İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği’nce (DEFMED) düzenlenen “Denizcilik Söyleşileri”ne katıldı.

 

DEFMED Başkanı Orçun Erbayraktar yönetiminde video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda üyelerin sorularını yanıtlayan Tamer Kıran, dünya tarihine geçecek çok önemli bir salgın süreci yaşandığına dikkat çekti. Salgının can kayıplarının dışında tüm dünya ekonomisini çok olumsuz etkilediğine dikkat çeken Tamer Kıran, “2020 yılı için yapılan tüm tahminler yerle bir oldu.  Dünya genelinde yüzde 3,5 bir büyüme bekleniyordu, şu anda yüzde 3 civarı bir daralma olacağı öngörülüyor. AB ülkelerinde durum daha vahim, yüzde 5-12 arasında bir daralmadan bahsediliyor.” diye konuştu.

 

İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, “Dünya tarihinde yer edecek çok önemli bir dönemden geçiyoruz, adeta tarihin yazılmasına tanıklık ediyoruz. İlk başlarda Çin’in problemiymiş gibi görülen, ardından kısa sürede biter diye devam eden bir beklenti oldu ama Mart’ın ilk haftalarından itibaren ciddiyetini hissettiren ve Mart’ın 15’inden sonra da yepyeni bir dünya düzenine sevk eden bir dönemden geçiyoruz.

 

Tarihte böyle salgınlar vardı ama geçmişte dünya bu kadar global olmadığı için bu denli etkilenmemişti. En son rakamlar 4 milyonun üstünde vaka, 300 binin üzerinde ölüm ve hala bu sayılar artmaya devam ediyor.

 

Pandeminin ilk dönemi tam bir şok süreciydi. Ne olduğunu çok iyi hatırlıyorum, kullandığım kelimeleri, görünmez bir düşmana karşı mücadele ediliyor. Tedavisi olmayan, aşısı bulunmayan bir görünmez düşmanla karşı karşıyayız. O bilinmezlik göreceli olarak aşılmış durumda. Şimdi bu düşmana karşı nasıl savaşılacağını öğreniyoruz. Bunun sıradan bir grip hastalığı durumuna gelmeden eski günlere dönmemiz imkansız olacaktır diye düşünüyoruz. Bu konuda bir tereddüdüm yok. İnsanlara bulaşma oranı çok yüksek. Kimde olduğunu bilemiyorsunuz. Teşhisi zor bir hastalık” şeklinde konuştu.  

 

“Ülke sınırları kapatıldı”

 

Böyle bir dönemde peş peşe gelen ülke sınırlarını kapatmalar olduğunu hatırlatan Kıran, “Yakın tarihte karşılaşmadığımız durumlar oldu. 1990 da Saddam Kuveyt’e girdi. O zaman o bölgede sorun oldu. Onun dışındaki bölgeler hissetmedi. Asya krizi oldu, Rusya Krizi, 2009 finansal kriz oldu. Olduğu yerde kaldı o etkiler. Ama bu öyle değil. Birçok önemli ülke kendini kapattı. Yaşam için gerekli faaliyetler devam etti, bunun dışındaki faaliyetler durduruldu. İktisadi anlamda baktığımızda hiçbir ülkenin bu şekilde 8-9 hafta kapalı kalmasına gücü yetmiyor. Zaten şimdi birçok ülkede normalleşmeye dönme çabaları var. Olabildiği kadar normalleşme sürecine gideceğiz. Aşı ve tedavi bulunmadan tam olarak normale dönemeyeceğiz.

 

“Büyümeyi bırakın dünya ekonomileri küçülecek”

 

Daha önce öngörülen büyüme tahminlerini bırakın, şimdi küçülme yaşanıyor. Avrupa’da yüzde 5-12 arasında bir daralmadan bahsediliyor. Bu bize şunu gösteriyor, hem daralma var hem de bir öngörülememe var. Yüzde 5 ve 12 bandı bunu gösteriyor. Amerika’da da durum benzer. Orada 6 ay öncesinde iktisattaki 3 önemli gelişmeyi başarmış olan, düşük enflasyon, düşük işsizlik, büyümeyi başararak ABD yüzde 3.5 olan işsizliği yüzde 15 olarak konuşmaya başladı. Bunu gördüğü için Amerika ekonomiyi yeniden harekete geçirmeye çalışıyor. Çünkü seçimlerde kazanma şansını azaltıyor bu durum. Bir aşka ekonomik dev Çin yüzde 1 civarında büyüme öngörüyor. Büyümede yüzde 6 buçuklardan yüzde 1’e düşmesi çok büyük bir kayıp” şeklinde konuştu.

Gemiler rotasını değiştirdi, karbon emisyonları hızla arttı Gemiler rotasını değiştirdi, karbon emisyonları hızla arttı

 

Ülkemiz açısından 2020 yılında yüzde 5 büyüme olacağı tahmin ediliyordu diyen Kıran, ”Sıfır ya da yüzde 2 civarında daralmayla kapatacağı öngörülüyor. Bunlar çok hoş görüntüler değil ama içinden geçtiğimiz de normal bir süreç değil. Önceden ekonominin içerisinde bazı sorunlar vardı. Onlar düzeltilmeye çalışılıyordu. Şimdi sağlık sorunu da işin içine eklendi ve ikiz bir sorun oluştu. Herkes bunun bir dünya sorunu olduğuna yönelik çalışıyor çözümler üretiyor. Finans alanında son derece genişlemeci bir para politikası uygulanıyor.

 

“Devletimizin Sağladığı İmkanlardan Memnunuz Ama Süreci Atlatmak İçin Destek İhtiyacımız Var”

 

Covid-19 döneminde denizcilik faaliyetleri açısından devletin ilgili kurumlarının sağladığı imkanlardan memnun olduklarını belirten Tamer Kıran, şunları söyledi:

“Bu dönemde yapılanlar açısından denizcilik sektörü olarak biz memnunuz. Allah’a şükür limanlarımız çalıştı, ikmallerimiz yapıldı. Tabii ki sıkıntılar yaşadık ama işimizi gene yapabiliyoruz. Geçtiğimiz 2 ayda bir yangın vardı, o yangın söndürülmeye çalışılıyor. Daha tam sönmüş değil. Ondan sonra da daha rahat bir şekilde hem hasar tespiti yapılacak hem de daha etkili, daha efektif tedbirler devreye alınacak. Biz geçtiğimiz süreçle ilgili yapılanlardan memnunuz ama bundan sonraki süreçle ilgili taleplerimiz var. En önde gelen; deniz taşımacılığında 2-3 haftanın getirdiği düşüş net ortada... Bu şekilde bir müddet daha devam edecek dolayısıyla bu süreci atlatmak için bir destek ihtiyacımız var kesinlikle. Bunu dile getiriyoruz. Onun haricinde yapılan uygulamalar genel anlamda işimizi yapmamız sağladı.”

 

Yat turizmine Başlangıç Tarihi

 

Tamer Kıran, yat turizmi konusunda taleplerini Kültür ve Turizm Bakanlığına ilettiklerini belirterek, “1 Haziran turizm sezonun açılışı ile beraber normalleşme sürecinde ilk başlangıçta çok hızlı bir açılım olmayacak, kademeli geçiş olacak. Hedef 1 Temmuz. Bu kapsamda yat turizminin de ben 1 Temmuz’dan itibaren yabancılara açılacağını öngörüyorum. 1 Haziran’dan itibaren iç turizm ile birlikte dahilde yat turizmi başlar. Biz talebimizi turizm sezonunun açılmasıyla birlikte başlasın diye yaptık. Yurt dışına geliş ve gidişlerin tam anlamıyla açılmasının ardından 1 Temmuz’dan itibaren normale döner. ” diye konuştu.

 

“ABD-Çin rekabeti derinleşiyor”

 

Burada ABD ve Çin arasındaki sıkıntı gün geçtikçe derinleşiyor. Bu da ticari hayata yansıyor. Bu çok can sıkıcı bir durum. 2009’da ekonomik krizin de dünya hep birlikte hareket ederek ellerindeki bütün imkanları kullanarak sorunu aşmaya çalıştılar. Sonuçta ekonomi üretim ve tüketim olarak bir bütün. Bizde taşımacılık tarafındayız. Bu bütün içerisinde bir fikir birliği olmazsa başarı elde edilmesi kolay olmayacaktır.

 

Bu dönede insanları siz yatırım yapmaya, harcamaya nasıl ikna edeceksiniz? Hammadde gelmiyor. Hammaddeye olan ihtiyaç hat safhaya ulaştı. Çin’den yapılan tedarikte bir döngü yakalanmıştı. Anlaşıldı ki bu sağlıklı bir düzen değilmiş. Yeni alternatifler aranması gerekir. Herkesin birlikte hareket etmesi çok önemli hale geldi.

 

İyi tarafları, Çin’de bu işe erken başlayan taraflardan, sağlık anlamında, iyileşme sağlandı. Dün Çin’de sadece 8 tane vaka tespit edildi ama düne kadar göze çarpmayan Brezilya’da virüs almış başını gidiyor. Önceden düşüncemiz sıcak havada daha zor bulaşır diyorduk ama bakıyoruz Brezilya’da, Arjantin’de şimdi günde 15 bin vaka gelince insanın canı sıkılıyor. Bir an önce bu ilacın, aşının bulunması için bekleyeceğiz” açıklamasında bulundu.

 

“ABD Çin’in önünü kesmek istiyor”

 

1960’larda yepyeni bir dünya düzeni kurulduğunun altını çizen Kıran, “ABD ve Rusya eksenli iki kutuplu bir dünya oluştu. Arada bazı olaylar oldu ama 1990’da Rusya dağıldı. Yeni bir dünya düzeni geldi. 11 Eylül’de yeni bir dönem daha oluştu. Seyahat kısıtlamaları, faşizm, radikalizm geldi. Bu pandemi yeni bir dünya düzeni getirmeyecek ama hayatımızda pek çok şeyi değiştirecek. Defalarca buradan yurtdışına 1-2 saatlik toplantı için gitmişliğim var ama artık gerekmedikçe gitmeyeceğiz. Ama dokunma önemli. Bazı konularda yan yana olması önemli. Mesela meclis toplantılarımızı online yapıyoruz ama eski tadı vermiyor. Ama Eylül Ekim gibi duruma göre yeniden odanın toplantı salonunda yaparız. Zorlu bir süreç bu. Zamanla aşacağız elbette. Takip eden değil yön veren, kuralları koyan tarafta olmak gerekiyor. Normalleşme süreci başladı. Devletimiz tüm kadrolarıyla bugün hafta sonu olmasına  rağmen çalışıyor. Devletimiz bu süreci nasıl normale döndüreceğini konuşuyor. Bize sordular sektörümüzle ilgili konularda bilgi aldılar” dedi.

 

 “Konteyner firmaları destek görüyor”

 

Global konteyner marketinin kuru yükle birlikte, belki daha fazla, etkilenecek bir sektör olduğunu vurgulayan Kıran, “Ticaretin pahada ağır olan kısmı konteynerlerle yapılıyor. Dökme yükte var ama konteyner daha hassas bu konuda. Konteynerde 2-3 haftadır fiyatlar aşağı gidiyor. Konteynerde oyuncu sayısı azaldı. Oyuncu sayısı azaldığı için de devletlerden önümüzdeki dönemde beklememiz gereken önemli konulardan biri korumacılık olacak. Biri gıda tedariki, emniyeti, diğeri medikal sektör olacak. Hem yatırım yapacaklar, hem de olası böyle durumlarda medikal sektörüne ciddi bir destek verecekler. Konteyner bu işten çok etkilenecek. Oyuncu sayısı az olduğu için devlet yardımı alacak. CMA CGM Fransa’dan 1 milyar dolar yardım aldı. Türkiye tarihinde bunu toplasan 5’te birine ulaşamazsınız. Böyle imkanları olan bir sektörün yürümesi için bunu atlatması için devlet desteği şart.

 

Bu süreç atlatılması için, genel kanı ticaret açısından 2020 yılı kayıp olarak kabul edildi. Yılın ilk 3 ayı gayet normal bir hayat vardı. Mart 15’ten itibaren düşmeye başlayan Nisan’da tavan yapan, Mayıs’ta devam eden Haziran’da biraz hareketlenen ama ikinci çeyrekte en kötüyü göreceğiz.  Üçüncü çeyrekte ise bu şimdi atılmaya başlanan normalleşme adımlarının etkilerini göreceğiz. Kuzey yarım kürede hasatların da olmasıyla, üçüncü çeyrekte toparlanma olur. Dördüncü çeyrekte bir normalleşme öngörülüyor. 2021’de ciddi bir ertelenen tepki hareketiyle birlikte, tedavi için ilaç ve aşı bulunursa eski günlere, normale dönülür.

 

“Ülkeler ekonominin düzelmesi için çalışıyorlar”

 

Dünyada ülkelerin kararları da çok önemli. Amerika’da demokrat valiler ekonomik aktiviteyi açmıyor cumhuriyetçiler açalım diye bastırıyor. Hesap seçimlerde ekonomi kötü olursa sonuçları etkiler diye düşünülüyor. Bunun dışında ülkeler ekonomik olarak normalleşme için çalışıyor. Benim kanım üçüncü çeyrekte normalleşmeye dönmeye başlayacağız. İtalya ekonomik zincir kırılmaması için limanları çalıştırma kararı almıştı. Biz de öyle yaptık. İyi de oldu. Şimdi daha iyimser olmak için önümüzde sebeplerimiz var. Konteyner firmaları çok fazla endişe etmiyorlar. Oyuncu sayısının azlığından dolayı destekleri buluyorlar. İyimser olmak durumundayız. İş yapış şeklimiz değişebilir ama insan ilişkilerimiz ve sosyal hayatımız devam edecek” şeklinde konuştu.  

 

“Çin’i artık taklit ürün üretiyor diye küçümseyemeyiz”

 

Amerika-Çin rekabetine de değinen Kıran, “Önceden Çin taklit ürün üretiyor diye küçümseniyordu ama yaklaşık 20 yıl içerisinde bu durumu da aştı artık kaliteli ürünler de üretiyor. Çin’in hakimiyetini bu alanda dünya gördü ve önlemler almaya başladı. Ticaret bakanlığımız Amerika’da ticaret merkezlerinin kurulması için Türk firmalarına teşvikler ve telkinlerde bulunuyor” dedi.

 

“Çin benim için özel bir konu”

 

Çin benim sevdiğim de bir konu. Özel bir konu. Çin bunu Mao ile birlikte başlatmış ama çok başarılı olamamış. 1978 Deng’in gelmesiyle yepyeni bir atağa kalkıyor. Bu şekilde dünyada söz sahibi olmaya başlamış. Son 20 yılda da atağa kalkarak dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmuş, ihracatta bir numaraya ulaşmış. Öyle bir gidiyor ki 5-6 yılda dünya birincisi olmamamız için hiçbir neden yok. Amerika bunu görmüş ve önlemler almaya başlamış. Pandemiye gelince insanın aklına türlü şeyler geliyor tabi ki. Bunlar çok ağır konular ama insanın aklında şüphe de oluşmuyor değil. Size tavsiyem çini dikkatli izleyin. Öksürse dünya hasta oluyor. Özellikle kuru yük Çin’e bağımlı oldu. Çin başlıyor piyasa hareketleniyor, Çin duruyor piyasa yavaşlıyor.  Dünyanın en büyük filosu Yunanistan ama orada tek elden yönetim yok. Çin öyle değil ama tek elden yapılıyor.  O yüzden çok stratejik durumlar oluşuyor.

 

“Tüm sektörler çok etkilendi”

 

Denizcilik sektöründe krizi daha az kayıpla atlatan sektörlerin ortak özellikleri nelerdir diye soran Prof. Dr. Soner Esmer’e yanıt veren Kıran, “Denizcilik sektöründe krizi daha az kayıpla geçiren sektörler olduğunu düşünmüyorum. Tüm sektörler çok etkilendi. Tanker piyasasında sıra dışı durumlar oldu ama bunun dışında sektörlerin birbirinden daha fazla zararla kapattıklarını düşünmüyorum. Dünyada işin boyutu büyüyor. Artık küçük ve orta ölçekli firmalar, mikro ölçeklerin işi çok zor, nispeten KOBİ’lerin, işin ölçeğini büyütmeden bu işi yapması çok zor olacak. Yepyeni oyuncular, yeni düzenler, yeni piyasalar var. 600-700 gemiyi kontrol eden operatörler var. bunlar piyasayı domine etmeye başladı. Benim armatörlük olarak gördüğün en büyük sorun, ölçek boyutunda yediğimiz darbe. Küçük olsun benim olsun zamanı bitmek üzere. İnsanımızın genlerinde uyumlu çalışma sorunu var. Benim olsun, ben öncülük edeyim mantığı hala devam ediyor. Çin bu konuda birlikte hareket ederek çok daha etkili kararlar alabiliyor. Bunun üstünde kafa yormamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

 

Denizcilik eğitimi ve staj sorunu

 

Denizcilik eğitimi alanına da değinen Kıran, “Denizcilik eğitimde bu sene karşılaştığımız önemli sorun, kısa staj ve uzun staj olacak. Kısa stajda bu sene biz Piri Reis gemisine Temmuz sonu, Ağutos başı yarı kapasite bir sefer yaptırmayı düşünüyoruz. Ama bu yetmez elbette. Bakanlığa başvurduk, tersane stajının geçerli olması için istekte bulunduk. Gemide geçen süre 1 buçuk sayılıyordu bunun da 2’ye çıkmasını talep ettik. Okulların bu dönem açılması kapanması değişti. Eylül Ekim başı açılır Haziranda biterdi. Bu döneme özel farklı açılış tarihleri talep edip okullara yönelik bir gemi seferi düzenleme düşüncemiz var” ifadelerini kullandı.

7DENİZ / Cengiz Tepebaş / ÖZEL

Editör: Haber Merkezi