Dünyanın başına gelen bu süreç inşallah hayırlı bir şekilde sonuçlanır diyen Abdülvahit Şimşek, “Dünya yepyeni bir döneme giriyor. Radikal bir geçiş olacak. Bu dönüşüm dünya çalışma sistemini değiştirecek gibi görünüyor. Biz bu düzene hazır gibiyiz. Dijital anlamda altyapısını tamamlamış bir firmayız. Hem dijital gelişmeleri takip edebilmek hem de kendimizin küresel anlamda ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yazılım firmamız bulunuyor. Çoğu şirketten sistem ve altyapı olarak daha ilerideyiz. Bunun vermiş olduğu avantajları da bu süreçte kullandık. Şu anda bütün çalışanlarımız evlerinde ve ofislerinde hiçbir aksaklık olmaksızın çalışabilecek altyapıya sahip” şeklinde konuştu.

 

Bir sonraki limanda ne olacağının belirsizliği planlamanın önünde

 

İkmal konusunda bu dönemde önceliklerinin değiştiğini söyleyen Şimşek “Eskiden ‘uygun limanda uygun ürünü alma’ diye bir sloganımız vardı. Yani planlama yapmak zorundaydık. Çünkü armatörün gemilerine ayırmış olduğu bütçeyle ihtiyaçları, en iyi limanda, en iyi ürünle, en etkili şekilde karşılamaya çalışıyorduk. Şimdi ürünü uygun limanda değil bulduğumuz limanda temin ediyoruz. Çünkü bir sonraki limanda ne olacağının belirsizliği planlama yapmanın önüne geçiyor. Bu da armatörün maliyetlerini yükseltiyor. Burada konu insan sağlığı olduğu için armatör aradaki farklara bakmaksızın ihtiyaçları karşılamamız noktasında destek veriyor. Ancak genel anlamda tedarik noktasında geçen haftaya kadar mal verememe gibi bir sorunumuz olmadı. Son 1 hafta içinde birkaç limanda mal verememe durumumuz oluştu ama bu da oran olarak yüzde 10’u geçmiyor. Çalışma şeklimiz ve bünyemizde bulunan gemi sayısından dolayı bizden bir teklif gittiğinde tedarikçiler özel bir gayret sarf ediyorlar” ifadelerinde bulundu.

 

Yeni sistemimiz yıl sonunda devreye girecek

Marshall Adaları Bayrağı armatöre güven ve itibar sunar Marshall Adaları Bayrağı armatöre güven ve itibar sunar

 

Günümüzde teknolojinin tüm sektörlere olan katkısı inkar edilemez diyen Şimşek, “Dijital altyapımızı 3 sene öncesinden kurguladık. Şayet global bir firmaysak altyapımız da bu oranda çalışabilmeli. Bunun stratejisini de 15 sene önce oluşturduk. Bu sebeple global bir pazara talip olduk. Eğer böyle bir talebiniz varsa gerekli altyapıyı oluşturmanız gerekir. Ayrıca söylemek istediğim bir husus da yeni sistemimizin bu senenin sonunda devreye girecek olması. Müşterimizi ve tedarikçilerimizi ortak bir ağın altında toplayan bir platform üzerinden daha hızlı, daha güvenilir ve daha alternatifli olabilecek bir altyapı hazırlıyoruz. Müşteriler çok rahatlıkla mobil cihazlarından bile talepte bulunabilecek. Hem fiyat kıyaslaması yapabilecek hem de kendisi istediği zaman nerede ne aşamada olduğu takip edebilecek. Bu da müşteriye zaman kazandıracak. Aynı zamanda bunun tedarikçi ayağı var. Onlar da bunu kullanacak ve ortak dili konuşmuş olacağız” dedi.

 

Hizmette kalitenin çok önemli olduğunu ifade eden Şimşek, “İtiraf etmeliyim ki biz, önce temel ürünleri belli bir miktarda karşılamakla mükellefiz. Ancak bu dönemde ödün vermiyoruz diyemem çünkü bir sonraki limanda o ürünü bulup bulamayacağımız belli değil. Yoksa bu tercih ettiğimiz bir durum değil. Hatta bu bize ciddi olarak fiyat farkına yol açsa bile elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.

 

9 damacana su ile bir varil petrolün fiyatı eşitlendi

 

Dünyada taşımacılığın yüzde 80’i deniz yoluyla gerçekleşiyor. Elbette bir küçülme olacak. Muhakkak bunun da avantajları ve dezavantajları olacaktır. Bir avantajı dünyanın kaynaklarının daha dengeli kullanımına yönelik. Bugün biliyoruz ki israfın maksimum olduğu dönemde yaşıyoruz. Bugünün insanı 50 yıl sonra ihtiyacı olacak kaynakları şimdiden kullanıyordu. Dünya gerçekten kontrol edilemeyecek şekilde büyüyor ve kontrol edilemeyecek şekilde israf ediyordu. İsrafın azalmasının insanlık için faydalı bir şey olduğunu düşünüyorum” diyen Şimşek şöyle devam etti; “Denizcilik sektörü ekonomik olarak hiç şüphesiz etkilenecek. Dünyada tüketim oranı düştükçe taşıma miktarları da düşecektir. Bu bir fırsat da olabilir. Petrol bugün 20 dolarlara kadar düştü. Geçen gün bir hesap yaptık 9 damacana su fiyatıyla bir varil petrolün fiyatı eşitti, hatta su daha pahalıydı. Bu maliyetleri ciddi anlamda düşürüyor. Petrol fiyatlarındaki düşüşler maliyetlere yansıyorsa armatörün giderlerinde yüzde 30-40’ı oluşturan yakıt kalemi gerilemiş olur. Bu noktada çok fazla sirkülasyon da olmayacağı için belki armatör daha iyi navlunlar bulabilir. Ama başka değişkenler var. Bugün 14 günlük karantina meselesi var. Bir gemiye fiziki temas bile bu süreci başlatmaya yetiyor. Virüs tüm sektörlere negatif etki yapmıştır. Ancak bu süreç atlatıldıktan sonra dünyanın çok hızlı bir şekilde toparlanacağına inanıyorum. Biz gıda sektöründe olduğumuz için çok fazla kırılmalar olmadığı sürece bizim işlerimiz devam edecektir. Durgunluk, önümüzdeki 3-4 ay daha sürecektir. Dünyadaysa yılsonunu bulur”.

 

Armatörler, tedarikçilerini desteklemeli

 

Sektördeki en büyük tehdit bizim yapmış olduğumuz işlerin karşılığında tahsilatlarımızı ne kadar yapıp yapamayacağımızdır diyen Şimşek, “Bunu istismar eden taraflar da olacaktır. Biz şu ana kadar ödemelerimiz hiçbir şey olmamış gibi sürdürüyoruz. Müşterilerimizle yakın temasa geçip bu süreçte ekstra destek talebinde bulunuyoruz. Çünkü uluslararası tedarik neredeyse nakde döndü. Mal tedariki noktasında böyle bir kırmızı hat oluştu. Tedarikçinin armatörün isteklerini yerine getiremediği takdirde sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum. Benim müşterilerimden istirhamım, denizcilik sektöründe gerek armatörlere gerekse gemi yönetim firmalarına bu resmin içerisinde olan tedarikçilerini gerçekten rahatlatacak samimiyette yaklaşmalarını, onları bu süreçte desteklemeleri olacak. Bu zor günde bizler onlarla beraberken, onların da tedarikçileriyle beraber hareket etmelerini talep ediyorum. Eğer tedarik zincirinde kırılma olursa çok daha büyük problem olur” vurgusunu yaptı.

 

Bu virüsün bir an önce sonucu hayırlı olacak şekilde dünyayı terk etmesi için dua ediyorum diyen Şimşek sözlerini şöyle tamamladı: “İnsanlar bugüne kadar hiç düşünmedikleri kadar bu düşünüyorlar. Bugüne kadar fark etmediğimiz veya teğet geçtiğimiz birçok değeri tekrar fark ettiğimizi gözlemledim. Bu süreçte zamanımızı en iyi şekilde değerlendirip, çoluğumuzla çocuğumuzla iyi vakit geçirmeliyiz. Aslında aynı ofiste çalışıp, aynı evde yaşayıp birbirimizi göremediğimiz çok zamanlar vardı. Teknolojinin vermiş olduğu imkanlarla internet üzerinden toplantılar yapıyoruz. Hiçbir araya gelemediğimiz arkadaşlarımızla fikir alışverişinde bulunuyoruz. Belki dokunamıyoruz ama her gün personelimi çok rahat görebiliyor, onlarla iletişime geçebiliyorum. Bu süreçte bunun çok büyük avantajlarını gördüm. En önemli noktalardan biri de bundan sonraki süreçlerde teknolojiye daha fazla yatırım yapılmasının gerekliliği. Firmaların yıllık bütçelerini oluştururken dijital alana da bir bütçe ayırmalarını öneriyorum. Çünkü dünya öyle bir platforma doğru gidiyor. En sonunda ne olursa olsun ölümlü dünya. Bizler elimizden geleni yapmak zorundayız. Temsil ettiğimiz değer ve ilkeler çok önemli. Bu değerler insanlığa fayda sağlıyorsa ne mutlu bize. Denizcilerin de insanlığa hizmet noktasında tedarik zincirinin çok önemli bir alanını oluşturdukları için çok önemli katkı sağladıklarını, bu sıkıntılı dönemde çok önemli görevler üslendiklerini düşünüyorum. Allah onların işlerini rast getirsin. Tüm insanlığın bu musibetten kurtulabilmesi için önce biz insanların bireysel olarak üzerimize düşen vazifeleri yapıp, ardından Allah’a sığınarak en az hasarla bu günleri geride bırakmaları için dua etmeleri gerektiği kanaatindeyim”.

 

RÖPORTAJ: İBRAHİM KOCAMIŞ / ÖZEL

Editör: Haber Merkezi