Gemilerden yayılan karbon emisyonlarının azaltılması için IMO tarafından geliştirilen regülasyonlar hızla yaklaşmakta olduğu ve 2023 yılına kadar gemilerde önemli düzeyde tedbirler alınmasını, teknik olarak bazı değişikler yapılmasını gerektirdiği belirtilen webinarda alanında uzman isimler sunumlar yaptı ve gelen sorulara yanıtlar verdiler.

 

Webinarda;  Türk Armatörler Birliği Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Başkanı, GEMİMO 2. Başkanı, İnce Denizcilik DPA ve Teknik Müdürü A.Yaşar Canca, Türk Armatörler Birliği Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Üyesi, Türk Armatörler Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, ARKAS Denizcilik Başkan Yardımcısı, ARKAS Denizcilik Başkan Yardımcısı Ali İbrahim Kontaytekin ve Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Üyesi, ClassNK Türkiye Ofisi Yeni İnşa ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Serdar Atukeren birer sunum yaptılar.

 

Webinarda konuşan Türk Armatörler Birliği Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Başkanı Yaşar Canca; Paris İklim Anlaşması, Karbon Emisyonu Azaltılmasına İlişkin Poseidon Finans İlkeleri, Karbon Ayak izi ve Karbon Borsası, Nereye Varılmak İsteniyor, Biz Nasıl Bir Hazırlık Yapıyoruz? Konu başlıklarında bir sunum yaptı.

 

Paris İklim Anlaşması’na denizcilik de girdi

 

Canca, “Bütün denizcilerin bildiği bizim Birleşmiş Milletler IMO Marpol sözleşmemiz var. 73/78 diye geliyor ve bunun arkasında işte 6 tane ek geldi. Bu altıncı ek baca gazlarını ilgilendiriyordu. Biz zaten imo'nun kuralları gereği çalışmalarımıza devam ediyorduk. IMO 1997’de enox emisyonları ile ilgili bir kural çıkardı. Bunu Tier 1, Tier 2, Tier 3 olarak devam etti. Artık diğer 3 olmayan gemileri Avrupa Birliği ülkelerinde kuzeye almayacaklar. Yani değiştirseniz bile almayacaklar, sonra bununla yetinmedi, bir anda kükürt regülasyonu geldi. Bunu biz çokça konuştuk. Bunu konuşurken karbondioksit regülasyonu ne zaman konuşulacak diye hep bekliyorduk. Yani bunlar bunu yapıyor da bu karbondioksit regülasyonu karşımıza nereden çıkacak diye bekliyorduk. Karbondioksit regülasyonu için aslında ülkelere çevre bakanlığı, belirli bölgelerde, antarktik kutup anlaşmaları, kuzey ülkelerinin kendine has anlaşmaları vardı ama bir anda karşımıza Paris İklim Anlaşması çıktı. Şimdi Paris İklim Anlaşması 12 Aralık 2015’te imzalandığı zaman Marpol 73/78 ile birleşti. Paris İklim Anlaşması’nın uzun bir içeriği olup birçok şeyi kapsıyor. Sadece karbondioksit emisyonları kapsamıyor birçok konuda kurallar getiriyor ama bizi ilgilendiren kısımlarına bakarsak, anlaşmanın amacı küresel ortalama sıcaklık artışını, endüstri öncesi düzeylerin 2 derece üstünde ve çok aşağısında tutarak 1 buçuk derece üstüyle sınırlamak. Şimdi buradan anlıyoruz ki burada bu sanayileşmeyi aslında Birleşmiş Milletler sanayileşmeyi zararlı bir gelişme olarak kabul ediyor” şeklinde konuştu. 

 

Batı verdiği zararı anlamış

 

Batı toplumu gelişmiş ülkeler çevreye verdikleri zararı yavaş yavaş anlamışlar ve şimdi artık buna bir  kısıtlama getiriyorlar diyen Canca, “Benim kendi kişisel görüşüm, yakın gelecekte insanlara tüketim kotası getirecekler. Bu nedenle seyahat ve atık konusunda da kısıtlamalar gelecek. Çünkü gelişmiş ülkelerdeki ortalama tüketim normal dünya ortalamasının 2 katından fazla, hatta 2 buçuk katı oluyor. Biz artık sadece karbondioksit kotasıyla yaşamayacağız, bundan sonra Paris iklim anlaşması ile birlikte başka kotalarla da yaşayacağız ama kademe kademe gidiyorlar ve bizi bu kotalara doğru götürüyorlar. Paris İklim Anlaşması'nın Kyoto Protokolü’nden farkı şu, Kyoto Protokolü’nde denizcilik sektörü kapsam dışı tutulmuştu. Çünkü dünyadaki karbondioksit emisyonlarının sadece yüzde 2 buçuğu gemi kaynaklı olduğu için bunu gereksiz görmüşlerdi ama Paris İklim Anlaşması herkes bunun için de gelecek dedi” ifadelerini kullandı.

 

Canca, Türkiye’deki hemen hemen koster ve küçük gemi piyasası tamamı bu 5000 gerekenin altında muaf ve büyük ihtimalle onlar biz bundan muafız, nasıl olsa bizi ilgilendirmiyor diye düşünüyorlar ve belki de büyük bir aksiyon almayı da düşünmüyorlar. Ama onları bekleyen şöyle bir sorun var. karbon ayak izi sizin taşıdığınız yük ve harcadığınız enerjiden dışarı saldığınız karbondioksit ile ilgili bir indeks ortaya çıkacaklar. Şimdi dünyanın kabul ettiği 1 ton fuel-oil den 3.11 ton karbondioksit elde ediyor. Bunu dizel olarak kullanırsanız 3.18’e denk geliyor. Dolayısıyla sizi karbon ayak izinizle takip edecekler” dedi.

 

IMO’nun hedefi sıfır karbon

 

Türk Armatörler Birliği Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Üyesi ve ClassNK Türkiye Ofisi Yeni İnşa ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Serdar Atukeren, EEXI ile CII kurallarına Genel Bakış ve Zamana Bağlı Yol Haritası konulu bir sunum yaptı.

Türkiye'nin ilk yüzer GES'i üretime başladı Türkiye'nin ilk yüzer GES'i üretime başladı

Paris iklim Anlaşması'nın denizcilik konusunda yaptırımı oldu diyen Atukeren, “Paris iklim anlaşması neticesinde artık IMO’dan da önümüzdeki zamanlarda dekarbonizasyon konusunda bir strateji çizmesi istendi ve bu bunun akabinde de IMO çok büyük bir hedefle, bir strateji manifestosu yaptı. Bu büyük hedef de bu yüzyıl bitmeden önce 0 emisyonlu ticaret, 0 emisyonlu yakıtlar olarak belirledi. Yani bu yüzyılın içerisinde bir zaman artık dünyada karbonsuz yakıtlar kullanmalıyız ve 0 emisyon yakalamalıyız. Bunun için belli hedefler koydular. Bu hedeflerin en önemlilerinden realistik olanı 2050 yılında ölçümlenmiş olan green house gazların en az yüzde 50 oranında düşürülmesi ve ardından da. sıfır emisyona ulaşılabilmesi” şeklinde konuştu.

 

IMO’nun 2 tane yaptırımı olduğunu söyleyen Atukeren, “Bunlardan bir tanesi teknik yaptırım ve diğeri de operasyonel performansın kontrol edildiği ölçümlenebildiği yöntem.  Bu teknik yöntem,  Energy Efficiency in Existing Indeks diye mevcut gemilere yeni bir parametre belirledi. Aslında bu parametrenin çok benzerini biz 1 Ocak 2013 ten sonra kontratı konulmuş kontratı imzalamış ve yeni gemi olarak tabir ettiğimiz gemilerde enerji verimliliği dizayn indeksi olarak biliyorduk ve o tarihten itibaren sadece yeni gemilerle ilgili olan bu indeks artık servisteki gemileri de kapsar şekilde ikinci bir isimle enerji verimliliği dizayn indeksi adıyla halen devam ediyor. Ama artık belli bir tarihten sonra bütün mevcut gemileri de kapsar şekilde bir indeks, bir parametre, bir teknik ve numerik olmazsa olmaz bir değer olarak gemilerde hesaplanmasını istiyor. İkincisi de bunu böyle bırakmıyor. Bu bir hardware yaklaşımın şeklinde gemileri için iyi hesaplanıyor. Fakat ilerleyen yıllarda da işletme firmasının gemisine ne kadar baktığını, ne kadar iyi bir işletme firması olduğunu, ne kadar yeşil bir operasyon yaptığına yönelik bunu öğretmek istiyor. IMO bunu Carbon Intensity Indicator Rating olarak isimlendirdi” ifadelerini kullandı. 

 

Önlemler yetersizse IMO Makine gücünü sınırlayacak

 

Türk Armatörler Birliği  Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Üyesi, Türk Armatörler Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ARKAS Denizcilik Başkan Yardımcısı Ali İbrahim Kontaytekin, Geminizi karbon tüketim eğrisine göre nasıl aşağı çekebilirsiniz? Biz gemilerimizin durumunu görmek için neler yaptık? Çıkan sonuca göre hangi tedbirleri (DWT Artırımı, EPL vb.) gözden geçirdik? 2023’e kadar ve hatta 2022’de bu konuyla ilgili neler yapacağız? Konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Kontaytekin, “Şimdi öncelikle bir yol haritası var. 2013’te faz 0 sonra Ocak 2015’te faz 1, Ocak 2021’de faz 2 ve Nisan 2022’de faz 3’e geöiyoruz. Zaman çok hızlı geçiyor son 4-5 sene ve önümüzdeki 4-5 sene denizciliğin belki de her şeyini karman çorman edecek zor yıllar olacak. Biliyorsunuz 1 buçuk 2 sene önce yakıt dendi. Bizde ona başladık. Şimdi bu karbon salınımı bizim üzerimizde büyük bir baskı oluşturacak. İki ana temamız var. IMO diyor ki, gemileri öyle bir hizaya sokun ki  karbon salınımını azalsın. Bu 3 efekt hepimizin hayatını etkiliyor. Zaten şu basit formül üzerinde her şey dönüyor. Bu formülün de 3 ana tabanı var. Kurulu makine gücü, gemi referansı summer DWT tonaj. EXI hesabı dahil bir teknik dosya hazırlanacak. Hemen bu dönemde başlamak iyi olacaktır. Bizim gemi sayısı 50’den fazla olunca biraz panikle epey bir yol kat ettik. Bu teknik dosya armatör tarafından yapılıyor veya classtan da istersiniz klas da yapabilir. Class tarafından yapılacak eternit elde edilen bir geminin indeksi olacak. Bir de requires indeksi olacak. Bu requeire, indeksin altındaysa tamamdır. Dosya gemiye verilecek ve 2023 ilk 1 Ocak'tan itibaren gemilere sertifika verilecek. Burada istenen ölçünün altında ise armatörlerin karşısında bazı seçenekler olacak. Tabi hepsi de paraya dayanan seçenekler. Bu alınan teknik çözümler de yetersizse IMO bizim makine gücünü sınırlayacak” şeklinde konuştu.

7DENİZ / ÖZEL

Editör: Haber Merkezi