dolar daha artırması şart. Başka bir ifade ile dolar cinsinden milli gelirin bugüne göre yüzde 147 oranında artması gerekiyor. Refah düzeyi 1.5 kat daha artacak Halen 10 bin dolar seviyelerine demir atan ve bir anlamda orta gelir tuzağının göstergesi olan kişi başına düşen milli gelirin, 2023 yılındaki 25 bin dolarlık seviyeye yükselmesi için bugüne göre 15 bin dolar daha artacağı öngörülüyor. Hedefin tam olarak tutturulabilmesi için ise 2014 yılındaki 10 bin 537 dolarlık kişi başına düşen gelirin 2.3 katına çıkması gerekiyor. İthalat hedefi, ihracata göre daha yakın 2023 yılında 1 trilyon doların üzerine çıkması hedeflenen dış ticaret hacminde, bu hedefin tutturulabilmesi için ihracatçılara , ithalatçılara göre daha büyük görev düşüyor. Kalan 2 ayda ihracatçılar performansını artırırsa 160 milyar dolarlık yıllık hedef yakalanacak gibi görünüyor. Ancak 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık hedefe ulaşabilmek için her yıl ihracat miktarı öneki yıla göre en az 40 milyar dolar civarında artacak. Bu da ilk yıl için yüzde 25 olmak üzere kademeli olarak azalan bir artış eğilimine karşılık geliyor. İthalat kalemine gelince, halen ihracatın önemli bir kısmı ithalata dayalı yapılabildiği için 500 milyar dolarlık ihracat hedefine yaklaşabilmek için yine yüksek miktarda ithalata bağımlı olacağız. Önümüzdeki 9 yıl içinde sanayileşme ve büyüme politikasında köklü bir değişiklik yapılmazsa ithalat hedefi çok rahat tutturulacak. Türkiye 2023 yılına ilişkin ihracat hedefinin yüzde 32.1’ini, ithalat hedefinin ise yüzde 40.2’sini yakalayabilmiş durumda. Turizm hedefe yaklaştı Son dönemlerde gerek turist sayısı gerekse turizm gelirlerinin artmasıyla birlikte Türkiye’nin uzun süredir belirlediği 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık turizm geliri hedefine 2023 yılında ulaşılması diğer hedeflere göre daha kolay görünüyor. 2014 yılında 40 milyon turist ve 35 milyar dolarlık gelir beklenirken, Türkiye’nin 2023 yılına kadar yıllık turist sayısını 10 milyon, gelirini ise 15 milyar dolar artırması gerekiyor. Türkiye turizm gelir hedefinin yüzde 70’ini, turist sayısı hedefinin ise yüzde 80’ini yakalamış durumda. Nüfus 82 milyonu aşacak Bir hedef olarak belirlenmeyen nüfus konusunda 2023 yılına ilişkin yapılan projeksiyonlara göre, bugün 77 milyon civarında olan nüfus, o tarihe kadar 5 milyon daha artarak 82 milyonu aşacak. 10’uncu ekonomi zaten 2 trilyon dolar Türkiye 2023 yılında 2 trilyon dolarlık milli gelirle en büyük 10 ekonomi arasına girmeyi hedeflediğini deklare etmesine rağmen, bu hedefe ulaşmak pek mümkün görünmüyor. Çünkü hedefe ulaşmak için yarış halinde olduğumuz Hindistan bugün 2 trilyon dolarlık milli geliri ile zaten dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisi durumunda. (Dünya) 7deniz
Editör: TE Bilisim