Dünya Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Birliği ve Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Üyesi Orbay Şimşek:

 

Çok yüksek bir hareketlilik beklemiyoruz

 

Öncelikle uzun zamandır beklenen, denizcilik sektörümüz için yeni bir kan olduğu düşünülen bu teşvikin verilmesinden dolayı memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isterim. Özellikle KOSDER ve yönetim kurulu başta olmak üzere uzun yıllara ve çalışmalara dayanan bu teşvik talebinin sonuçlanmasının hayırlı olmasını dilerim. Malumunuz Türkiye’de şu an itibari ile 8 gemi geri dönüşüm tersanemiz Avrupa Birliği komisyonu tarafından belirlenen kriterlerde geri dönüşüm gerçekleştirdiği için AB onaylı listede yerlerini almış vaziyetteler. Özellikle bundan dolayı Türkiye, gemi geri dönüşüm sektöründe son yılların en cazip zamanını yaşıyor diyebiliriz. Covid salgını sonrası, mevcut ham petrol fiyatlarında beklenen artışların istenildiği gibi gerçekleşmemesi, kruvaziyer sektörünün aldığı ağır yaraların, sürecin uzamasına bağlı bir türlü kapanmaması bu alanda hizmet veren armatörlerin tekrar düşünmesine ve gemilerini geri dönüşümü gerçekleştirilmek üzere satmalarında büyük etken oldu. Teşvikten şu an itibari ile anladığımız kadarıyla senede sadece 5 gemi/armatör yararlanabiliyor. Genel olarak böyle bir teşvikin ortaya çıkmasından ve sektörümüze olan katkısından her ne kadar mutlu olsak da açıkçası çok yüksek bir hareketlilik beklemiyoruz. Türkiye Gemi Geri Dönüşüm Sanayisi bugün 22 şirketi ve tersaneleri ile bu hizmeti vermeye fazlasıyla hazır durumda. Diğer taraftan bu ve bu gibi teşviklerin çıkarılması için yapılan çalışmalarda büyük bir sabır ve gayret ile çalışan Deniz Ticaret Odamıza, başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerine de ayrıca teşekkür ederim.

Yunan gemi sahipleri daha fazla suezmax için imzaları attı Yunan gemi sahipleri daha fazla suezmax için imzaları attı

 

Umutların daha da yeşereceği kanaatindeyim

 

Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Kalkavan Sesel:

 

Ülkemize ve denizciliğimize değer katacak her bir çalışmanın olduğu gibi; Hurda Teşviki Yönetmeliği’nin de idaremiz tarafından denizciliğimizin faydasına sunulmasının sevindirici bir gelişme olduğunu öncelikle belirtmek istiyorum. Deniz ticaret filomuzda bulunan; çağın gerisinde kalmış, ekonomik ömrünü tamamlamış, can, mal ve çevre güvenliği olmayan gemilerin yenilenmesi hususunda atılan bu adımın denizciliğimizin geleceğinin yeniden inşası adına önemli olduğunu düşünüyorum. Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği de uzun yıllardır üzerinde çalışmalarını yürüttüğü Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi ile konuyu ülke gündeminin ilk sıralarına taşımıştı. 28 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik” ile yaşlı kosterlerin yenilenmesi hususunda umutların daha da yeşereceği kanaatindeyim. Koster filomuzun geliştirilerek güçlendirmesinin koster armatör ve işletmecilerinin en uygun koşullarla finansal olarak desteklenmesiyle mümkün olacağına dikkat çekmek istiyorum. Bu çerçevede yönetmeliğin; denizciliğin finansal mekanizmasının işleyişini kolaylaştıracak düzenlemelerle sektörümüzü yenilenmiş koster filosu hedefine ulaştıracağına inanıyorum.

 

Yönetmeliği dair değişiklik önerilerimiz:

 

İlk olarak bardağın dolu tarafını görme açısından değindiğimiz hususların yanı sıra idaremizin iyi niyetli yaklaşımının ürünü olan Hurda Teşvik Yönetmeliği’ne ilişkin değişiklik önerileri de pek tabii ele alınabilir.  Özellikle; devlet-özel sektör iş birliğiyle inşa edilecek yeni kosterlerin en kısa sürede Türk denizciliğine kazandırılmasına katkı sunacak bu önerilerden ilki; yeni gemi inşada ortalama yaşı 26’yı bulan Türk sahipli koster gemilerine öncelik tanınması olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda, armatörlerimizin bankalardan ve diğer finans kuruluşlarından yeterli desteği elde edebilmeleri için “yeni inşa olacak gemiye birinci derece ve birinci sıradan ipotek konulur.” maddesi de bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor. Söz konusu maddede yapılacak düzenlemeyle; armatörlerin mali kaynak sağlayacağı bankalara ve finans kuruluşlarına öncelik tanınması yeni gemilerin inşasını kolaylaştıracak bir nitelik taşıyor. Gene, denizcilik sektörünün temel yapıtaşlarından birinin ekonomi olması nedeniyle; yönetmelik kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarından da sıfır maliyetli kaynak elde edilebilmesinin önünün açılması da önemli bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Üzerinde düşünülmesi ve revize edilmesi gereken bir diğer yönetmelik detayı ise; yeni geminin inşa sürecini ve denize indirilmesi sonrasını kapsayacak sigorta yükümlülüğü şartının öne sürülmesi. Bu şartın; armatörlerimizin üstleneceği yükün hafifletilmesi açısından yönetmelik içeriğinden kaldırılması da ayrıca talep edilen başka bir husus. Bahsettiğimiz detaylar ışığında ortaya çıkan değişiklik talepleri, ülke ekonomisi ve Türk denizciliğinin gelişimindeki etkin unsurlardan biri olan koster filosunun en kısa sürede yenilenmesi için idaremize iletilmiş durumda. Umut ediyor ve diliyorum ki; Türk deniz ticaret filosunun geleceğini şekillendirilecek bu çalışmalar, ortak aklın ürünü olan iyileştirmelerle daha etkin ve verimli bir şekilde sektörümüzün faydasına sunulacaktır. Son olarak; yönetmeliğin hayata geçirilmesinde emeği geçen; başta Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu olmak üzere, denizcilikten sorumlu Bakan Yardımcımız Sayın Selim Dursun’a, Denizcilik Genel Müdürümüz Sayın Ünal Baylan’a ve idaremizin ilgili birimlerine teşekkür ediyor, yönetmeliğin ülkemiz ve Türk denizciliği adına hayırlı olmasını diliyorum.

 

Armatörün ihtiyacını karşılama konusunda kısmen yetersiz kaldı

 

Türk Armatörler Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Çınar:

 

Türk deniz ticaret filosunun en önemli rekabet unsurlarından birisi kosterlerdir. Türkiye ithalat ve ihracatının yarısından fazlasını Akdeniz çanağı içinde gerçekleştirmekte ve bunların büyük bir çoğunluğunu da temel hammadde grupları oluşturmaktadır. Ayrıca bunu sadece Türkiye açısından değil diğer ülkeler açısından da düşünmek gerekmektedir. Diğer ülkeler de Akdeniz çanağı içinde yoğun şekilde karşılıklı ticaret yapmaktadır. Ve bu çanak içinde genel kargo filosu açısından baktığımızda filomuz adet ve tonaj açısından oldukça güçlüdür. Ancak tek dezavantajı bu filonun yaşlı olması ve eski verimsiz teknolojiye sahip olmasıdır. Günümüzde verimlilik teknolojilerinin oldukça önemli olduğu bir dönemde bu teknolojiye sahip gemilerin yenilenmesinin önemi oldukça fazladır. 2021 başı verilerine göre şu anda filomuzun tonaj olarak yüzde 11’ini, adet olarak yüzde 32’sini bu gemiler oluşturmaktadır ve yaşları 26 civarındadır. Bu gemilerin sayısı ise 500 civarındadır.  Bu ihtiyaçlar dikkate alınarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Hurdaya Ayrılan Türk Bayraklı Gemilerin Yerlerine Yeni Gemi İnşa Edilmesinin Teşvikine Dair Yönetmelik’ 28 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak uzun yıllardır üzerinde tartışmalar, çalışmalar yapılan bu teşvik armatörün ihtiyacını karşılama konusunda kısmen yetersiz kaldı diyebiliriz. Öncelikle her sene teşvik sağlanacak gemi sayısı oldukça yetersiz. Bu tip 500 civarında gemiye sahip bir filo olduğu dikkate alındığında senede 5 gemiye teşvik verilmesi bu filonun hızla yenilenmesi açısından ihtiyaçları karşılamamaktadır. Burada en önemli konu gemilerin finansman kaynağının devletteki karşılığıdır. Hurda teşviki için sağlanacak kaynak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi bütçesinden karşılanacağından bu kaynak ile sınırlı kalmaktadır.

 

Diğer bir konu ise gemi inşa fiyatlarının rekabetçi bir hale getirilmesidir. Eğer Türk tersanelerinde yapılacak bir gemi desteklere rağmen Çin’de yapılacak bir gemiden daha pahalı kalabiliyorsa bu durumda armatör bir yatırımcı olarak daha ucuz gemi inşasını tercih edecektir. O nedenle destekler bu rekabetçi ortamı dikkate alarak şekillendirilmelidir. Tabii ki bu da bir başlangıç olarak düşünüldüğünde filomuzu yenilemek adına iyi niyetli bir girişim. Umudumuz çok kısa vade içerisinde bu projenin tarafımızca belirtilen eksikliklerinin giderilerek daha etkili bir hale getirilmesi ve filonun hızla yenilenmesine imkan sağlanmasıdır. Etkili ve finansal açıdan projenin tamamını dikkate alan bir finansman sistemi ile kaynağı yaratıldığı takdirde ve Uzakdoğu gemi inşa fiyatlarıyla rekabet edebilir düzeyde bir teşvik sistemi yaratılabildiği halde bu proje başarıya ulaşabilecektir.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ

Editör: Haber Merkezi