Global kriz nedeniyle yeni gemi inşa talebinde yaşanan azalma, ağırlaşan rekabet şartlarında ortaya çıkan finansman sorunu, bunlara ek olarak bölgemizde yaşanan olumsuz ekonomik ve politik gelişmelerin direkt olarak ülkemizi etkilemesi, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da içinde yaşadığımız sorunların başında gelmekteydi. Ancak 2019 yine de bir önceki yıla göre sanayimiz adına çok daha hareketli oldu.

 

Gemi inşa sanayimiz, bir taraftan denizcilik sektörünün son dönemde çok ilgi gösterdiği çevreci gemiler inşa ederken, diğer taraftan balast suyu arıtma sistemleri(BWT) ve baca gazı arıtma sistemleri (Scrubber) ile ilgili kuralların yürürlüğe girmesinden kaynaklanan retrofit projelerinde gösterdiği performans ile canlılık kazandı. Özellikle gemi bakım-onarım faaliyetleri konusunda maksimum kapasite ile çalışan tersanelerimiz, bakım-onarıma gelen birçok gemiye Ballast water treatment installation gerçekleştirmiş ve her geçen gün artan oranda yeni siparişlerle gerçekleştirmeye devam etmektedir. Scrubber system installation konularında, International Maritime Organization (IMO) tarafından 01 Ocak 2020 tarihinde dünyadaki deniz ticaret filosundaki yük gemilerinin tümünün düşük sülfürlü yakıt kullanma veya scrubber sistemi taktırma mecburiyetini getirmesi ile gemi sahipleri tarafından ülkemiz tersanelerine scrubber sistem montajı siparişleri 2019 yılında yoğunluk kazanmıştır.

 

Dünya çapında bir markayız

 

Green ship&eco-ship ve temiz enerji, LNG gemi gibi konularda AR-GE çalışmalarına, tersanelerimizin çevreci ve inovatif inşa ettiği kaliteleri ile dünyada ilklerle anılan LNG ve elektrik yakıt sistemleriyle çalışan hibrit gemi inşaları, yabancı ortaklarla joint venture kapsamında işbirliklerinin geliştirilmesi, savunma sanayinde başarıyla gerçekleştirdiğimiz projelerde dış pazara doğru genişleme, oldukça ileri seviyede bulunduğumuz enerji gemileri alanında, özellikle Afrika ülkelerinde doğacak ihtiyaçları göz önüne alarak yol haritası belirleme gibi alanlarda faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Bir gemi inşa ülkesi olan Türkiye’nin dünyada tanıtımı kapsamında GİSBİR olarak önemli yurt dışı fuarlara katılımlarımız olduğu gibi; ICS, IMO, EU vb. global çatı örgütlerin konferans ve etkinliklerinde sanayimizi tanıtmak ve sunumlar yapmak amacıyla bulunuyoruz. Bu anlamda Türkiye gemi inşa sanayimizin üyelerimizle birlikte dünya çapında bir marka değeri haline geldiğini söyleyebiliriz.

Rakiplerimizle eşit şartlarda yarışmak istiyoruz

 

Pazardan alacağımızın payın büyüklüğü, getirilen ve getirilecek yeni IMO düzenlemeleri kapsamında AR-GE ve inovasyona ayıracağımız pay ve gemi inşasında sağlanabilecek finansman kolaylıkları ile doğru orantılı olacaktır. Gemi inşa ve yan sanayinde kullanılan malzeme ve teknolojinin yerli olanaklarla karşılanabilmesine uygun altyapı olanaklarının oluşturulması teşvik edilmelidir. Özellikle finans sorunumuz bulunduğunu söylemeliyiz, çünkü rakip Uzakdoğu ülkeleri ile eşit şartlarda yarışmak istiyoruz. O ülkeler, uzun vadeli finansman desteklerini uygun şartlarla sanayicisine sağlayabilmektedir. Bu durum, gemi inşa ettirmek isteyen armatörler için ciddi kolaylık sağlıyor. Bu avantajlara bizlerin de sahip olmasının yollarını bulmalıyız. Ülkemizde gemi inşa alanında sektör temsilcilerinin en temel problemi, finansman alanında yeterli desteklerin sağlanamaması olarak karşılarına çıkmaktadır. Bu sorunun özel sektör ve kamu kuruluşlarınca ele alınmasında yarar vardır. Özel sektör tersaneleri göz önüne alındığında problem, tersane genişletme ve modernleştirme yatırımlarının finansmanı, tersane işletme ve üretim faaliyetlerinin finansmanı, gemi inşa yatırımlarının finansmanı ve teşvik uygulamaları gibi başlıklar altında toparlayabiliriz.

 

Amacımız uluslararası kurallara uyum sağlamak

 

Ülkemiz, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde pek çok ulusal mevzuatı AB ile uyumlu hale getirmiştir. Çevre ile ilgili mevzuat adaptasyonu da bunların başında gelmektedir. Gemi inşa sektörü çevre mevzuatı kapsamında yükümlülüklerin yerine getirilmesi noktasında Çevre İzin Belgeleri ile faaliyetlerini sürdürmekte gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekse de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından sıklıkla denetlenmektedir.

 

Atıkların yönetimi konusuna gelindiğinde ise; gemi inşa, tamir ve bakım süreçlerinde ortaya çıkan birçok atık geri kazanım/geri dönüşüm tesislerine gönderilerek ekonomiye geri kazandırılmakta veya bertaraf edilmektedir.

 

Son dönemde üzerinde çalışmalar yaptığımız bazı mevzuatlarda, AB’nin bile üstünde gereklilikler içeren ulusal mevzuat düzenlemeleri ile karşılaştığımız durumlar oldu. Bu tip durumlarda ülkemiz ve sektörümüz ile ilgili gerekli değerlendirmeleri yaparak, bilimsel argümanlar ile devletimizin ilgili makamları ile görüşmeler gerçekleştirdik. Amacımız uluslararası kurallara uyum sağlamak ve aynı zamanda rekabette zor duruma düşmemek için dünyadaki gelişmeler ile paralel uygulamalar yapılmasını mümkün kılabilmektir.

 

Uzmar, türünün ilk örneği olan traktör römorkörünü denize indirdi Uzmar, türünün ilk örneği olan traktör römorkörünü denize indirdi

Gereken her türlü çabayı gösteriyoruz

 

Bugün itibariyle yaklaşık 30.000 kişinin direkt istihdam edildiği gemi inşa sektörünün istihdama olan etkisi, yan sanayiye olan yaklaşık 150.000 kişilik ilave istihdam katkısı ile birlikte değerlendirilmektedir. Sektörümüzde, üretime yönelik olarak yerli ve kaliteli malzeme kullanımına azami önem verilmektedir. Biliyoruz ve inanıyoruz ki, üretimimizdeki yerliliği arttırdığımız oranda, sektörümüzün ülkemizin istihdamına endirekt pozitif etkisi artacaktır.

 

Modern, teknolojiler bakımından gelişmiş ve uluslararası sertifikalara sahip Türk tersaneleri, farklı türde gemi inşa edebilme kapasitesine sahiptirler. Petrol tankeri, kimyasal tanker, handysize ve handymax tankerler, yük ve konteyner gemisi, ağır kaldırma donanımlı gemi, çok amaçlı gemi, platform destek gemisi, askeri gemi & sahil güvenlik gemisi, balıkçı gemisi, araştırma gemisi, römorkör, mega yat, ikmal gemisi & offshore botları gibi niş market gemiler, Türk gemi inşa sanayinin uzmanlaştığı gemi tipleri arasındadır. Türk gemi inşa sanayinin diğer bir uzmanlık alanı olan askeri ve sahil güvenlik projelerine baktığımızda şunu gururla söyleyebiliriz ki; geçmişte ithal edilen bu gemiler şu an Türk tersanelerinde inşa edilmekte ve aynı zamanda bu gemilerden bazıları yurt dışına ihraç edilmektedir. Türkiye dünyada kendi askeri gemilerini inşa edebilen birkaç ülke arasında yer almaktadır.

 

Özellikle, dünya gemi inşa sanayisinde, tersanelerimiz tarafından inşa edilmiş olan/inşa edilen, dünyada ilklerle anılan yarı otomasyon römorkörler, hibrit gemiler, yüzer elektrik santrali gibi gemiler, kaliteli gemi bakım-onarım faaliyetleri, her geçen gün artan siparişlerle gemilere montajını gerçekleştirdiğimiz Ballast Water Treatment ve Scrubber Sistemleri ve daha birçok başarıları ile 2020 yılında da sektörümüzün ülkemize gurur kaynağı olacağını ümit etmekteyiz.

 

Son olarak 2020 yılının ülkemiz ve sektörümüz için hayırlı, uğurlu ve başarılarla dolu olmasını temenni ediyoruz. Sanayimizin her geçen yıl daha da ilerlemesi için gereken her türlü çabayı göstermekte olduğumuzu GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı olarak belirtmek isterim.

Editör: Haber Merkezi