Bu yazımda sizlerle deniz yolu konteyner taşımacılığının içinde bulunduğu global ekipman problemiyle ilgili son durumları paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi özellikle son 2-3 aydır Amerika hariç dünyanın her yerinde çok ciddi şekilde konteyner kıtlığı yaşanmaktadır. Bunun ana sebebinin Çin- Amerika arasında artan ticaret olduğunu söyleyebiliriz. Amerika’nın özellikle başta medikal ürünler olmak üzere Çin’den ithalatı ciddi bir artış göstermekte. Çin – Amerika arasında artan bu ticaretin büyük bölümü 40HC konteynerler ile taşınmaktadır. Artan bu ticarete paralel olarak Çin- Amerika navlunları  diğer bölgelere göre neredeyse 2 kat daha yüksek seviyeye ulaştı. Durum böyle olunca armatörler 40hc konteynerlerin çok büyük bölümünü Çin’den Amerika’ya taşımayı tercih etmektedir.  Ancak Çin’e olan 40hc konteyner dönüşü ihraç edilenin çok altında kalınca Çin’de gelen / giden ekipman dengesi bozulmuştur. Bu da dünya üzerinde domino etkisi yaratmıştır.

 

Örneğin güncel olarak şu anda Çin’den Türkiye ve Avrupa’ya yeterli sayıda 40’lık konteyner sağlanamıyor. Bu durum özellikle hem Türk ithalatçılarının tedarik sürelerini uzatmakta hem de ihracatçıların konteyner bulamadığı için planlamalarını sekteye uğratmakta ve aynı şekilde teslim sürelerini geciktirmektedir. 40hc yokluğunda 40dc standart konteynere olan talep de artınca artık 40dc konteyner bulmak da zorlaşmış durumda ve yer problemleriyle birlikte yüklemeler 3-4 hafta sonraki gemilere planlanabilmektedir. Bu durum sadece birkaç hafta sürecek gibi görünmüyor. İyimser olarak 2021 yılının ilk yarısı sonuna kadar devam edeceği öngörülmektedir.

 

Armatörlerin uzun bir süre daha 40hc yüklemeler için önceliklerinin Amerika olması beklenmekte. Bu da Çin’den ithalat yapan firmaların 40hc yerine 40dc ya da 40 Non-operating reeferlar ile yüklemelerini bulabildikleri en erken gemiye vakit kaybetmeden organize etmesini gerektiriyor. Diğer taraftan Türkiye’deki ve Avrupa’daki ihracatçılar da 40hc bulmanın zor olduğu bu dönemde aynı stratejiyi izlemek zorunda kalacaklar.

 

Bu zor dönemde en büyük sorumluluk armatörlerde diyebiliriz. Karlılık ve operasyonel süreklilik arasındaki dengeyi en iyi şekilde sağlamaları gerekiyor. Pandemi hiçbirimizin tecrübe sahibi olduğu bir durum değil. Ancak açıkça görülüyor ki dünya konteyner akışının belli bölgelerde yoğunlaşması dünya ticaretine ve lojistik süreçlere ciddi zarar veriyor.

 

Diğer konu artan maliyetler. Bu zorlu periyotta maalesef birçok bölgede navlunların artacağına şahit olacağız. Zaten pandemi sebebiyle gemi sayılarının ve kapasitelerinin azaltılmasıyla navlunlar yükselişe geçmişti. Buna bir de boş konteyner pozisyonlama maliyetleri eklenenince navlunların daha da artacağı beklenmektedir.

Sonuç olarak bu zorlu süreçte hem ithalatçılarımızın hem de ihracatçılarımızın planlamalarını yaparken “özellikle uzayacak teslim sürelerini ve artacak lojistik maliyetleri” göz önünde bulundurması gerekiyor.

 

Baltık Kuru Yük Endeksi son 2 ayın en düşük seviyesinde Baltık Kuru Yük Endeksi son 2 ayın en düşük seviyesinde

Cem Çetik

BDP International Lojistik Türkiye Deniz İthalat Müdürü

 

(Cem Çetik Kimdir?: 9 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Denizcilik İşletmeleri Yönetimi mezunu ve daha önce MSC ve COSCO’da görev yapmış)

7deniz ÖZEL

 

Editör: Haber Merkezi