Binali Yıldırım, Türk denizcilik sektörünün küresel krizi, yurtiçi ve yurtdışından gelen tamir talebiyle atlattığını belirterek, ˮYaşanan tecrübeleri dikkate alarak daha emin adımlarla ilerlememiz lazım. Bunun için de gerekli tedbirleri hükümetimiz alıyorˮ dedi. Yıldırım, 5. Denizcilik Forumuʹnda ˮTürkiye ve Dünya Jeopolitiği, Dünya ve Türk Ekonomisi, Küresel ve Bölgesel Bağlamda Ticaret ve Taşımacılıkˮ başlıklı oturumda, bakanlığı döneminde gerçekleştirdikleri çalışmalar ve devam eden projeler hakkında bilgi verdi. Marmaray olmasaydı, İstanbul trafiğinin çok daha yoğun olacağını, Marmaray ile bir yılda 55 milyon yolcu taşındığına belirten Yıldırım,  Türkiyeʹnin, Avrupa, Asya, Kafkasya, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Rusyaʹyı da içeren çok geniş coğrafya ve ekonomik bölgelere ulaşmak için potansiyel barındırdığını anlattı. Türkiyeʹnin, çevresinde yaşanan olumsuz şartlara karşın, her alanda dünyanın pek çok ülkesinden daha iyi konumda bulunduğunu dile getiren Yıldırım, büyüme oranlarının iyi olduğunu ve işsizlikte de dünya ortalamasında devam edildiğini belirterek, ˮAncak petrolü, doğal kaynakları olan bir ülke değiliz. Onun için ithalat ve ihracatımız arasında fark var, cari açığımız var. Daha dikkatli gitmemiz, daha fazla üretim ve yatırım yapmamız lazım ki daha çok insanımıza, gencimize iş bulalım. İnsanların ʹevim olsun, işim olsun, ailem olsunʹ beklentilerini sağlamak ülkeyi yönetenlerin görevi. Dolayısıyla üretime, yatırıma ve istihdama öncelik verilmeliˮ diye konuştu. Küresel kriz öncesi denizcilik sektörünün hem dünyada hem Türkiyeʹde çok hızlı büyüdüğünü anlatan Yıldırım, şunları kaydetti: ˮYeni gemiler yapıldı, siparişler verildi ancak bir gün kriz gelecek diye hiç düşünen olmadı. Herkes Türkiyeʹye çok güvendi. Kriz Türkiyeʹyi teğet geçti ancak yine de denizcilik diğer sektörlerden farklı, denizcilik küresel bir iş alanı. Sizin iyi olmanız yetmiyor. Başka ülke kötüyse siz ondan direkt etkileniyorsunuz. Çünkü hep uluslararası taşıma yapıyorsunuz. Ticaretimizin yüzde 87ʹsi deniz yoluyla yapılıyor. Dünya ticareti bozulduğunda, taşımalar azaldığında yansıması ilk önce deniz ticaretine oluyor. O yüzden kriz zamanı sektörde ciddi bir duraksama oldu ama atlatıldı. Kendimizi, daha özel projelere yönlendirdik. Hizmet gemileri, offshore platformları, küçük kimyasal tankerler ve tamir gibi alanlara yöneldik. Şu anda ciddi anlamda yurtiçi ve yurtdışından gelen tamir talebiyle sektör kriz dönemini daha kolay atlatma fırsatı buldu. Yaşanan tecrübeleri dikkate alarak daha emin adımlarla ilerlememiz lazım. Bunun için de gerekli tedbirleri hükümetimiz alıyor.ˮ Dünyada insanları umursayan, insanlara karşı sorumluluğunu yerine getiren, insanların geleceğine, yaşayışına karşı saygılı çok az lider bulunduğunu, BM çatısı altında 5 ülkenin güvenlik konseyinde daimi üyeliği olduğuna işaret eden Yıldırım, dünyada herhangi bir ülkede meydana gelen anlaşmazlık durumuna son verilmesi için bu 5 ülkenin birlikte hareket etmesi gerektiğini, birinin karşı çıkması halinde hiçbir şey yapılamadığını, insanların hayatını kaybettiğini aktardı. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: ˮOlayları kısa vadeli bireysel menfaatler yerine uzun vadeli dünya toplumunun bütün milletlerde farklı dinlerde yaşayan insanların kardeşliği barışı için mesai harcayan ve uzlaşmayı esas alan bir küresel yönetim anlayışından bahsediliyor. Onun için de dirayetli basiretli liderlere ihtiyaç var. Dünya şu anda bunun eksikliğini yaşıyor. Türkiye bu sorumluluğu taşıyor ama Türkiyeʹnin gücü ve yapabilecekleri belli. Tek başına bütün bu karışıklıkları sona erdirme imkanı yok.ˮ - ˮ17 Aralık büyük bir sınavdı, bundan başarıyla geçtikˮ  İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, dünya denizciliği için iyimser olmadığını Türkiye denizcilik sektörü içinse daha iyimser olduğunu belirterek, ˮÇok kriz yaşadık özellikle 17 Aralık olayı, faizlerin yükselmesi bizi ciddi sıkıntıya soktu ancak, bu bizim için büyük bir testti. Bundan başarıyla çıktık. Dünyada bu kadar ağır test gören bir ülke daha yok. Bundan başarıyla çıkan bir ülke, ağırlıklarından kurtulduğunda çok daha iyi yerlere gelecekˮ dedi. Uzun bir zamandır ilk defa sanayinin ön plana çıkmaya başlayacağına işaret eden Kalkavan, denizcilik sektörünü, ˮTürkiye için olmazsa olmaz bir sektörˮ olarak tanımladı. 7deniz
Editör: TE Bilisim