Armatör ile kiracı arasında ince bir çizgi olduğunu söyleyen Anka Chartering Genel Müdürü Şinasi Onur ile bir araya geliyoruz. Broker her iki tarafı da korumalıdır diyen Onur, “Broker, armatör ile kiracı arasındaki ilişkilerin yürütülmesi noktasında devrede olan bir etken. Çünkü iki tarafa baktığımızda “ben”ci bir yapı olduğunu görürüz. Dolayısıyla bu iki yapının çatışır duruma gelmesi kaçınılmazdır. Brokerlerin iki yapının arasında nispeten yastık görevi gördüğü benzetmesini yapabilirim” diyerek özellikle Türkiye’de brokerlik yapmanın zor olduğunun da altını çiziyor.  Denizcilik sektörüne 2003 yılında adım atan Şinasi Onur,  8 aylık İngiltere macerası sonrası brokerliğe başlıyor. Onur, “O dönemde çalıştığım şirketin armatörlük tarafı vardı ve küçük gemilere sahiptiler.  Sonrasında ise hem management’lık hem armatörlük hem de brokerlik yaparak büyüyen bir şirket olduk. 2003 ila 2013 arasında şirketin faaliyetleri yükselen bir büyüme trendinde devam etti ve 19 gemi ile Türkiye’nin sayılı işletmeleri arasına girdi. 2013 sonrasında işletmedeki gemilerin armatörleri kendi işletme şirketlerini kurup, gemilerini kurdukları şirketlerin üzerine almaya başlamaları sebebiyle şirket küçülmeye gitti. Küçülmenin doğal sonucu olarak 2015 in Ağustos ayında ayrılma kararı ortaya çıktı.  1 Eylül 2015 itibariyle de Anka Chartering şirketini kurarak 3 arkadaşla birlikte bu yolda birlikte yürümeye başladık.  Faaliyet alanımız genel olarak brokerlik üzerine.” diyor. Şinasi Onur aynı zamanda bir önceki dönemde Gemi Brokerler Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde de bulundu.  “2018 yılı hedefimiz ise büyümek” Türkiye’de şu anda hem kuru yükte hem de tankerde kompetitif brokerlik yapan 3 firmanın olduğunu belirten Onur, “Bu üç firmadan biri, en küçüğü ve en yenisi Anka Chartering. Ancak son verilerimiz göz önüne alırsak ikinci sırayı yakalamak üzereyiz. Biz bu değerlendirmeyi iş hacmiyle yapıyoruz ve bununla birlikte de 2018 yılı hedefimizi ise büyüyerek 2. sıraya yerleşmek ...” şeklinde konuşuyor. “İki tarafta “ben”ci bir yapı söz konusu” Armatör ile kiracı arasında ince bir çizgi olduğunu söyleyen Onur, “Broker, armatör ile kiracı arasındaki sorunları çözme, iki taraf arasındaki ilişkilerin yürütülmesi noktasında devrede olan bir etken. Çünkü iki tarafa baktığımız zaman “ben”ci bir yapı söz konusu olduğunu görürüz. Dolayısıyla bu iki yapının çatışır duruma gelmesi kaçınılmazdır. Ancak ilişkilerin profesyonelce yürütülmesi için arada broker olmalı. Brokerler olarak iki yapının arasında nispeten yastık görevi gördüğümüz benzetmesini yapabilirim. Ve böylelikle sorunların önüne geçebiliyoruz ki bana göre mesleğimizin en önemli görevi bu. Sağlanacak olan anlaşmada en büyük detay ise brokerin hazırladığı kontratta her iki tarafları da koruyucu maddelere yer vermiş olmasıdır” açıklamasını yapıyor. “Çalışmalarımızı tüm gayretimizle devam ettireceğiz” Piyasalardaki sıkıntının 2008’den bu yana devam ettiğine de değinen Şinasi Onur, bu durumun tanker tarafında da yaşandığına dikkat çekiyor ve “Her krizden bir büyüme avantajının doğmasından yola çıkarak bu sıkıntılı süreci olumluya çevirme gayreti içerisindeyiz. Bu kapsamda da hacmimizi büyütme yolunda ilerliyoruz. 3. yılımızın içerisindeyiz. Sektörde her geçen gün büyüyen bir firma olarak çalışmalarımızı tüm gayretimizle devam ettireceğiz. Dünyanın her yerinde bağlantılı olduğumuz firmalar ve bir iş ilişkimiz var” ifadelerine yer veriyor. Türkiye’de brokerlik yapmanın zor olduğuna da dikkat çeken Onur, buna sebep olarak dünya ekonomisini yöneten firmaların yabancı olmasını ve de yabancı brokerlik firmaları ile çalışılmasını gösteriyor. Onur, “Türkiye’de mukim firmalardan da Avrupalı brokerlik firmalarına işveren kiracılar var. Biz bu kiracıların Türk brokerlerle çalışmaya ikna etmeye çalışıyoruz” diyor.  1700’lü yıllarda “broker”  “güvenilir kişi” olarak anılıyor Şinasi Onur, brokerlik mesleğinin etkinliğine yönelik ise şu bilgileri paylaşıyor: “Brokerlik mesleğinin temelleri 1700’lü yıllarda İngiltere’de atılmış. O dönemde “broker”,  “güvenilir kişi” olarak anılıyormuş. İngiltere’deki üreticiler malı üretip, limana getirip, güvenilir kişiye teslim ederlermiş. O zamanın tacirleri, gemiyle limana gelip istedikleri malı satın alıp, parasını ödedikten sonra mali yükler giderlermiş. Bu ticarete aracılık eden güvenilir kişiye yani “brokere” bu is için 5 pound verirmiş. Brokerlik böyle başlamış. Dolayısıyla bu güvenilir kişi etik olmak zorunda. Armatör ve kiracı ile çalışırken etik davranmalı.”   RÖPORTAJ: ÇİLEM KOCAMIŞ [email protected] 7DENİZ
Editör: TE Bilisim