FETÖʹnün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığıʹndaki eylemlere ilişkin 51ʹi tutuklu, 11ʹi firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi Tutuklu sanık TCG Yavuzʹun başçarkçısı eski yüzbaşı Yalçınkaya:ˮGemilerin Marmara Deniziʹne açılmasının darbeyle bir ilgisi yok. Denizde darbe olmaz. Darbe karada yapılır. Biz denizin ortasında boş boş geziyordukˮTutuklu sanık TCG Yavuzʹun Savaş Harekat Merkezi subayı üsteğmen Avcı:ˮCumhurbaşkanının Marmarisʹten İstanbulʹa taşıyan uçağı radarla tespit edip görebilirdik ancak uçağı vurma kabiliyetimiz yok. Gemideki füzelerimiz en fazla 9 mil menzile kadar gidebilirˮ Tutuklu sanık TCG Yavuzʹun Muhabere Elektronik astsubayı Kabasakal:ˮBiz darbecilere karşı mücadele veriyoruz sanıyorduk. Daha sonra gemi komutanı Sezayi Öztürk bize, ʹSizin suçunuz yok. Ben emir verdim, siz yaptınız. Özür dilerim. Hakkınızı helal edin.ʹ dediˮ Fetullahçı Terör Örgütüʹnün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığıʹndaki eylemlere ilişkin 51ʹi tutuklu, 11ʹi firari 92 sanığın yargılanmasına devam edildi. Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesiʹnce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesiʹndeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı. Duruşmada, müdahil olarak Başbakanlık avukatları Emre Arık ve Gül Gülmez de hazır bulundu. - ˮDenizde darbe olmazˮ Darbe giris¸imi sırasında TCG Yavuz Savas¸ Gemisiʹnde yu¨zbas¸ı ru¨tbesiyle bas¸c¸arkc¸ı go¨revi yapan tutuklu sanık Salih Yalçınkaya, bugün yaptığı savunmasının ardından, çapraz sorguya alındı. Cumhuriyet savcısının sorusu üzerine sanık Yalçınkayaʹya, ˮGemilerin Marmara Deniziʹne açılmasının darbeyle bir ilgisi yok. Denizde darbe olmaz. Darbe karada yapılır. Biz denizin ortasında boş boş geziyorduk.ˮ şeklinde konuştu. Savcının, ˮKöseleʹnin darbeci olduğunu sandığını söylüyorsun. Madem denizde darbe olmaz, Donanma Komutanı Kösele gemiye niye çıktı?ˮ şeklinde soruya Yalçınkaya, şöyle yanıt verdi: ˮDonanma Komutanı gemiye gelmeden ve geldikten önce tüm personel anonsla bilgilendirilir ancak Komutan gemiye sessiz sedasız bindi. Kimsenin haberi olmadı. Cumhurbaşkanının televizyondan halkı sokağa davet ettiğini izlemiştik. Kösele, darbe başarısız olunca kaçtı, gemiye sığındı diye düşündük. Biz, emirlerin Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanından geldiğini sanıyorduk. Darbeyi amiraller, generaller yapar. Biz sadece kanuna uygun olan emirleri uyguladık. Bize Dolmabahçe Sarayıʹnı kuşatın emri verilseydi, elbette sorgulardık. Neler oluyor diye sorardık. Bilirkişi raporuna göre biz darbeye psikolojik destek vermişiz. Tanklarla karada dolaşsaydık neyse ama biz gemideydik. Kaymakam, belediye başkanı alınmamış. Darbeci suçlamasını kabul emiyorum.ˮ Sanık Yalçınkaya, Donanma Komutanı Veysel Köseleʹnin tecrit edildiği kamaranın arka çıkış kapısının zaten iple bağlı olduğunu, kendisinin bunu ayrı bir iple sağlamlaştırdığını sözlerine ekledi. - Tutuklu sanık Ömer Faruk Avcı Darbe giris¸imi sırasında TCG Yavuz Savas¸ Gemisinde Savaş Harekat Merkeziʹnde üsteğmen rütbesiyle görev yapan tutuklu sanık Ömer Faruk Avcı, ˮDarbeci Amiral Ayhan Bay tarafından Gemi Komutanı Sezayi O¨zgu¨r O¨ztürkʹe verilen ve gemide uygulanan kurallara aykırı tu¨m emir ve talimatları sorgulamadan uyguladıgˆı ve darbecilerle birlikte hareket ettigˆi, gemide komutanı ve digˆer s¸u¨phelilerle birlikte Donanma Komutanı Veysel Kösele ve Komodor Kerim Uçaʹnın kamaraya kapatılarak etkisiz hale getirilmesi, yine silah kullanılarak Donanma Komutanının emir astsubayı Yalc¸ın Gülʹu¨n ve koruma astsubayı Ebubekir O¨ztürkʹu¨n etkisiz hale getirilmesi olayında bulundugˆu, Donanma Komutanının bulundugˆu kamaranın dıs¸arıya ac¸ılan kapısını iple bagˆladıgˆı ve Donanma Komutanı direktiflerini ic¸eren mesajın c¸ekilmesini engelledigˆi ve ByLock programını kullandıgˆıˮ suçlamalarına karşı savunma yaptı. FETÖ ile bağı bulunmadığını, darbeye destek vermediğini iddia eden sanık Avcı, 15 Temmuz öncesinde terör saldırısı olabileceğine yönelik gemiye mesajlar geldiğini, 15 Temmuzʹda ise Gölcükʹten demir alıp Deniz Lisesi törenine katıldıklarını söyledi. - ˮOrdunun 2016ʹda darbe yapması bize saçma geldiˮ Darbe girişimi akşamı televizyondan alt yazı ile köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüğünü anlatan Avcı, önce olayın terör saldırısı olduğunu sandıklarını, daha sonra gemiye sıkıyönetim direktifinin gelmesiyle olayın darbe girişimi olduğunu anladıklarını belirten Avcı, ˮSıkıyönetim direktifini okumadım ama komutanlar darbe girişimi olduğunu bildirdi. 28 Şubatʹta postmodern darbe yapmaya çalışan ordunun 2016ʹda darbe yapmaya kalkması bize saçma geldi. İnşallah darbe başarılı olmaz diye arkadaşlarımızla konuştuk. Ankaraʹdaki ailemi arayarak, evden çıkmamalarını söyledim. Gemide 2 saat boyunca hiçbir faaliyette bulunulmadı. Marmara Deniziʹnde dolaştık. Televizyon izledik.ˮ şeklinde konuştu. - ˮBütün personel aynı şeyi düşündüˮ Avcı, neler olup bittiğini anlamaya çalıştıklarını, kimin darbeci, kimin olmadığı konusunda bilgi sahibi olmadıklarını ileri sürerek, ˮBiz herhalde üst düzey komutanlar darbeyi önceden haber aldılar, gemileri seyre çıkartarak askerlerin darbede kullanılmaması için önlem aldılar diye düşündük. Bütün personel aynı şeyi düşündü.ˮ dedi. Saat 01.00 sıralarında kamaraya uyumaya gittiğini, Gemi 2. Komutanı Meftun Metinʹin kendisini uyandırarak, silahlanmalarını istediğini anlatan Avcı, ˮÜniformamı giydim ve silahlandım. Gemide darbecilerin harekete geçtiğini sandım. Panik içinde neler olduğunu öğrenmeye çalışıyordum.ˮ iddiasında bulundu. Donanma Komutanını derdest ettikleri yönündeki suçlamaları kabul etmeyen sanık Avcı, şöyle konuştu: ˮNormalde gemi komutanı ve personelde silah olmaz ama o an emir gelince herkes silahlandı. Her şey 2-3 dakikada oldu. Gemi Komutanı Sezayi O¨zgu¨r O¨ztürk, Donanma Komutanının tutulduğu kamaranın arka kapısının kilitlenmesini emretti. Meftun Metin, ʹBen o işi hallettirdim.ʹ dedi. Donanma Komutanının kamarada tecrit edildiğini bilmiyordum. Bu gelişmeleri görünce ben işin içinde olmak istemedim. Oradan uzaklaşmak istedim ancak bana, sonradan Köseleʹnin olduğunu öğrendiğim kamaranın arka kapısında nöbet görevi verildi. O sırada bağırışmalar duydum. Arkasından kısa aralıklarla 2 el silah sesi geldi. Baktığımda, kamaranın önünde gemi komutanımız, Köseleʹnin koruma astsubayı Ebubekir Öztürkʹe silah doğrultmuş. Burada duramazsın şeklinde bir şeyler söylüyor. Komutan beni görünce, ʹSen de silah doğrultʹ dedi. Ben de silahımı kurarak yere doğru eğdim.ˮ - Donanma komutanının korumasına pizza yedirmişler Gemi komutanının, astsubay Öztürkʹü, Donanma Komutanı Köseleʹnin tutulduğu kamaranın önüne kabloyla bağlattığını, kendisini ve bir astsubayı başına nöbetçi olarak diktiğini belirten Avcı, ˮBiz kendisine iyi davrandık. Pizza ikram ettik. Kendi ellerimizle yedirdik. Daha sonra Ebubekir Öztürk, gemi 2. komutanı Metinʹe, ʹCumhurbaşkanı tutuklandı mı?ʹ diye sordu. Daha sonra bize, ʹAbi uçaklar gelecek, denizaltılar gelecek. Yanlış yapıyorsunuz. En çok silahımın alınmasına üzülüyorum. Gerçi 14 mermi alıyor ama gemideki herkesi öldüremem.ʹ dedi. Böyle tehlikeli düşünceleri olan birinin yanında güvenliği sağlamak için nöbet tuttuk. Zaten biz de uçaklara karşı topları doldurmuştuk. Koruma astsubayının bu hali ve Köseleʹnin sesiz sedasız gemiye binmesi, bize bir açıklama yapmaması bizim şüphelerimizi arttırdı.ˮ ifadelerine yer verdi. Köseleʹye kahvaltı getirildiğini ancak kabul etmediğini, kullandığı ilaçları da istemediğini anlatan Avcı, koruma astsubayının bir ihtiyacı olup olmadığını sorması üzerine Köseleʹnin, ˮBen iyiyim evladım.ˮ dediğini belirtti. - ˮYanlış yaptığımızı anlayınca sinir krizi geçirdimˮ Televizyondan izlediği 1. Ordu Komutanının basın toplantısında darbecilerin başarısız olacağını söylediğini, bir gazetecinin Donanma Komutanına ulaşılamadığı yönündeki sorusuna ise Komutanın, Köseleʹnin haber alamadığı komutanlardan biri olduğunu söylediğini ifade eden Avcı, ˮBunun ne anlama geldiğini düşündüm. Bir şeyler anlamıştım. O an sinir krizi geçirdim. Sanki bugünleri gördüm. Yanlış yaptığımı anlayınca, Donanma Komutanının emrine girdim. 12 Eylül 1980 darbesi, oramirallerin önüne kimse çıkamadığı için oldu. 15 Temmuzʹda Cumhurbaşkanı halkı sokağa döktü. Halk direndi ve darbe olmadı. Bundan dolayı çok mutluyum.ˮ şeklinde konuştu. Tutuklu sanık eski TCG Yavuz Gemisi Komutanı Sezayi O¨zgu¨r O¨ztürkʹün ˮBizim gemimiz Cumhurbaşkanının Marmarisʹten kalkan uçağının yerini tespit edebilir miydi? Geminin o uçağı düşürme kabiliyeti var mıydı?ˮ sorusunu ise sanık Avcı, ˮCumhurbaşkanının Marmarisʹten İstanbulʹa taşıyan uçağı radarla tespit edip görebilirdik ancak uçağı vurma kabiliyetimiz yok. Gemideki füzelerimiz en fazla 9 mil menzile kadar gidebilir.ˮ şeklinde cevapladı. Sanık avukatı müvekkilinin tahliyesini talep etti. - Tutuklu sanık Murat Kabasakal Darbe giris¸imi sırasında TCG Yavuz Savas¸ Gemisinde Muhabere Elektronik astsubayı olarak görev yapan tutuklu sanık Murat Kabasakal ise ˮGemi Komutanı Sezayi O¨zgu¨r O¨ztürkʹu¨n kendisine vermis¸ oldugˆu talimat geregˆi gemide Donanma Komutanının kapatıldığı kamaraya giden uydu telefon bagˆlantısını telsiz odasına giderek kendisine orada bulunan go¨revlilerin tu¨m uyarılarına ragˆmen ʹGemi komutanının emriʹ diye keserek, geminin X-Bandını devreden c¸ıkardıgˆı, darbe giris¸imi belli olduktan sonraki bir saatte gemi komutanının analog hattını da so¨ktu¨gˆu¨, bu s¸ekilde Donanma Komutanının darbeye kars¸ı yayınlayacagˆı direktiflerin go¨nderilmesini engelleyerek, mesajların MEDAS u¨zerinden gitmesini engellediği ve bu suretle kendisine verilen kanun ve hukuk dıs¸ı emirleri uyguladıgˆıˮ suçlamalarına karşı savunma yaptı. Kabasakal savunmasında, Heybeliadaʹdaki program bitişinde Gölcükʹe doğru seyir halinde oldukları sırada, gemi 2. Komutanı Meftun Metinʹin, Tuğamiral Ayhan Bayʹdan aldığı emirle terör saldırısı olacağı gerekçesiyle geminin Marmara Deniziʹnde kalacağını söylediğini belirtti. Gece 03.00 gibi bir astsubayın Donanma Komutanının gemiye geldiğini söylediğini aktaran Kabasakal, komutanın gemiye geldiğinde mutlaka anons edilmesi gerektiğini, bu nedenle şaşırdıklarını ifade etti. - ˮX-Bant sistemini gemi komutanının emriyle kapattımˮ Sabotaj alarmı verildiğini, daha sonra gemi komutanının telefonla kendisine uydu muhabere cihazı X-Bandın kapatılması emrini verdiğini ve kendisinin bu emre uyarak cihazı kapattığını anlatan Kabasakal, ˮCihazı kapatınca, gemideki telefon ve internet de kesilmiş oldu. Donanma Komutanının darbeye kars¸ı yayınlayacagˆı direktiflerden haberim yoktu. Bana mesaj çekmek istediklerini söyleyerek, sistemi açmamı istediler. Gemi 2. Komutanı Meftun Metin elinde silahla odaya girerek, mesajın çekilmeyeceğini söyledi. Ben de gemi komutanından emir aldığımı, onunla konuşmalarını istedim. Daha önce olağanüstü hallerde komutanın emriyle birçok kez sistemi kapatmıştık. Bu normal bir şeydir.ˮ şeklinde konuştu. Kabasakal, X-Bandı sadece 45 dakika boyunca kapattığını daha sonra açtığını öne sürerek, ˮBu mesaj çok önemli olsaydı, Donanma Komutanı Köseleʹnin yanında cep telefonu vardı. İstediği yere o mesajı gönderebilir, yayınlatabilirdi. Ayrıca 45 dakika sonra sistemi açtım. O zaman mesaj çekebilirdi. Ben görevimi yaptım. Suç işlemedim.ˮ diye konuştu. Gemi komutanı Öztürkʹün, Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanından gelen emirleri uyguladığını ve sorumluluğun kendisinde olduğunu söylediğini ileri süren Kabasakal, şunları kaydetti: ˮBize, ʹSizlik bir şey yok, işinize bakınʹ dedi. Televizyondan darbe olduğunu ve Deniz Kuvvetleri Komutanının darbenin içinde olmadıkları yönündeki açıklamasını izledik. Biz darbecilere karşı mücadele veriyoruz sanıyorduk. Daha sonra Sezayi Öztürk bize, ʹSizin suçunuz yok. Ben emir verdim, siz yaptınız. Özür dilerim. Hakkınızı helal edin.ʹ dedi. Darbeci ve FETÖʹcü değilim. Tahliyemi talep ediyorum.ˮ Savunmaların ardından cumhuriyet savcısı sanıklar Salih Yalçınkaya, Ömer Faruk Avcı ve Murat Kabasakalʹın tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanıklarının tutukluluk halinin devamına karar vererek, diğer sanıkların savunmalarını yapmaları için duruşmaya yarına kadar ara verdi. - İddianameden FETÖ elebaşı Fetullah Gülenʹin ˮ1ˮ numaralı sanık olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığıʹnda görevli askerlerin ˮmahrem abileriˮ konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 51ʹi tutuklu, 11ʹi firari 92 sanık bulunuyor. İddianamede, Gülen hakkında, ˮcebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasıʹnın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüsˮ, ˮsilahlı örgüt kurma veya yönetmeˮ ve ˮsilahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaˮ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19ʹar yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor. Sanık askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığıʹnda görevli askerlerin ˮmahrem abileriˮ konumundaki 18ʹi sivil, 1ʹi asker öğretmen ile Donanma Komutanlığıʹnda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19ʹar yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6ʹşar aydan 29ʹar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim