2.Dünya Savaşı yıllarında Nazi soykırımından kaçan Yahudi göçmenleri taşıyan ʹStrumaʹ adlı geminin Karadenizʹde Sovyet denizaltısı tarafından batırılmasının neden olduğu facianın 73. yıldönümünde hayatını kaybeden 768 Musevi vatandaşı için ilk kez devlet düzeyinde düzenlenen resmi törenle anıldı, Törende hükümeti Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik temsil etti. Sepetçiler Kasrıʹnın boğaza bakan bahçesinde düzenlenen törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türk-Musevi Cemaati Başkanvekili Moris Levi, Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği Büyükelçisi Kenan İpek, Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Büyükelçisi Tunç Üğdül, Uluslararası Holokost Anma İttifakı Türk Heyeti Başkanı Emekli Büyükelçi, Ertan Tezgör, Sanatçı Zülfü Livaneli, İsrailʹin İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, Musevi din adamı Rav David Sevi ile Türkiyeʹde yaşayan Musevi cematinden çok sayıda davetli katıldı. Tören, 24 Şubat 1942ʹde batırılan Struma adlı gemide hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından Musevi din adamı Rav David Sevi dua okudu, İsak Haleva ise hayatını kaybedenler için ʹkadişʹ duası yaptırdı. Törende konuşan Ömer Çelik, devlet tarafından ilk kez gerçekleştirilen tören için 73 yıl önce yaşanan acının unutturulmamasını temin etmeye çalıştıklarını söyledi. ˮBiz Bu Acının Unutturulmasını İstemiyoruzˮ Çelik, ˮGenelde bu tür acıların üstü örtülmeye, unutturulmaya çalışılır. Ancak biz bu acının unutulmasını istemiyoruz. Bu tür olaylar bir daha asla tekerrür etmemesi için her sene ahitleşmek üzere bu törenleri yapmaya başlıyoruz. Çünkü yarın aynı şeyler bazı Yahudilerin, Müslümanların Hıristiyanların başına gelmesin diyeˮ dedi. ˮÇünkü Hepsi Aynı Allahʹa Yakarmaktadırˮ Bakan Çelik, ˮDün güzel bir şeye şahitlik ettik. Norveçʹte ʹsinagogʹa gerçekleştirilen saldırının ardından Norveçʹteki genç Müslümanlar sinagogların etrafında nöbet tuttular. Aslolan şudur; Sinagogların etrafında Allahʹın adının anıldığı kutsal mekanlarda Müslümanlar ile Hıristiyanlar nöbet tutmalıdır. Camilerin etrafında Yahudiler ile Hıristiyanlar nöbet tutmalıdır. Kiliselerin etrafında Müslümanlar ve Yahudiler nöbet tutmalıdır. Çünkü hepsi aynı Allahʹa yakarmaktadır. 23 Şubat 1942ʹde buradan ayrılan ve 24 Şubatʹta edebiyete uğurladığımız o 768 insanın anıları önünde büyük bir saygıyla eğiliyoruz. O insanlar bizim tarihimizin bir parçası ve Türklerle Museviler arasındaki tarihi ilişkinin en dramatik sayfasıdır. Tarihimizin güzel günlerini andığımız gibi bu acıları unutmamak zorundayız. Çünkü bunlar bizim gelecekte daha iyi haberler duymamızı sağlayacaktırˮ dedi. ˮMusevi Cemati Bu Ülkede Misafir Değil, Ev Sahibidirˮ Çelik, günümüzde anti-semitizm, İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tehlikesi yükseldiğine dikkat çekti. Çelik, ˮBizim bu acıyı unutturmama irademiz aslında bu acının sadece Musevi cemaatinin değil, hepimizin ortak acısı olduğunu ifade etmek içindir. Asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Hep birlikte geleceğe güçlü bir şekilde bakacağız. Musevi cemaati bu ülkede misafir değildir, ev sahibidir. Bu ülkenin her vatandaşı gibi çeşitli vesilelerle gündeme getirildiği gibi kendilerinin sorumlu olmadığı bir takım olaylarda onların taciz edilmeleri veya bir takım sıkıntılarla karşı karşıya bırakılmaları asla tahammül edemediğimiz şeylerdir. Bunlara karşı en dik dururuzˮ diye konuştu. Moris Levi, Yetkililere Teşekkür Etti Türk-Musevi Cemaati Başkanvekili Moris Levi ise törende yaptığı konuşmada ilk kez resmi olarakr gerçekleştirilen anma töreni nedeniyle yetkililere teşekkür etti. Levi, ˮStruma gibi tarihi olaylar bize bir kez daha gösteriyor ki doğru olanı doğru olduğu için yaptığınız ve bunun sorumluluğunu taşıdığnıız sürece yarınların nesillerine hem daha onurlu bir geçmiş hem de daha kuvvetli bir gelecek bırakabiliriz. Strumaʹyı yalnızlaştıran o günün devletleri arasından bizim bugün anıyor olmamız da, bir doğruyu yıllar sonrada olsa yalnızca doğru olduğuna inandığınız için yapıyor olmanız geçmişin sorumluğu ile yarına güvenle bakma yolunda hepimize umut vermektedir. Bu umudu genişleterek, tabana yayarak yaratacağımız gelecek tüm dünyaya ışı olabilecektirˮ diye konuştu. İsak Haleva: Bundan Sonra Böyle Bir Olayın Tekrarlanmaması İçin Dua Edeceğiz Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva da anma töreninin bütün dünyaya bir mesaj olacağını belirterek, ˮBöyle bir durumun asla olmamasını ve tasvip edilmemesi gerektiğini dile getirmiş olduk. Evet ilk defa olabilir ama bir başlangıç noktasıdır. Bu muhteşem bir olaydır. Bundan sonra böyle bir olayın tekrarlamaması için dua edeceğizˮ ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Ömer Çelik ve İsak Haleva, birlikte 73 yıl önce hayatını kaybeden 768 kişi için boğaza çelenk bıraktılar. 73 Yıl Önce Struma Olayı Bundan tam 73 yıl önce, 24 Şubat 1942 tarihinde, Köstence limanından kalkan Yahudi göçmenleri taşıyan ʹStrumaʹ gemisi, Karadeniz’de, Şile açıklarında, uluslararası sularda bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırılmış, bir kişi hariç, mürettebatla birlikte gemide bulunan 103’ü çocuk 768 kişi hayatını kaybetmişti. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim