Adnan Menderes Kongre Salonu’nda düzenlenen 8. Müşterek Meslek Komiteleri Toplantısı’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, bu toplantıda birçok konunun gündeme getirildiğini belirterek “Bu kısa süre zarfında ben şunu fark ettim, idareye gelen bunlarla alakalı resmi bir yazışma yok. Ne sorunlarla alakalı, neden çözüm önerileriyle alakalı… Tabi bize bazen raporlar geliyor ama bizim genelde çalışma sistemimiz konu bazında çalışarak sektörün problemlerini nasıl çözeriz üzerinde odaklanıyoruz. Sizden öncelikli ricam lütfen herhangi bir sorun yaşadığınızda bize ulaşın. Çünkü herkesin bir tüzel kişiliği de var. Deniz Ticaret Odası üzerinden ya da kendi firmalarınız üzerinden lütfen bize yazın. Sonuçta dilekçe hakkı anayasal bir haktır. Biz her bir dilekçeyi okuyoruz ve cevap veriyoruz. Olumlu ya da olumsuz burada çözülebilecek birçok husus var. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. Demir yeri sıkıntısı var. Bu çözülemeyecek bir konu değil ama burada 168 saat bekleme durumu var. Burada demirleyen gemiler için demirleme ücretlerimiz çok düşük malum. Lade alabanda bağlamında dönüşmesiyle alakalı 1 durum da var. Belki bu anlamda mevcut yerlerin daha verimli kullanılması için de bir planlama yapılabilir. Çünkü bu 168 saati belirlerken, Yunanistan'ı 2 kat bilmem nereyi 3 kat geçtik dedi. İlgili sektör başkanımızı ben de tebrik ediyorum kendilerini. Daha verimli mevcut yerlerin kullanımı ve gerekirse de yeni demirleme alanları planlaması ama tabi yeni demirleme alanları muhtemelen sizin pay noktalarına daha uzak pozisyonlar olduğu için uzaklıkta alakalı sıkıntıların olacağını düşünüyorum. Başkan beye söylüyorum, yeni tür gemiler, ikmal gemileri yapılıyor. Biz bu tür bir çalışmada da sizinle beraber olmak istiyoruz. Yani biz hep mevcutta şöyle sıkıntı var, böyle sıkıntı var konuşuyoruz. Tabi bunlar çözeceğiz ama bir ufuk çizerek de bununla alakalı neler yapılabilir onları da konuşmalıyız? Türkiye'de LNG ikmali bu sistem daha iyi nasıl yapılır daha yeni gemiler daha yeni modellerle bu işin yapılması konusunda da çalışmalara destek vermek isteriz” ifadelerini kullandı.
Bitişik liman tarifi 60 gün çeki izniyle uygulanmasıyla alakalı olduğunu belirten Baylan, “Aslında bizim bir mevzuatımız var. Bu mevzuatımız bildiğim kadarıyla problemi çözüyor. 2020 nisan ayında bütün sektöre duyurduğumuz çeki yeri boyu 24 metre üstü ile alakalı bir mevzuatımız da var. Orada 60 günlük çeki raporu verilmesi mümkün. Konuyu dile getiren temsilcimiz, bu mevzuatı da gündemine alarak tekrar değerlendirsin. Farklı bir şey olacaksa da bu konuda çözülemeyecek bir konu gibi durmuyor açıkçası” dedi.
ÖTV’siz yakıt
Bugün ÖTV'siz yakıt konusunu da not aldığını belirten Ünal Baylan, ”Buna emek harcayacağız. Feribotlarla alakalı hurda teşvikinin genişletilmesi, burada hem oda hem biz biraz emek verdik. Biz bunu yayınladık ama tabii hiçbir talep görmedi. O konuda 1 hayal kırıklığı var. Destek yeterli olmayabilir. Bunu tabii anlıyorum ama şu anda navlunların böyle olduğu bir ortamda keşke buradan birkaç örnek yapabilseydik. En azından Maliye tarafından bu belli 1 şey oldu ama yeterli görmüyoruz diyebilirdim. Ne yazık ki hiç başvuru yok bu da bizim sektörümüzün ne eksisi” şeklinde konuştu.
Denizcilik okullarından mezun olanlar sektör katılmıyor
Simülatör ortam kullanımı konusunda da bilgiler veren Baylan, “Değişik meslek liseleri Türkiye'de 69 tane değişik meslek lisesi var. Ne yazık ki bunların mezunlarının denize devam etme oranları yüzde 5’ler yüzde 10’lar civarında. Bunu geliştirmeye çalışacağız ama çok fazla denizcilik meslek lisesi var. Ortak kullanımla alakalı yenilerinin açılmasını istemiyoruz ama sürekli Milli Eğitim Bakanlığı da yeni okulların açılmasını planlıyorlar. Bu yatırım özellikle simülatör gibi maddi tarafı yüksek yatırımların bunu engellediğini düşündüğümüz için şu anda bunlar hakkında bir çalışmamız açıkçası yok. Yusuf Sertkaya’nın dediği şeyleri tek tek söyleyemeyeceğim güzel şeyler söyledi. Biz bunların hepsini genel anlamda turistik olarak değiştirebiliyoruz. Yazı bize bu konuda bir talep gelirse bu denilen birçok şeyi hayata geçirebiliriz. Çünkü gemi adamı istihdamına şu anda sayın bakanımız da çok önem veriyor. Buna yönelik çalışmalarımız da var. Sektörden gemi adamı, istihdamı özellikle yurtdışında gemi adamı istihdamı destekleyecek her projeye varız” dedi.
Marmara’daki Özel Çevre Koruma Kanunu konusunu da değerlendiren Baylan “Evet sıkıntılı bir konu biz de katıldığımız toplantılarda bunu söylüyoruz. Yani tabi bu biraz devlet politikasına dönüşmüş durumda. ÖÇK kanunu değil de gene bu kanuna yakın olsa bile Marmara'daki mevcut sistemi göz önünde bulundurarak farklı gerekliliklerin koyulacağı ve farklı bir formülün bulunmasının da faydalı olabileceğini açıkçası düşünüyorum. Recep Bey'in söylediği bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bizim bakanlığımızın 1 yönetmeliğine dayanarak yaptığı uygulamayı uygun görmüyoruz. Bununla alakalı İBB ile yazışacağız” açıklamasını yaptı.
Acenteler çok önemli bir görev yapıyorlar
Acenteler konusunu da değerlendiren Genel Müdür Ünal Baylan, “Çok önemli bir konuya parantez açmak istiyorum. Acentelere ceza yazıldı dediler. Acenteler çok önemli bir iş yapıyor. Ben Recep Bey’e burada tamamen katılmıyorum açıkçası. “Acenteler yaptıkları işin sorumluluğunu almak zorundalar. Acentelik çok önemli bir meslek. Yani idareye ham petrol taşıyan tankere ham petrol yazıp sonra tehlikeli madde taşımıyor diye beyan ediliyor. Ben çok şık bir durum olduğunu düşünmüyorum. Çünkü burada istatistik üretiyoruz. Bizdeki verilerde Türk boğazlarından geçen ay yaptığımız istatistiklerde 1 milyon ton 6 tane gemi geçmiş görünüyor. Yük çok farklı çıkınca 1 ay önceden verilerimizde bunu gördük. Bunu düzelteceğiz, gerekirse eğitim vereceğiz. Zaten DTO acentelere bu konuda eğitim veriyor ama acentedeki arkadaşlarımızın bu konulara biraz dikkat etmesi gerektiğini şahsen düşünüyorum. 3 bin tonluk gemiye 30 bin ton yüklenmez. Ceza kesme konusunda biz onlarca uyarı yazdık. Odaya da vapur donatanlara da yazdık ama geldiğimiz noktada belirli bir iyileşme olsa dahi istediğimiz noktaya gelemedik. Bundan dolayı da çok cüzi bir ceza kesiyoruz” dedi.
Klassız gemiler
Klassız gemiler konusunu da değerlendiren Baylan, “Denizcilik idaresi olarak denizde can mal ve çevre güvenliğini sağlamak bizim birinci vazifemiz. Asla ekonomik kaygıların can mal çevre kaygılarının önüne geçmesine izin vermemeliyiz. Buradaki süreci değerli konuşmacı zaten özetledi. 2015’ten 2023’e uzanan bir süreç var. Zannediyorum 2023 de yeterli görülemiyor. 10 tane tekneden bahsediyoruz. Bu 10 tane teknenin gerekirse durumunu da konuşuruz ama buraya kadar gündem olmasını açıkçası ben sağlıklı bulmuyorum. Bir de ticari olarak biz Yunanistan'ı burada baypas ettik. Büyüklüklerine göre burada aslında ticari bir karlılıkta söz konusu. Biraz bu konuda ticari bir karlılık varsa emniyeti artırmak için de kullanılması gerektiğini, özellikle yolcu gemileri için söylüyorum. Biz bu gemilerle alakalı Yunanistan’la sıkıntılar yaşıyoruz. Yani tam öyle değil o iş. Ben kendi imzamla bazen bunlara garanti vererek seyirlerini yapmalarını sağlıyorum. Çok düşük fill portlu tekneler var burada. Bunlar belirli havalarda normalde denize bile çıkamazlar. sürecin çok sağlıklı ilerlediğini açıkçası düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.
Denizcilik genel müdürlüğünün kurduğu, Ulusal denizcilik eğitim merkezi olduğunu kaydeden Baylan, ”Bununla alakalı 1 kanun çalışmamız var. Son aşamaya geldi. Burayı uluslararası bir merkez haline getirebiliyoruz. Belki Cihan Bey'in dediği o sistemleri de burada kurabiliriz. Bu projeye de çok önem veriyoruz dedi Cihan Bey. Sizlerden ricam, yazıyla yapılan her bir başvuru bizim için çok önemli böylece gündemimize giriyor. Yani böyle sohbet ortamında toplantılarda belki gözden kaçabiliyor ama yazıyla gelen şeylere kesinlikle bir dönüş ya da bir değerlendirme yapılıyor. Sizden ricam bunu da gündeme getirdiğiniz şeyi bize yazılı olarak iletin. Odamıza bizi böyle bir günde bir araya getirdiği için hepinize tekrar saygılarımı sunuyorum. Dünya denizcilikte de farklı bir noktaya gidiyor. Bizim de buraya gitmemiz lazım. Tamer Bey bu konuda çok güzel bir giriş konuşması yaptı. Bu toplantılarda Tamer Bey’in kaygılarıyla alakalı ki, bizim en öncelikli kaygılarımız bunlar. Çok fazla konuşulmamasının da aslında bir eksiklik olarak görüldüğünü söylemek istiyorum” dedi.
7DENİZ / ÖZEL
