Pire limanı Çinlilerin sahipliğinden sonra baş döndürücü bir gelişim sürecine girdi. Bu gelişimi gören pek çok kişi ve kurum limanın bizden yük çaldığını iddia etti. Oysa Pire limanının ülkemiz için önemli bir olumsuz etkisi yoktu. Diğer yandan Selanik limanı Yunanistan’ın ikinci büyük limanıydı, tarih boyunca Pire limanının gölgesinde kalmıştı ve kendini unutturmuştu. Geri planda yükselen Selanik limanı tehdidini çok az insan görebildi.

 

Yunanistan’da Liman Özelleştirme Kararı

 

2010’lu yılların başında Yunan Hükûmeti, kötü giden ekonomi için geliştirdikleri Yunanistan’ı kurtarma paketi kapsamında kamu tarafından işletilen liman ve marinaların özelleştirilmesine karar verdi. Liman özelleştirmesi konusu daha önceki tarihlerde de gündemdeydi ancak en somut adım bu karar ile oldu. Ekonomik krizden çıkmak için yabancı yatırımcıları çekmek isteyen Hükûmet, 2013 yılında aralarında Pire, Selanik, Volos, Kavala, İgoumenitsa, Korfu, Lavrion, Elefsina, Rafina, Dedeağaç ve Patra limanlarının yer aldığı 12 limanının özelleştirilmesini hızlandırmak istedi. Açık ara en büyük liman olan Pire’nin Çinli COSCO’ya yüzde 67 oranında hisse devri 2016 yılında tamamlandı. Pire limanı bu anlaşma ile Kuşak ve Yol Girişiminin Avrupa’ya giriş kapısı oldu. Bu satın alma Çin için yeni bir plan değildi, limanın iki iskelesini 2008 yılından bu yana işleten Çin, nihayet limanın sahipliğini de almıştı. 2008 yılında 400 bin TEU elleçleyen Pire limanı, 2019 yılını 5.7 milyon TEU ile kapattı. 2010 yılında ilk 100 içinde 92. sırada olan liman, 2019 yılında dünyada en fazla konteyner elleçleyen 26. liman olarak yerini aldı. Çin, Pire limanını etkin demiryolları ile Avrupa içine bağlayarak bu gelişimi başarmıştı. Liman artık Akdeniz’in yıldızıydı. O kadar ışık saçıyordu ki arka planda yükselen Selanik limanı tehdidini gizliyordu.   

 

Selanik Limanı özelleştirmesindeki gizli özne: Çin

 

2015 yılında Alman Fraport’un ana ortağı olduğu konsorsiyum Yunanistan’daki 14 havalimanını 40 yıllığına 1.3 milyar Euro ödeyerek devralmıştı. 2017 yılında açılan Selanik limanı ihalesine Almanlar yine yoğun ilgi gösterdi. Devir 2018 yılı Mart ayında tamamlandı. Neredeyse 13 yılı bulan Selanik Liman Otoritesini özelleştirme süreci artık sona ermişti. Anlaşmaya göre Alman Deutsche Invest şirketinin liderliğindeki konsorsiyum limanın yüzde 67 hissesini satın almıştı. Satış bedeli 1.1 milyar Euro idi ve ilk aşamada 239.1 milyon Euro ödenmişti. Konsorsiyum ilk yedi yıl içinde tesisin altyapısını yenilemek için en az 180 milyon Euro harcamayı taahhüt etmişti. Geri kalan hisselerin yüzde 26’sı Atina Borsasında işlem görürken son pay olan yüzde 7 ise Yunan Devleti’ne aitti.

 

Limanın yüzde 67 hissesini alan Deutsche Invest’in ortakları Fransız Terminal Link şirketi ile Kıbrıs Rum kesiminden Belterrra Investments’dır. Bu yüzde 67 payın içinde yer alan 3 ortağın pay dağılımı ise şu şekildedir: Deutsche Invest yüzde 47, Terminal Link yüzde 33, Belterra yüzde 20. Bu noktada Terminal Link oluşumuna dikkat çekmek isterim. Konsorsiyumun 1/3’üne sahip olan Terminal Link iki ortaklı bir yapıya sahiptir. Ortaklar ise tanıdık: CMA CGM (yüzde 51) ve China Merchants (CMHI) (yüzde 49).   

 

China Merchant Selanik’teki etkinliğini arttırıyor

 

1872 yılında Çin devleti tarafından kurulan, COSCO ile birlikte Kumport limanı ortaklığı da bulunan ve deniz taşımacılığında Çin’in en büyük grubu olan CMHI Grubu, Çin'in dışa açılma ve batılılaşma hamlesinde önemli rol alıyor. Grubun deniz taşımacılığı, liman, tersane işletmeciliği, enerji taşımacılığı, altyapı, bankacılık ve gayrimenkul alanında faaliyetleri var. CMHI’nın Terminal Link içindeki payı yüzde 49 olsa da, Terminal Link’in limanın ana hissesi olan yüzde 67 içinde yüzde 33 paya sahip olması, Çin’in Selanik limanı yönetiminden oldukça etkin olduğu anlamına geliyor. Çinliler Avrupa ticaret ağına erişimde zaten Pire limanını verimli bir şekilde kullanıyor. Şimdide Selanik limanı aracılığı ve yine Çinli şirketlerin teknik ve finansal destekleri ile geliştirilen Sırbistan ve Macaristan demiryolu sistemi ile yeni fırsatlar elde ettiler. Çin’in özelleştirme ile elde ettiği bu fırsatı sonuna kadar kullanacağı açıktır. Nitekim Temmuz 2020’de Selanik Liman Otoritesi ile imzalanan bir işbirliği anlaşmasını ilan eden CMHI, bu anlaşma ile Selanik limanının operasyon sistemini (TOS) kuracağını açıklamıştır. Bu anlaşma liman özelleştirmesi sonrasında Çin-Avrupa ticaretinin Selanik limanı üzerinden sorunsuz bir şekilde sürdürülebilmesi için verilen gayretler için önemli bir adımdır. Anlaşma sonucunda verilen beyanatlarda Selanik limanının Yönetici Direktörü ve CEO’sunun yaptığı açıklama ise dikkat çekicidir. Çünkü açıklamada Franco Nicola Cupolo, yatırımlar sonrasında limana ana hatların hizmet vereceğini ve 24.000 TEU kapasiteli gemilerin Selanik limanına yanaşacağını söylerken China Merchant Port’un Yönetici Direktörü Bai Jingtao ise limanın Avrupa ve Asya için önemli bir lojistik merkez olduğuna ve Selanik Limanının Pire limanından sonra Kuşak ve Yol Girişimi için bir diğer başarı hikayesi olacağına inandığını belirtmiştir.

Burada Pire limanı vurgusuna dikkat çekmek isterim. Çinlilerin Pire limanını işletmeye başladığı yıl olan 2008’de limanda 400 bin TEU elleçlenmiş, 10 yılda 5 milyon TEU geçilmişti. Selanik limanı özelleştirmesi sonrasında geçen birinci yılda (2019) konteyner yükünde yüzde 6 gelişim oranı ile 449 bin TEU, konvansiyonel yükte ise yüzde 19 gelişim sağlanarak 4.5 milyon ton yük elleçlenmiştir. Böylece limanın yeni sahipleri etkili bir giriş gerçekleştirmiştir. Her iki limanda da 400 bin TEU ile başlayan bu serüven Selanik’te de benzer gelişim gösterebilir.

 

Selanik Limanının hedefleri

 

Selanik Limanının hedefleri

Selanik limanının 1.5 milyon metre kare sahası, 6 iskelesi ve 6 bin metre yanaşma yeri var. Liman kendisini “Güney Doğu ve Orta Avrupa’nın Ticaret Kapısı” olarak tanımlıyor. Böylece Balkanlar, Orta ve Doğu Avrupa pazarlarını hedefliyor. Liman bu pazarlar için lojistik çözümleri geliştiren ve teşvik eden verimli ve güvenilir bir lojistik sistemi kurmak istiyor. Özellikle demiryolu altyapı iyileştirmeleri ile 1,500 km hinterlanda etkin bir erişim sağlamak isteyen liman, kısa vadede 2.5 milyon TEU’ya erişmeyi hedefliyor. Liman demiryolları ile Sofya’ya 16 saatte, Belgrad ve Bükreş’e 2 günde, Budapeşte’ye 3 günde, Münih’e 4 günde ve Moskova’ya 8 günde erişmeyi hedefliyor.

 

Selanik Limanı transit yük hacmimizi tehdit ediyor

 

Limanın ülkemiz için oluşturduğu tehdit çok açıktır. Selanik limanı Marmara kıyısında bulunan ve transit yük elleçleyen limanlarımızı tehdit ediyor. Liman, hinterlantta geliştirilen Çin destekli demiryolu projeleri ile Bulgaristan ve Romanya yüklerini Marmara limanlarından çekmeyi hedefliyor. Bu sayede Bulgaristan ve Romanya’nın sadece ithalat değil ihracat yükleri de yeni bir güzergah kazanacaktır. Sofya için verilen 16 saat, Bükreş için öngörülen 2 günlük transit süreler dikkate alınması gereken sürelerdir. Liman, yakın gelecekte 24 bin TEU üzeri kapasiteli gemileri ağırlamak için gerekli olan yatırımları (alt yapı, liman bağlantısı, yazılım vb.) hızla sürdürüyor.

 

Tekirdağ-Filibe Demiryolu Hattı hayata geçmelidir

 

Selanik limanının Sofya ya da Bükreş’e etkin erişimi sonucunda limanlarımız yük kaybına uğrayacaktır. Özellikle Romanya ve Bulgaristan yönlü transit yükleri Selanik limanına kaptırmamamız için şimdiden harekete geçmemiz gerekiyor. Bu noktada Marmara Denizinin Trakya kıyılarında yer alan ve transit yük elleçleyen limanlarda (Asyaport/Tekirdağ ve Ambarlı/İstanbul) Demiryolu-Denizyolu entegrasyonunun sağlanması ilk önemli adım olacaktır. Nitekim Asyaport demiryolu erişimi konusunda örnek bir model geliştirmiş, Tekirdağ Tren istasyonu ile entegrasyonunu sağlamış, hatta bu sayede hinterlandı Marmaray üzerinden Anadolu’ya uzanmıştır. Diğer yandan Asyaport Türkiye’de en fazla transit yük elleçleyen limanımızdır. Liman 2019 yılında 1 milyon TEU transit yük ile Türkiye’deki toplam transit yükün 1/3’ünü elleçlemiştir. Bu yönleri ile Asyaport, Selanik limanı tehdidini bertaraf etmek için oldukça uygun koşullara sahiptir. Ancak demiryolu-denizyolu entegrasyonun sağlanmış olması ve mevcut transit yük hacminin büyüklüğü tehdidin bertaraf edilmesi için yeterli değildir. Tüm bu kazanımların etkin bir demiryolu hattı ile desteklenmesi gerekmektedir. İşte bu noktada görev TCDD’ye düşüyor. TCDD ülke çıkarlarımız için çok geç kalmadan Asyaport’taki gelişimi desteklemeli, Tekirdağ-Filibe hattını hayata geçirmelidir. Bu hat Sofya’nın, Bükreş’in ve hatta Orta Avrupa’nın demiryolu hinterlandımıza girmesi anlamına gelecek ve üzerimizde oynanan bu oyunu bozacaktır.

 

Prof.Dr. Soner ESMER  

Husiler 5 ayda 98 gemiyi hedef aldı Husiler 5 ayda 98 gemiyi hedef aldı

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE)

[email protected]

 

Kaynaklar

  • https://www.sozcu.com.tr/2018/ekonomi/yunanistan-selanik-limaninin-g-hissesinin-satisini-tamamladi-2306552/
  • https://www.rwradvisory.com/china-reportedly-targeting-greeces-strategic-thessaloniki-port/
  • https://www.haberler.com/yunanistan-12-buyuk-limani-ozellestirecek-4273497-haberi/
  • https://www.7deniz.net/m-haber-18054.html
  • https://www.portseurope.com/thessaloniki-port-sees-increased-traffic-in-2019/
  • https://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1117253-alman-fraport-yunanistanin-14-havaalanini-aldi
  • http://bigpara.hurriyet.com.tr/haberler/ekonomi-haberleri/yunanistan-selanik-limaninin-satisini-tamamladi
  • https://www.linkedin.com/pulse/details-port-privatisation-thessaloniki-thanos-pallis/
  • https://www.dunya.com/sirketler/kumport-limani-cosco-pacific039e-satildi-haberi-292370
  • https://seanews.co.uk/global-ports/thessaloniki-port-authority-and-china-merchants-port-holdings-sign-agreement/

Editör: Haber Merkezi